Koşarcasına ondan uzaklaştım. Neden bu kadar tutuk davrandığımı anlayamıyordum. Ben böyle biri kesinlikle değildim Tanrım. Tamam ben de insandım bundan şüphemiz olamazdı.. Ama duygusal biri değildim ne bileyim. Jack'i düşündüm. Onu gördüğümde ellerim böyle terlemiş miydi hiç? Onu düşündüğümde içimde bir şeyler böyle sıkışmış mıydı acaba? Sanmam. Çünkü bu bir insanın unutabileceği bir his değildi, olmamalıydı.
Bugün kaçıncı kez oluyordu artık bilmiyorum ama yine biri yüzünden düşüncelerim bölünürken kafamı kaldırdım.
C: " Scarlett, o adam da kimdi ve senden ne istiyormuş? Tanrım uyuşturucu mu kullanıyorsun yoksa?"
Ona boş boş ve duygusuzca bakmaya çalışırken -gülmemek için kendimi o kadar sıkmıştım ki-
S: "Tabiki hayır dangalak, 16 yaşında gibi mi duruyorum?"
C: " Ne bileyim ya, aklımdan birçok şey geçti. Ama bu en mantıklısıydı sanırım.."
S: " Ne demeye çalışıyorsun?"
C: " Bir anlığına bile olsa o adamdan hoşlanmış olabilirsin gibi geldi... Kaldı ki bu çok saçma ve mantıksız o yüzden ben de uyuşturucuyla bağdaştırdım."
Artık kahkahamı daha fazla tutamıyordum. Gözlerimden yaşlar gelinceye kadar güldüğümde Cady koluma vurarak beni susturmaya çalıştı. Ama kahkaham durmak yerine yerini sinir bozukluğunun getirdiği gözyaşlarına bırakırken bana öyle endişeli baktı ki, yanlış bir şey yaptığını düşünüp özür dileyecekti, bundan emindim.
C: " Scar, neler oluyor tatlım?"
Dayanamadım ve kollarımı ona sardım. Bana güven verici kollarını doladığında tek istediğim böğüre böğüre ağlamaktı.
C: " Seni hayatımda 2 kez ağlarken gördüm. 2. Ve bunlar 1 hafta içinde oldu. 17 yaşından beri arkadaşız, tatlım.. Ailenle mi ilgili? Annen ya da baban hasta mı? Ah, Scar; lütfen bir şey söyle."
S: " Cady, hiçbir şey yok."
C: " Regl misin amına koyayım?"
S: " Cevabını bildiğin soruları sorma, seninle aynı zamanda oluyoruz."
C: " Ama ben 2 aydır regl olmuyorum ki-"
S: " nE!?"
C: " Bunu daha güzel bir şekilde söylemek istemiştim ama... Hamileyim Scarlett."
Artık gerçekten ugly cry yapmaya ve olduğum yerde zıplamaya başladım.
S: " Hemen yarın hastaneye gidip ondan kurtuluruz, birilerini tanıyorum sorun yok."
C: " Scarlett, ben nişanlıyım zaten.. Ve evleneceğim hani.. Luke da biliyor ve biz çok mutluyuz."
Yüzümü buruşturdum. Doğru ya.
S:" Ben koca bir aptalım. AMAN TANRIM, AMAN TANRIM! BUNU NASIL DAHA ÖNCE SÖYLEMEZSİN, AMAN TANRIM! SEN BİR İNSAN YAVRUSU MU YAPTIN, AMAN TANRIM!"
C: "Bak konu ben değilim bunu konuşmak için önümüzde aylar var. Dışarı çıkalım ve bana şu dünya yakışıklısı kumral adamdan bahset."
Ağzımı açınca işaret parmağını dudaklarıma götürdü.
C: " Hayır tatlım :) Bundan kurtulamazsın. Yürü!"
Ona 2 dakikada olan her şeyi özet geçtim. Yarın tamamını anlatmak için söz verip odama gittim. İlk çıkardığım şey üzerimdeki pis ceket oldu. Saçlarımı açtım, ayakkabılarımı değiştirdim. üzerime 1 şişe parfüm boşalttıktan sonra küçük çantamı alıp odadan çıktım.
Herkese iyi geceler dileyip restoranın dışına çıktığımda önümdeki lambaya dayanmış bana bakmakta olduğunu gördüm. Yine o sikik duygu mideme otururken ona doğru yürüdüm. Bana gülümsemişti, içimi ısıttı. Hava soğuktu ama kalbim asla değildi.