Yorum yapmayı unutmazsınız dimi ^-^
~Park Baekhyun~
Chanyeol kollarını belime sarıp beni kendine daha da çekti, çıplak bedenlerimiz birbirine sürünüyordu. Kafamı yaklaştırıp kokusunu içime çektim. Dokunuşların arasında gerçekten, gerçekten iyi hissediyordum. Onun her şeyini seviyordum-- kokusundan öpüşlerine kadar. Sadece, fazla mükemmeldi.
Dudaklarını alnımda hissettiğimde yukarı baktım ve öpücüğüyle tanıştım. "Baek.." öpücüklerin arasında mırıldandı. "Bir kez daha." iç çekip ittirdim.
"Tüm enerjini nereden alıyorsun, hm?" Ona baktım. Yukarı uzanıp suratına dokundum , başparmağımı alt dudağında gezdirdim. Chanyeol sırıttı ve bacağını benimkine sardı.
"Senin... inlemelerinden?" alay etti ve hızla resmen dudaklarımı yedi.
Kıkırdayıp suratımı ona daha da yaklaştırdım. Dudaklarını öptüğümde karşılık olarak sırtımı okşadı, gittikçe aşağıları, aşağıları ve---
"Appa! Baba! Ben geldim!"
Viyaklayarak Chanyeol'u ittirdim. Etrafımızdaki battaniyeyi üstümüze çektiğimde kocamdan hayal kırıklığına uğramış bir ses duydum. Oturup yerden kıyafetlerimizi alırken duyamadığım bir şeyler söyleniyordu.
Gömleğime ulaşıp başımdan geçirdim. banyoya gidip ellerimi yıkayacakken Chanyeol beni kapıdan çağırdı. Tamamen giyinmişti, saçı dağınık ve vahşiydi.
"Bebeğim! Hadi!" çağırdı.
Gözlerimi yuvarlayıp ona yürüdüm, elini benimkiyle içiçe geçirdim. Aynı anda merdivenlerden indiğimizde Chan Hyun genişce gülümseyerek salondaki poşetlerin yayıldığı yere bakıyordu. Büyükannesi fazla cömertti.
"Appa, bak! Büyükannem bana gitar aldı!" Sevinçle zıpladı.
Gülümseyerek yanına oturdum, elindeki dolu kutuyu aldım. "Wow." gülümseyerek konuştum. "Bu gerçekten çok güzel, bebeğim."
Chan Hyun sırıttı ve minik gitarıyla oynamaya başladı. Ardından kıyafetindeki kahverengimsi lekeleri farkettim. Kaşlarımı çatıp yakasına dokundum , elimle silkeleyerek temizlemeye çalıştım.
"Chan Hyun, kıyafetine noldu?" sorduğumda Chan Hyun bana baktı. "Kavgaya yada öyle bir şeye mi girdin?"
Chan Hyun kafasını salladı. "Hayır, Appa." cevapladı. "Büyükannem bana farklı farklı pastalar aldı! Rengarenk ve kocamandılar!" ardından kollarını açtı, pastanın büyüklüğünü açıklamaya çalışıyordu.
Gülümseyip saçlarını karıştırdım. "Fazla şekerli şeylerden yeme, tatlım." nazikçe konuştum. "Dişlerinin çürümesini istemezsin" ardından tüm poşetlere baktım, çoğu oğlumuz için kıyafetti. Chan Hyun ayağa kalktı ve gitarını da elinde tutmaya devam etti. Bu akşam dolabına koyacağım yeni şeyler vardı.
Chan Hyun esnedi ve babasına baktı, kollarını açtı. "Baba~" tatlıca konuşarak Chanyeol'a koştuğunda Chanyeol ona sarılıp kaldırdı. Oğlumuz kollarını Chanyeol'un boynuna sardı ve kafasını omzuna yasladı.
"Büyükannen nerde?" Chanyeol eliyle Chan Hyun'un sırtını okşarken sordu.
Gözleri kapalıyken tekrar esnedi. "Bilmiyorum, Babacığım." mırıldandı. "Sadece beni buraya bıraktı. Yapacak başka şeyleri olduğunu söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir ChanBaek Masalı 2 - Evli Hayatı
Fanfiction#HayranKurgu içinde 180. Bu 2. Kitap ^-^ Prens Chanyeol tek gerçek aşkını buldu. Baekhyun sonunda Prensine kavuştu. Ancak perde sıkıştı, kitap kapanmadı, hikaye bitmedi. Yeni bir dalga geliyor, Baekhyun ve Chanyeol bunlarla yüzleşebilecekler mi? ...