Gülümseyerek uyandığımda aklımda sadece dünkü yıldızlar vardı. Middletown'da geçirdiğim her dakikada annemin burayı neden sevdiğini anlıyordum. Burası aşık olduğun adam olmadan da güzeldi fakat annem bunu biraz geç görmüştü. O burada kalma nedenini sadece Noah'ın babasına bağlıyordu.
Yataktan kalkıp dolabımın önüne geçtim. Elime gelen bir etek ve gömleği alıp giyindim. Bir terslik vardı. Aşağıdan ses gelmiyordu. Babam uyuyup kalmış olabilir miydi?
Bugün babamın sabahtan dersi yoktu ve belki de bu yüzden uyanmamış olabilirdi. Bir şarkı mırıldanarak odadan çıktım ve banyoya girdim.
Yüzümü yıkadıktan sonra yine aynı şarkıyı söyleyerek aşağıya indim. Düşündüğümün aksine babam kalkmıştı. Üzerinde pijamalarıyla kahvaltıyı hazırlıyordu.
"Günaydın."
"Günaydın," dedi fincana çayı boşaltırken. "Dün gece geldiğini duymadım."
Sandalyeye otururken ağzıma bir tane zeytin attım. "Çok geç gelmedim aslında."
"Nerdeydin peki?" Babam da karşıma oturmuştu.
"Gölün yanına gittim, biraz annemi düşündüm sonra geldim."
Babam kaşlarını kaldırdı. "Başka?"
"Başka ne?" dedim ben de kaşlarımı kaldırarak. "Baba amacın ne?"
"Sanırım seni Cody ile gördüm. Onların evine gidiyordun. Rüya da görmüş olabilirim tabii."
Gözlerim büyürken babam keyifle beni izliyordu. "Baba," dedim son heceyi uzatarak. "Ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Hiç," dedi o da heceyi uzatarak.
Sonrasın da konuşmadan kahvaltımı yaptım. Babam aklıma Cody'yi ve o muhteşem odasını getirmişti. Şanslıydı. Öyle bir odaya sahip olmak güzel bir şey olmalıydı. Dirseğimi elime yaslayıp bir çatı katı odam olduğunu düşündüm. Babam kaşık ile fincana vurduğunda kendime anca gelmiştim.
"Hı?"
"Geç kalıyorsun."
Hemen kalkıp yukarı çıktım ve zaten hazır olan çantamı alıp indim. Ayakkabılarımı giyerken babam başımda dikiliyordu.
"Ne?"
Ayakkabımın bağcığını bağlayıp doğrulduğumda babam yanağımı öptü. "İyi dersler."
Gülümseyerek evden çıktım. Çitlerin olduğu yere vardığımda Cody'lerin evine baktım. Buradan oldukça sessiz görünüyordu. Sanırım Cody çoktan çıkmıştı.
Kahvaltı masasında yarım kalan çatı katı odamı düşünmeye devam ederek yürüdüm. Buradaki evler birbirlerinin aynısıydı ve eğer Cody öyle bir çatıya sahipse bizim evde de bir çatı olmalıydı. Akşam babamla bu konuyu konuşmalıydım.
Sola doğru döndüğümde okul yüz metre kadar ilerimdeydi. Önümde havalı havalı yürüyen bir çocuk vardı. Dikkatle bakınca onun Luke olduğunu anladım. Adımlarımı hızlandırıp yanına vardım.
"Günaydın."
Beni fark etmemiş, yürümeye devam ediyordu. Sonra fark ettim ki kulağında kulaklık vardı. Kolunu dürttüm. Sonunda beni fark etmişti. Kulağında kulaklığı çıkardığında bir kez daha "Günaydın," dedim.
"Günaydın."
"Ne dinliyordun?"
"Infinity." Anlamamıştım. Bu şarkının adı mıydı, söyleyenin mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Tozu ✓
ChickLit15 yaşındaydım bir abim olduğunu öğrendiğimde. Bu bilgiyi kabullenmem için beş kere okumam gerekmişti annemin günlüğünü. Sonunda kabullendiğimde ani bir karar almıştım; onu bulmalıydım. 17 yaşındayım. Annemin ilk aşkını tattığı, abimin yaşadığı kasa...