- Park Baekhyun -
Alışveriş mağazası bugünün cumartesi olduğunu belirtircesine tıklım tıklım doluydu. Park alanında grubumuz yer bulamadığı için başında korumanın bulunduğu minik bir mağazanın karşısındaki parka arabayı yerleştirdi.
Neredeyse akşamdı ve güneş ufuk çizgisinden ayrılmak üzereydi. " Fazla kalabalık olduğunu düşünmüyor musunuz?" Arabasını Sehun'unkinin yanına park eden Chanyeol'a baktım." Akşam yemeği için oturacak yer bulamayabiliriz."
Chanyeol gülümsedi. " Bence Sehun rezervasyon yaptırmıştır." Şuan oyuncak arabasıyla meşgul olan Chan Hyun'a ulaşmak için geriye uzandı. "Oğlum, hadi gidelim."
Chanyeol babasının omzuna tutunarak onu arabadan çıkarmasına izin verdi. Ben de arabanın kapısını açıp Chanyeol'un ayağa kalkmama yardım etmesi için bekledim. Karnımdan dolayı alçak bir yerdeyken ayağa kalkamıyorum.
Chanyeol kolumdan ve belimden tuttu "İyi misin, Baek?" sordu, yüzüne endişe yayılmıştı. " Hemen eve gidebiliriz."
"Tabiki iyiyim." alay ettim. "Bu Sehun'un kutlama tarzı. Onu bırakamam. " Ona güven verici bir şekilde gülümsedim ve Chanyeol kafa sallayıp şakaklarımdan öptü. Sehun telefon konuşması yaparken biz de mağazada diğerlerini takip ettik, düşünebileceğim her türlü tatlı şeyin olduğu büyük bebek butiğini işaret ettim. Chanyeol'un omzunu dürttüm, bu beni heyecanlandırmıştı. Chan Hyun, Chanyeol'un kolundan indi ve Kyung In'in yanına gitti. İkisi de etrafta koşuşturmaya başladılar.
"Bebeğim, bak!" mağazayı işaret ettiğimde Chanyeol bakışlarımı takip etti.
"Oh güzel." Elimi kavradı ve gülümsedi. Mağazaya ilerlediğimizde satış elemanı sıcak bir gülümsemeyle karşıladı. İçeride birkaç çift daha vardı ve bebek eşyalarına bakıyorlardı.
Kyungsoo ve Jongin de bizimle içeri girdi.
"Chan Hyun ve Kyung In nerde?" Chanyeol ve Jongin bebek kıyafetlerine ilerlerken Kyungsoo'ya sordum. Beni köşedeki beşiklerin olduğu köşeye götürdü.
"Luhan aşağıdaki oyun evini gösterdi. Çocuklar oraya gitmek istediler bu yüzden.." Gülümsedi ve dışarıdaki tatlı beşiklerin olduğu yerdeki bebeğimizi işaret etti. Pembe ve beyaz elbise arasında arada kalmış Chanyeol'a bakıp gülümsedim. Gözlerimi yuvarladım. Elbise için daha çok erkendi ama ona izin verdim.
Yaklaşık bir saat sonra, Kyungsoo ve ben çoktan bir beşik, oyuncaklar ve süt şişeleri seçmiştik. Chanyeol yanımıza yaklaştı ve kasiyere baktı. "Çoktan bitirdiniz mi?" Kolumu nazikçe tuttu.
Kafamı salladım. "Sadece şu besik ve içindeki diğer eşyalar."
Chanyeol kafa salladı ve satış elemanına ödeme zamanının geldiğini söyledi. Kasiyere gülümsediğimde gözlerim şokla açıldı.
"Chanyeol!" bağırdım. "Tüm dükkanı mı aldın?!"
"Huh?" şaşkınlıkla kaşlarını çattı. "Sadece gerekli şeyleri aldım. Bunlar çok değil. Bir sonraki çocuğumuz için de."
İç çektim. "Chanyeol bunlar çok." Ona yalvarırcasına baktım. " Daha doğmadı bile." Sertçe baktım.
Chanyeol kıkırdadı. "Bebeğim, bunlar çok değil." yüzüme yaklaştı. "Sakin ol, tamam mı? O bir prenses. Neden ona her şeyi vermeyeyim?"
"Kıyafetleri iade et."
Chanyeol kafasını salladı. "Hayır."
"Ayakkabılar. Sadece ayakkabılar." Pazarlık etmeye çalışıyordum ama o sadece gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir ChanBaek Masalı 2 - Evli Hayatı
Fanfiction#HayranKurgu içinde 180. Bu 2. Kitap ^-^ Prens Chanyeol tek gerçek aşkını buldu. Baekhyun sonunda Prensine kavuştu. Ancak perde sıkıştı, kitap kapanmadı, hikaye bitmedi. Yeni bir dalga geliyor, Baekhyun ve Chanyeol bunlarla yüzleşebilecekler mi? ...