4. BÖLÜM: "YENİ GÜN"

1.4K 108 15
                                    

The Pretty Reckless - Just Tonight


*


"Şşş! Kızım öldün mü?"

Birinin koluma yaptığı işkenceyle gözlerimi açtım. Başımı sınıfın rahatsız masasına koyduğum kolumdan kaldırıp beni sarsan kişiye baktım.

Yanımda oturan çocuktu. Daha doğrusu yanında oturduğum ela gözlü çocuktu.

"Ne oluyor?" Dedim uyku mahmuru çıkan sesimle.

"İki saattir telefonun çalıyor, olan o!" Dedi hoca sinirle. Bana dersin başında gülümseyen adamın içine sinir kaçmıştı. İşte şimdi gerçek bir hocaya benziyordu.

Bütün sınıfın bana baktığını fark edince panikledim. "A..afedersiniz. Ben.. hemen" Kesik kesik konuşurken aynı zamanda çantanın içinden telefonu arıyordum. Bulduğumda arayan kişiye baktım. Sarpım yazıyordu.

Sarpım mı?

Cidden mi Sarp?

Telefona panikle baktığımda ne yapmam gerektiğini bilemeden yanımdaki çocuğun önüne adeta attım. "Kapatır mısın?" Dedim. Yüzüm yanmaya başlamıştı ve boynumu hissetmiyordum bile.

Çocuk bana anlamlandıramadığı bir cisimmişim gibi baktıktan sonra telefonun ekranına çevirdi başını.

"Sarp'ın arıyor." Dedi ve tek bir hareketle telefonun tepesine dokunup, susturdu. Derin bir nefes alırken çocuğa baktım. İlgisiz havası Onu bazı kızların gözünde eminim 'Ulaşılmaz erkek' yapıyordum ama benim gözümde kısılan ela gözleri sabaha kadar uyuyamamış birini anımsatıyordu.

Telefonu önüme doğru itti.

"Teşekkür ederim."

Hoca "Kızım bir dahakine telefonunu sessize al." dedi. Bütün sınıfın ilgi odağı olmuştum. Kahretsin.. Her tarafımdan rezillik akıyordu.

"Hocam, özür dilerim unutmuşum." Diye doğruyu söyledim. Kısmen doğru. Tamam, tamamen yalan. Ben bir telefonum olduğunu unutmuştum.

Bu da geçerli bir sebep.

Hoca tekrar derse döndüğünde telefonu yine yanımdaki çocuğun önüne koydum. Çocuk bakışlarını bana çevirdiğinde "Şey.. Ya.. Bir de sessize alsan?" dedim cümle gibi duran sorumla.

"Sen neden sessize almıyorsun?" Yardıma ihtiyacım olduğunu görmüş bundan yararlanmaya çalışır gibi hali vardı.

"Ben bilmiyorum işte." Hızlı hızlı konuşuyordum. Çünkü tekrar aranmadan önce telefonu sessize almazsam hoca telefonu benden alacak gibi duruyordu. Tekrar önüne döndü.

"Söyle Sarp'ın alsın sessize." dedi bana bile bakmadan.

Gözlerim irileşirken dişlerimi sıktım. "Gıcık." Diye tısladım dişlerimin arasından.

Önümdeki kızdan yardım istemek için omzuna dokundum. Bir an irkilse de arkasını döndü. "Ya sen bu telefonu sessize alabilir misin?" Dedim yardım ister sesimle.

Yanımda oturan çocuğun sesini duyduğumda sinirlerim gerilmişti. "Önüne dön Buket."

Kız komutanından emir almış asker gibi hemen önüne döndü. Sadece telefonumu sessize almak istiyorum. Ona gözlerimi kısarak döndüm.

"Ya senin der.."

"Ver şunu ver!" Deyip telefonu elimden alıp sessize aldı. Onu izlediğim için nasıl sessize alındığını öğrenmiş oldum. Artık ona ihtiyacım yok. +1 puan.

HİÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin