★1☆

2.7K 107 9
                                    

Okulun büyük bahçe kapısından içeri girdiğimde derin bir nefes aldım. Yeni bir kasaba, yeni bir okul ve eğer ikna edebilirsem yeni bir aile üyesi...

İki yıl önce annemden arka kalan eşyaları karıştırırken bulduğum pembe kalın kapaklı bir defter beni ülkenin bu ucuna kadar getirmişti. Annem bir oğlu olduğunu yazıyordu günlüğünde, her ayrıntısıyla. Nasıl aşık olduğu, nasıl o adamla birlikte olmaya karar verdiği, hamileliği ve sonrası... Her sayfayı tek tek özenle okumuştum. Önce şok olmuştum tabi. Birkaç kez okuduktan sonra abimi bulmayı kafaya takmıştım. Sonra bilgisayarın başına geçip biraz araştırma yapmıştım. Tabi bunları yaparken aklıma babam gelmişti. Onun haberi var mıydı?

Benim kadar geç olmasa da öğrenmişti ve neredeyse bir yıl süren ısrarlarım sonucunda daha fazla dayanamamış ve buraya taşınmaya ikna olmuştu. Babam. Adam Pery. Kendisi bir edebiyat öğretmeni ve şu an tam arkamdan okula giriyor.

Başımı kaldırıp tabelaya baktım. Middletown Lisesi. Gözlerimi tabeladan ayırıp etrafıma bakmaya başladım. Gözlerim istemsizce onu arıyordu. Yaptığım araştırmalar sonucunda onun bu okulda görev yaptığını, kendisinin bir kimya öğretmeni olduğunu öğrenmiştim.

"Yolumuz burada ayrılıyor." Babamın sesiyle gözlemimi bıraktım ve ona döndüm. Benim yüzümden yıllardır çalıştığı okuldan ayrılıp buraya kadar gelmişti. Hem de eski eşinin ilk aşkından olan abimi bulmak için. Ona buraya taşınmamız gerektiğini söylediğimde bencilce davranmıştım çünkü tek isteğim abimi bulmaktı. O annemden bana kalandı. Oysa babamı hiç düşünmemiştim.

Başımı salladım. "Onu görürsen...Şey."

"Sarah, endişelenme. Sıram gelene kadar bu olaya karışmayacağım." Gülümsedim.

"Hadi bakalım. Şimdi doğru sınıfına."

Babamla ayrılıp kalabalık koridorda sınıfıma doğru ilerlerken babam arkamdan "Arkadaş edinmeyi unutma!" diye bağırmıştı. Ah, evet. Arkadaş. Benim tek sorunum. Ya da en büyük sorunum. Arkadaş edinmek. Oysa babam da biliyor yeni biriyle sohbet etmeye başladığımdan kalbimin nasıl attığını ve konuşamadığımı. Yine de kızının burada yalnız olmamasını istiyor. Tek gerçek arkadaşını arkasında bırakıp abisinin peşine düşen kızının yalnız olmasını istemiyor.

Okulun ilk günü olduğu için koridorun bu kadar kalabalık olmasını beklemiyordum. Benim gibi okula yeni başlayanların veya bu okula yeni başlayanların etrafı tarayan meraklı gözleri... Sanki tatil boyunca görüşmemiş gibi birbirine sarılan arkadaşlar. Anna... Geride bıraktığım arkadaşım. Sanırım artık arkadaşım değil ama onu şimdiden özledim.

Ona her şeyi anlatıp buraya taşınacağımızı söylediğimde hiçbir şey söylemeden çekip gitmişti ve o günden beri konuşmadık. Benim için zordu. Tek arkadaşımı kaybetmek. Baya zordu.

Yumuşak bir şeye çarpınca elimdeki defterleri yere düşürdüm ve popomun üzerine oturdum. Sanırım popom biraz acımıştı. Yeni okulumdaki ilk günümden ilk rezilliğim. Alkış bana.

"Özür dilerim benim hatam."

Ellerimi birbirine çarpıp yerden destek alarak kalktım ve üzerimi silktim. Eğilip yere düşen defterlerimi alacağım sırada bir el benden önce davrandı ve defterlerimi aldı. Yüzümü kaldırıp baktığımda koyu kahverengi saçlı kahverengi gözlü bir çocukla karşılaştım.

"Çok özür dilerim. Bir yerin acıyor mu?" diye sordu elimdeki defterlerimi bana uzatırken. O sırada koridorun diğer ucundaki abimi gördüm. Alnına düşen saçlarını yukarı kaldırmıştı ve her haliyle genç bir öğretmen olduğunu gösteriyordu. Birkaç saniye sadece ona baktım. Sanki etrafımdaki herkes durmuş sadece o hareket ediyordu.

Yıldız Tozu ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin