Hayır, hayır, hayır.-"Ciddi olamazsın, Sarp." Kafamı iki yana salladım.
-"Neden? Hadi ama, buna bayılacaksın."
-"Gözlerim kapalı merdivenden nasıl ineceğim acaba?" Aklıma Sarp'ın önünde merdivenden yuvarlandığım bir görüntü gelince telaşlandım.
Gözlerimdeki ellerini çekti ve göz kapaklarımı kapatmamı tembihledi.-"Madem öyle diyorsun..."
Bir saniye sonra tabi ki beni kucağında taşıyordu. En azından bir çuval misali omzuna atmamıştı. Parfümünün kokusu burnuma dolarken gülümsedim.
-"Okulu asmamıza değecek bir şey olsa iyi olur."
Gözlerim kapalı da olsa sırıttığını hissedebiliyordum.
-"O okulun sahibi benim, Ela. O yüzden endişelenmene gerek olacağını zannetmiyorum."
Beni ağırlığım yokmuş gibi taşımasına artık alışmıştım, ama kafasını eğip dudaklarını dudaklarıma sürtünce ürperdim. "Değeceğinden emin olabilirsin." diye mırıldandı. Yanaklarım alev aldı, kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. O geri çekilirken nefes nefese kalmıştım, sadece küçük bir temastı ama tüm vücudum elektrik almış gibiydi. Üzerimdeki etkisi inanılmazdı, ama bir yandan da bu beni korkutuyordu.
Tüm bu yaşadıklarımızın gerçek olduğuna inanamıyordum. Çapkın. Dört yıldır tanıdığım bir yabancı. Bu kadar kısa sürede aramızda filizlenen duygular beni güçsüzleştiriyordu. Yanımda olmadığı zamanlarda bile aklıma deniz mavisi gözleri geliyor, beni zayıf düşürüyordu.
İç çektim ve kafamı iki yana salladım.
Beni yere indirdi ve dengemi sağlayabilmem için belimden tuttu. Biraz yürüdükten sonra yumuşak bir koltuğa oturttu.
-"Evet, şimdi gözlerini açabilirsin."
Gözlerimi açtığımda ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı. Sarp, birkaç adım uzağımdaki bir sandalyede oturuyordu. Bir gitar tutuyordu, etrafımızda bir sürü resim yere rastgele serpilmişti. Resimlerin bir kısmı bizim resimlerimizdi, ama çoğunlukta sadece benim resimlerim vardı. Okulda, parkta, sinemada, baloda, onunla gitmediğim yerlerde... Şaşkınlığımı fark etmiş olmalıydı ki gülümseyerek konuştu.
-"Fotoğrafçılıkla uğraştığımı bilmiyordun. Artık biliyorsun."
-"Beni mi takip ettin? Tüm bu yerlerde?" Utangaç bir şekilde kıpırdandı.
-"Evet. Biliyorum, biraz ürkütücü ama etrafında olmak hoşuma gidiyor."
Kalbim küt küt atarken tek yapabildiğim parmaklarımı birbirine kenetlemek oldu. Bir hafta önce beni ve Barkın'ı beraber Derin'in odasında gördüğü zaman aklıma geldi. Sarp'ın bu jesti beni mest etmişti, ama bunları yapmasa da artık Barkın'dan ayrılmam gerektiğinin farkındaydım. Sevdiğim kişi o değildi.
Sarp'a karşı hissettiklerimse sevgiden de fazlasıydı.
Bunları düşünürken koltuğumun yanındaki çiçek buketlerine gözüm çarptı. Rengarenk ve çok güzellerdi , hepsinin üzerinde birer not vardı. Sırayla hepsini elime alıp okurken gülümsemem kulaklarıma vardı, notların hepsinde onun el yazısı vardı ve şu an beni izleyen gözleri kızaran yanaklarımda geziniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın
RomanceSarp Gürler, tüm kızların peşinde koştuğu bir çapkın; herkesin sıradaki sevgili adayı olmak için çabaladığı bir lise son öğrencisi. Ela Katman, zeki ve güzel bir genç kız; dört yıldır hoşlandığı Barkın'ı gözetlerken Sarp'ın radarına giren başka bir...