7. Bölüm- Prenses ile Öküz

301 12 3
                                    

-"Ciddi olamazsın." dedi Kuzey ben yatağına kurulmuş, son günlerde olan her şeyi kelimesi kelimesine anlattığımda. "İşler iyice Sarp'a sardı, desene."

Esprisine yüzümü buruşturup "Çok komik." diyerek cevap verdim ve ciddi halime geri büründüm.

-"Her neyse. Ne yapmalıyım sence şimdi?"

-"Hmm. Bir düşünelim." Duraksadı. "Dört yıldır Barkın'ın adını ağzından düşürmediğin halde, şu an onunla çıkıyor olduğuna sevinemiyorsun. Çünkü aklına, dört yıldır nefret ettiğin Sarp'ın mavi gözleri geliyor, öyle mi?"
-"Evet, doğru anlamışsın gibi duruyor."
-"O zaman bence sen Sarp'tan hoşlanıyorsun." dedi Kuzey ellerini önünde kavuşturup tekerlekli sandalyesini bir çocuk gibi döndürerek.

Ona bir yastık fırlattım.
-"Hayır, hayır, hayır. Ben ondan hoşlanamam. Ben demin de altını çizdiğim gibi, şu an sevgilim olan Barkın Maran'dan hoşlanıyorum. Sadece... "
-"Sen sadece Sarp'ı başkasının yanında görmekten nefret ediyorsun, o yanında değilken onu özlüyorsun ama ne hikmetse sana bir şeyler ima ettiği her seferinde ondan itinayla kaçıyorsun."

-"Evet." dedim bunu kabul etmekten nefret ederek. "Bir haftada ona gereğinden fazla alışmışım. İki gün önceki baloda bana söyledikleri, canımı gerçekten yaktı." Durdum ve iyice vurgulayarak ekledim. "Ama yine de ondan nefret ediyorum."

Kuzey iç çekti.
-"Biliyor musun, sen gittikçe şu diğer kızlara benzemeye başladın. Eskiden gayet net, zeki, duygularını bilen ve dünya markası bir çapkından asla ve katiyen hoşlanmayacak bir kızdın."
-"Hala öyleyim." dedim üstüne basa basa. "Sadece, önyargılarımı yıkmam gerektiğini fark ettim. Barkın dün beni aradı ve yeni çıkan korku filmine gitmeyi önerdi." En yakın arkadaşım yüzünü buruşturdu.
-"Bu kötü olmuş işte."

Benimle ilgili bilmeniz gereken bir şey daha: Ben korku filmlerinden nefret ederim. Boşu boşuna neden kendimi korkutayım yani. Saçma.

-"Belki amacı korkunç sahnelerde sana sarılmaktır."
-"O kadar sığ ve banel olamaz, değil mi? Bu klişenin dibi olurdu!" dedim sırıtarak. İçimden bir ses, bunun olası olduğunu söylüyordu. Kulak asmadım tabi ben o sese.

-"Peki neden Sarp'tan kaçıyorsun?" dedi Kuzey aniden, benherşeyibilirim edasıyla.
-"Bilmiyorum. O canımı yaktı ve ben de..."
-"Uzak durarak onun canını yakmak mı istiyorsun?"
-"Hayır. Daha çok... Onu görmezsem normal halime, Barkın'dan hoşlanan ve Sarp'tan ölesiye nefret eden Ela'ya dönebilirmişim gibi hissediyorum."
-"Demin ondan nefret ettiğini söylemiştim."
-"Ufff. Bilmiyorum. Kafam çok karışık." dedim ve kafamı yastığa gömdüm.
-"Bence, buranın çıkışında Barkın'la buluştuğunda durumun gidişâtına bak. Sarp'a da her zamanki gibi davran. Prenses ve Öküz." Güldüm. Prenses ve Öküz. Sevmiştim bunu.

Kapı zilini duyunca yataktan zıpladım ve kapıdan çıkarken Kuzey'e el salladım.
-"Sonra görüşürüz. Bir randevu beni bekliyor."
-"İyi şanslar. Sıkılırsan ara. Bir bahaneyle gelirim." Sesini tizleştirdi. "Aman Tanrı'm, Ela! Kız kardeşimi bir panda yedi. Hem de evimizin ön bahçesinde!" Gülümsedim ve aşağı kata indim. Evin dış kapısını açtığımda, karşımda beklediğimin aksine Barkın değil, Sarp duruyordu.
-"Sarp?" dedim sesimin şaşkınlıktan olağanüstü tiz çıktığını fark ederek.
-"Naber, prenses?"
-"İyi de... Barkın nerede?"
-"Ha, sen sevgilini soruyorsun... Bir işi çıktı, bu yüzden ben geldim."
-"İş?"
-"Söyleyemem. Ekstra gizli."
-"Bana kızgın olduğunu sanıyordum."
-"Benimle konuşmadığını sanıyordum."
-"Mecburiyet." dedim omuz silkerek. Gülümsedi.

-"Aslında, bugün bitince kızgın halimize geri dönebiliriz. Ama bugün sadece eğlenmek istiyorum."
-"Melis'le eğlen?" diye öneride bulundum. "Benden daha eğlenceli olduğundan eminim."
-"Daha üç saniye filan önce ne dedim ben?"
-"Pekala, geliyorum." dedim yanından geçerken. "Hangi dağdaki kurt popülasyonunun nesli tükendi de benimle buluşmaya karar verdin?"
-"Bir gün, sadece bir gün normal iki insan gibi takılabilir miyiz?"
-"Eğer su katılmamış bir öküz değil de normal bir insan olsaydın, dediğin mümkün olurdu."
Kafasını iki yana salladı.
-"Çok inatçısın." Arabasının önünde durdum. Aniden aklıma o görüntü geldi ve ağzımda yine o metalik tadı hissettim.

ÇapkınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin