Ay ağlayacağım! Psikopat benim göz bebeğim gibi bir şey, final yapmayı hiç istemezdim ama konular tükenince yapacak bir şey olmuyor sevgili okurlarım.
Hikayeyi buraya kadar getirdiğiniz için, destekleriniz için kısaca her şey için size çok çok çok teşekkür ederim. Umarım Dengesiz'ide seversiniz. İyi ki varsınız, sizleri seviyorum. Bu arada bölümü multide bulunan şarkı ile dinlemenizi rica ediyorum.Son kez. İyi okumalar!
Ali Mertoğlu sabah haberlerini karıştırıyordu.
" İstanbul'da vahşet!"
" Ünlü iş adamı Haluk Mertoğlu, vahşice öldürüldü."
" Olay yerinde en son Sevilay Mertoğlu görüldü."
Yüzünde hafif bir tebessüm belirdi. Onun ailesi Sevilay ya da Haluk değildi. Selin, Nazlı belki de Savaş onun gerçek ailesiydi.
Son kez salonuna baktı, artık gitme vakti gelmişti." Ali, hadi sevgilim."
Selin, yumuşak ellerini Ali'nin kazağında gezdirdi.
" Gidiyoruz."
Kapıya geldiklerinde içini bir hüzün kaplamıştı. Bu ev onun için değerliydi. Aliyi en iyi tanıyan, her şeyini bilen bir dostuydu.
Çıkmadan önce, aklına istemsizce hayatında 'dönüm noktası' dediği günü getirdi.°°
Hepimiz Savaş'a bakıyoruz. Pişman değil, aksine sırıtıyor. İntikamını aldığı için mutlu.
Yerde ki cesede bakıyorum. Babamın cesedi olmasına rağmen içimde zerre pişmanlık, üzüntü yok. Sanırım Savaş'ın iyi bir şey yaptığını düşünüyorum." Hepimiz katil olduk."
Selin'in korkusu geçmiş, yerini umursamazlığa bırakmıştı. Böyle daha iyiydi. Kötü bir şey yapmadığının farkına varmıştı en azından.
" Biz ne bok yiyeceğiz?"
Bu sorudan sonra dördümüz birden kahkaha atmaya başladık. İçinde bulunduğumuz durum.. Komikti. Sadece komik.
" Burayı yakıp kaçarız, çok uzaklara!"
Dalga geçer gibi söylediğim cümle dikkate alınmıştı. Savaş ve Nazlı önce birbirlerine daha sonra bize döndüler.
" Araban burada mı?"
" Saçmalamayın, ben şaka..
" Savaş, Haluk'un arabası dışarıda. En azından cesetleri yakabiliriz."
Selin ve ben şok olmuş bir ifade ile Nazlıya bakıyorduk.
" Yani, fazla polisiye romanı okurum. Ondan."
" Bakmayı kesin arkadaşlar, Nazlı haklı. Hapislerde çürümek istemiyorsak.."
Ben aptal aptal bakmaya devam ederken Selin çıkışa koşmaya başladı.
" Bekleyin!"
Arkasından gidecekken Savaş durdurmuştu. Bunlar ne yapmaya çalışıyordu? İçlerinde katil olan bendim fakat üçü de benden daha fazla vahşilerdi.
Düşüncelerimin içinde boğulacak gibi oluyordum. O sırada büyük bir gürültü ile yerimde sıçradım.
" Siktir.."
Selin, Haluk'un arabasını içeri sokmuştu. Bu kız araba kullanmayı nereden biliyordu? O kapıyı nasıl kırmıştı?
Havalı bir şekilde arabadan indi. Onun yanında hepimiz birer karınca gibiydik.
" Arabanın içinde kibrit var. Benzin deposuna atarız."
" Evet, sonra hep beraber uçarız. İyi fikirmiş."
" Savaş, onca şey biliyorsun ama nafile. Kibriti depoya attığın an patlama olmaz. Tabana kuvvet yani."
" Risk alacağız diyorsun?"
Kafasını salladı. Az önce korkudan titreyen kızdan eser yoktu. Yürek yemiş gibiydi.
Yanına gittim." Hadi o zaman. Yapalım, bitsin."
Nazlı ve Savaş'ta yanımıza geldi.
" Çok hızlı olmak zorundayız. Yoksa ölürüz."
Arabadan kibrit kutusunu çıkardım, yapmadan önce son kez birbirimize baktık. Ölebilirdik. Şu an birbirimizi son görüşümüz olabilirdi..
" Bir.. İki.. Üç."
Kibriti attığım an planladığımız gibi koşmaya başladık.
Ve başarmıştık! Fabrikadan biraz uzaklaşınca patlama sesi kulağımızı doldurmuştu.
Ama biz kurtulmuştuk.
°°
Kapılar sıkı sıkı kilitlenmişti. Bütün valizler Ali'nin arabasına yerleştirildi. Hava alanına kadar böyle gideceklerdi, sonra Ali'nin bir diğer dostu olan arabasını da orada bırakacaklardı.
Arabaya binmeden önce Savaş ve Ali karşılıklı bakıştılar. Bir anda aralarında ki bütün buzlar erimişti, iki kardeş gibi sıkıca sarıldılar. Nazlı ve Selin mutlulukla onları seyrediyorlardı.
Onlar dört kişilik bir aile olmuşlardı. Birbirlerine; gerektiğinde sevgili, gerektiğinde dost, gerektiğinde anne baba olacaklardı.
Suratlarında silinmeyen tebessümleri ile arabaya bindiler. Gidene kadar kimse konuşmamıştı.
Ve sonunda, İstanbul'dan ayrılacakları yere geldiler, hepsinin içinde anlatılmaz mutluluk vardı. Yaptıklarından pişman değillerdi.
Türlü kontrollerden geçtikten sonra rahat koltuklarına yerleşmişlerdi.
Ali ve Selin, Savaş ve Nazlı yan yana oturacaktı. Tıpkı, birbirine delicesine aşık çiftler gibi.
Ali Mertoğlu son kez, bu sefer gerçekten son kez camdan dışarıya baktı. Önlerinde güneşli günler vardı, güzel günler..
-
Merhaba sevgili okurlarım. Hikayemizin sonu böyleydi demeyi çok isterdim, inanın. Ama hayır hikayemiz böyle bitmemişti. O gün fabrikadan dört ceset çıkmıştı. Nasıl mı?
Savaş, Haluk Mertoğlu'nu vurduktan sonra tetiği Aliye çevirdi. Ve şu sözleri söyledi;
'' Her ne kadar suçun olmasa da, Melisa'nın katili sensin.''
Ve iki el silah sesi. Ali'nin vücudu bir saldırıyı daha kaldıramazdı. Canım arkadaşım, oracıkta can vermişti. Sevdiği kadının gözlerinin önünde ölmüştü. Son nefesinde Savaş'a teşekkür etmişti. Nedenini soramadık ama ben tahmin edebiliyorum, Savaş Aliyi çektiği acılardan kurtarmıştı.
Bir diğer cesedi hepiniz merak ediyorsunuz. Aranızda tahmin edenler yok mu? Sizi zorlamak istemiyorum, bir diğer ceset Savaş'a ait. Hemen ardından kendi kafasına sıkmıştı.
Yani hikayemizde ki asıl psikopat Ali değildi. Ali'nin hayatına giren bir psikopatı anlatmaya çalışıyordum. Savaş'ı.
Eminim bizim halimizi merak ediyorsunuz..
Selin, o günden sonra eskisi gibi olamadı. Aldığım haberlere göre akıl hastanesine yatırılmış. Konuşmuyormuş, sadece gözleri sabit bir noktada takılıymış.
O olaydan sonra hiç görememiştim ki onu..Ve ben, o günün gecesinde adalete teslim edilmiştim. Mutsuz değildim, herkes hak ettiğini bulmuştu. Ali ve Selin hariç tabiki!
Onlar efsaneydi, Selin'in saf sevgisi Aliyi değiştirmişti. Birbirlerine çok kısa süre içinde aşık olmuşlardı..
Ah birde hikaye de hiç kavuşamayan Savaş ve Nazlı çifti vardı değil mi? İmkansız olan.
Savaş ölmüş bir kadına deli gibi aşıkken bana bakmasını bekleyemezdim.
Neyse, buradan çıkar çıkmaz kitabımı sizlerle paylaşacağım. Umarım o zamana kadar bu olayın üstü örtülmez. Alın size birinci kaynaktan haber, değil mi ama!
.. NAZLI YILDIRAY/ BAKIRKÖY KADIN VE KIZ ÇOCUK CEZAEVİ
27 ARALIK 2017
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat
Fanfic''Psikopatsın sen. İnsanları öldürmekten zevk alan manyağın tekisin.'' Kapak Vampire Photoshop tarafından yapılmıştır.