Siyahtan...
5 saat oldu ve hala ameliyattan çıkmadılar.Meraktan çatlayacaktiķ.
En sonunda ameliyathaneden doktor,hatta doktorlar ve hemşireler çıktı.Direk doktorun yanına gittik.Ilk konuşan bendim:
-Gece nasıl?
-Durumu şuanlık iyi.Ameliyat sizinde bildiginiz gibi çok uzun geçti.Ve fazlasiyla zor."3"kere kalbi durdu.Ama tekrardan çalıştırdık.Kafasına fazlasıyla çok darbe almış.O yuzden önümüzdeki 48 saat çok önemli.Eger uyanirsa
-Ki uyanacak!
-Uyandiginda beynine fazla darbe aldığı için hafıza kaybı yaşayabilir.Bu ancak uyandiginda belli olur.Tekrardan kontrol edeceğiz.Ve emara girecek.Dua edelim hafıza kaybı yaşamasın.
-E peki yaşarsa ne olur?
-Geri gelip,gelmeyeceğinden emin değiliz.
-Ne yani?Hafıza kaybı yaşarsa bir daha bizi hatırlayamayacakmi?
-Bilmiyoruz siyah bey.Bu önümüzdeki 48 saat çok önemli.Kim bilir,belki de hiç hafızasını kaybetmez.Çok güçlü bir kız."3"kere kalbinin durmasına rağmen ameliyat iyi geçti.
-E peki şimdi ne olacak?
-Yoğum bakıma alacağız.
-Geceyi göreceğim.
-Bu imkansız siyah bey.
-Geceyi göreceğim.
-Ama si....
-SANA GECEYI GORECEGIM DEDİM.
-Peki,efendim.Ama şimdi göremezsiniz.24 saat sonra görebilirsiniz.Yoksa gece hanimi riske atmış oluruz.
Kafami olumlu anlaminda salladim.
Onun için her şey yapardım.
Doktorlar ve hemşireler yanımızdan ayrıldıktan 5-10 dakika sonra ameliyathaneden gece çıktı.Hemen yanına gittim.Elini tuttum.Kafası bandajlıydı.Onu öyle gördükçe canım yanıyordu.Kalbim sıkışıyordu.
Sedye ilerledikçe,gecede ilerliyordu.Onun yanında bizde gidiyorduk.En sonunda konuşmayı akıl edebildim:
-Sevgilim.Yanındayım.Hep senin yanında olacağım.Seni asla bırakmayacağım.Lütfen sende beni bırakma.Sevgilim...Lütfen beni bırakma.Lütfen...
O sirada geceyi yoğum bakım odasına soktular.
Bende girmek istiyordum ama onu tehlikeye atamazdim.O yuzden yoğum bakım odasinin önünde durdum.O ise hala ilerliyordu.Ve eli,elimin içinden kayıp gitti.Elim resmen havada kaldı.Onu çok seviyorum.Hemde canından çok.Herkez yoğum bakımın penceresine yapışmıştı.
-Offfffffff.
Diyerek kafami pencereye vurdum.
Canım yaniyordu.Hemde çok fazla...
O sirada ileriden bir adam konusmaya basladi.40-45 yaşlarındaydi.Takım elbisesi vardı üzerinde.Zengin olduğu her halinden belliydi:
-Güneş.
Güneş kafasını yoğum bakım penceresinden çekerek gelen adama bakti:
-Kuzey bey.
-Gece'ye ne oldu?
-Kaçırılmış.
-Nasıl?
-Bende tam olarak bilmiyorum.
-Peki şuan gecenin durumu nasıl?
-Iyi.Ameliyatı iyi geçmiş.Ama önümüzdeki 48 saat kritik.Kafasına fazla darbe aldığı için hafıza kaybı olabilirmiş.
-Bunu kim yapmış?
-Bilmiyorum.
Adam güneşin yanina geldi ve sarıldı.Güneş hıçkırarak ağlamaya basladi.
Bu adamda kimdi??
Neden geceyi soruyordu??
Ve neden yapan kişiyi araştırıyordu??O sirada ilerden geceye kan veren ece gelmeye başladı.
Bunlar neden burda yaa?
Sinirlenmeye başlamıştım.
Ece geldi.Güneşe oda arkadan sarıldı.
Sonra takım elbiseli olan adama dönerek:
-Baba.Ben burdayım zaten.Sen git istersen.
Ne yani,bu adam ecenin babasi miydiiii????
-Yok kizim yok.Gece bi iyileşsin.
Bize bakti.Hepimizle göz teması kurdu.En sonunda gözleri bende takılı kaldı.
-Gençler.Bunu geceye kim yaptı?
Kimse cevap vermedi.
Bu adam haddini aşmaya başlamıştı.
-Siz kimsiniz ki geceye bunu yapanı arastiriyorsunuz?
Bunu soran zırtoydu.
Adam bir anda sinirlendi.
Ulan şimdi bu adamın ağzını burnunu kırmak vardı ama....
-Ben gecenin ve güneşin ailesinden biriyim ve kizima bunu yapan kim öğrenmek istiyorum.
Adamın kasları şiştiğinden, sinirlendiğini belli oluyordu.
Bana bakti.Bende adama ateş saçan bakışlarımı yolladım.
O sirada berkenin telefonu çaldı.Berkeye baktığımda"Ender"dedi.
Herkez berkeye bakmaya basladi.
Berke bana bakarak telefonu acti:
-Alo,ender buldunuzmu bişeyler?
-Bulduk abi?
-Ne buldunuz?
-Arafi.
-Nerde?
-Abi bir klüpte içerken bulduk.
-Şimdi nerde?
-Bizim eski eve getirdik.
-Tamam,bizde geliyoruz.Sakın bir yere bakmayın onu.
-Tamam abi.
Berke telefonu kapattı ve konusmaya basladi:
-Arafi bulmuşlar.Bizim eski eve getirmişler.
Kafami olumlu anlaminda salladim ve kafamı yoğum bakımin arkasında yatan meleğe çevirdim.Hala aynı şekilde yatiyordu meleğim.
Son kez geceye baktım ve çeteye bakarak kafamı hadi anlaminda az bişey sağ tarafa yatırdım.
Hepsi ne yapacaklarını çok iyi biliyordu.
Güneşe döndüm:
-Bişey olursa doktoru çağır.Onlara da beni aramasini söyle.
Kafasını olumlu anlaminda salladı.
Hepimiz yürümeye baslayacakken ecenin babasi olan adam bize seslendi:
-Hey nereye?
Arkami döndüm.
Bu adam ne cürretle bize hesap soruyordu ki?
-Sanane.
Adam birkaç buyuk adımda yanımiza geldi.Benim önümde durdu.Ve konusmaya basladi:
-Bana bak.Ben gecenin ailesindenim.Gece benim kizim.Ve ona bunu yapanı ödeteceğim.Hemde en ağır şekilde.Sizi tanımıyorum.Ama geceye bunu yapan kimse,eğer bu işte sizinde parmağınız varsa benden korkun gençler.
Adam resmen bizi tehdit etmisti.
Bu benim sinirimi iyice arttırdı:
-Sen kimsin ki benimle böyle konuşuyorsun?
-Gecenin babasi sayılırım.n
-Bu bişeyi değiştirmez.O yuzden bize karışma!
Dedim ve arkami donerek yürümeye basladim.
Hadi ama bu adamda kimdi???
Ben önde çete arkada hastaneden çıktık.
Arabaya doğru yürümeye başladım.
Aklımda bir sürü plan vardı.
Arafi nasıl öldürmek acabaaaa??
Bu planlarla arabaya bindim ve eski eve doğru yol almaya basladim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN
ChickLitSeni seviyorum demek; Kırdım lütfen affet,demek. Bana sarıl ve bırakma,demek. Seni özledim yanıma gel,demek. Yaramı sar,gözyaşlarımı sil,demek. Saçlarımı okşa,yanımda uyu,demek. Ben boş sayfayım,sen yaz,demek. Yalnız benim aşkım ol,demek. Ben masalı...