Bölüm Beş " Hiç Belli Etmeseler Bile"

9.2K 459 62
                                    

Şu sıra bölüm yazma isteğim öyle fazlaki. Değerlendirin bence Bu arada belki bir kaç bölüm üst üste Ali'den yazabilirim. Neyse bebeklerim, yorumlar için teşekkürler. Bölüm şarkısı; Sen Gitme

İyi okumalar!

Eve geldiğimde saat on bire geliyordu. İçmiştim. Hayatımda ilk kez sarhoş olmuştum. Şu sıra hep ilklerimi yaşıyordum zaten.

Bilgisayarı açtım, müziğe ihtiyacım vardı. Uzun süredir dinlemediğim Sen Gitme'yi açtım.

Uzun süredir dinlemiyordum çünkü hayatımda gidecek kimse yoktu. Yalnızdım. Ama şimdi iki gündür tanıdığım bir kız için açmıştım şarkıyı.

"İnsanlar gitti yıllar, sen gitme!"

Oturduğum koltuğa uzanıp yaptıklarımı düşünmeye başladım. Çok kötü şeylerdi, can almıştım. Çok can yakmıştım. Pişmandım fakat Selin'in dediği gibi, pişmanlığım hiçbir şeyi değiştirmeyecekti.

Selin demişken beni polise vereceğini söyledi. Belkide iki gün sonra karakol köşelerinde sürteceğim, düşüncesi bile ürkütücü. Gerçi yaptıklarımı düşünürsek daha fazlasını hak ediyorum.

****

Göz kapaklarımı zorla açtım, saat on bire geliyordu. Dün olanlara rağmen okula gidecektim. Korkak gibi saklanamazdım.

Duş alıp üzerimi değiştirdim. Aynaya baktım, kötü görünüyordum. Umursamayarak evden çıktım.

Okula geldiğimde bütün gözler üzerimdeydi, herkes benden uzak durmaya çalışıyordu. Sanki ben onlara yakın olmaya çok meraklıyım!

Kantinden çay alıp dışarıya geçtim. Okulun en sessiz yerinde, yalnız başıma oturuyordum. Taa ki Nazlı gelene kadar.

" Ali konuşmak istiyorum."

" Seni dinliyorum."

" Benden uzak dur."

" Şaşırmadım. Tamda böyle bir tepki bekliyordum."

" Savaş'ın söyledikleri doğruymuş. Neden söylemedin! Lanet olsun niye anlatmadın!"

Söyledikleri karşısında sessiz kaldım.

" Suç bende ya. Keşke sana hiç bulaşmasaydım. Hayır kendimi bulaştırdım Selin'i bulaştırmasaydım!"

Selin dediği zaman başımı öne eğdim.

" Artık biz yokuz Ali. Merak etme seni polise filan vermeyeceğiz. Doğruluğunu da bizden başka kimse bilmiyor. Bilmeyecek. Yeter ki--

" Bizi öldürme? O kadar iğrenç birisi olduğumu mu düşünüyorsun?"

Cevap vermedi.

" Evet anladım. Bittiyse git artık."

Ve Nazlı'da gitmişti. Kimsem yoktu artık. Sen Gitme şarkısını dinlemek için sebebim olmayacaktı.

Dersin başlamasına zar zor yetişmiştim. Hiçbir şey anlamayacaktım, neden girdiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Ders arasında sınıftan çıktım. Başım çatlayacak gibi ağrıyordu. Öğretmenler derdi ya "elini yüzünü yıka geçer" diye. Bende öyle yapacaktım.

Soğuk su yüzüme çarpınca rahatlamıştım. Ve rahatlığım çok kısa sürdü. Savaş lavaboya geldi.

" Eğer yine bağıracak--

" Hayır hayır. Sadece bir şey söyleyeceğim Ali."

" Evet?"

" Seni öldüreceğim."

" Teşekkür ederim, elinden geliyorsa şimdi bile yapabilirsin."

" Sevinmene üzüldüm."

" Bende."

Tuvaletin kapısını çarpıp çıktı. Ardından ben çıktım. Ne? Orada kalacak halim yoktu.

Bir iki saat sonra dersler bitince hızla okuldan çıktım. Araba ile gelmemiştim.

Otobüs durağına yürürken Selin ile karşılaştık. Ama benim yüzüme bile bakmadı.

" Selin?"

"..."

Kolunu sertçe tuttum.

" Lütfen yüzüme bak."

Sinirli bir şekilde bana baktı, kolunu çekip konuşmaya başladı. Sözleri tokat gibiydi o konuştukça canım yanıyordu.

" Ya sen benim neyimsin, neden seninle konuşayım? İki gündür tanıdığım bir insansın. Pisliğin tekisin ayrıca, seninle konuşmak için hiçbir nedenim yok benim!"

"..."

" Ha birde annesini öldürmüş bir katilsin!"

Eğik başımı kaldırdım. Selin'in gözlerinin içine bakarken ağlamamak için kendimi sıkıyordum.

" Böyle düşündüğünü öğrenmem iyi oldu. Teşekkürler."

Durağa yürümeye devam ettim.

Annemin katili olduğum sevdiğim bir insan tarafından yüzüme vurulmuştu. Ve emin olun bu çok kırıcıydı.

Selin bunları söylerken bir şeyi unutuyordu. Katillerin de kalbi vardı, hemde birçok insandan daha kırılgandı. Hiç belli etmeseler bile..


Psikopat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin