NİSANZADE

474 34 11
                                    

Sinan :
Nisan pastayı yeme hayalleri kurarken uyudu. Ben de Nisanı kucağıma aldım ve kendi yatağıma yatırdım. Ben de koltukta yattım.

Saat 7:00

Sinan: Dün gece Nisan hanım yatakta güzelce yatarken ben de küçücük koltukta kıvrılıp yattım. Ohhh keyifler yine Nisan hanımın valla. Benim evimde misafir gibi yaşamıyor resmen kendi evi gibi yaşıyor. Tabii bu iyi bişey ama işte ... Ben de kahvaltı olarak kendi özel spesiyalim olan Sinamenemettoyu hazırladım. Tam sofraya koyucakken

N: Hocam (bağırarak)

Tabii o sırada hazırlıksız yakalandığım için sıcak Sinamenemettoyu ve tabi sıcak tavayı ayağıma düşürdüm.

N: Ayyy hocam iyi misiniz? Ayy ayağınız da çok kötü olmuştur şimdi. Hadi giyinin hemen hastaneye gidiyoruz.

S: Nisan kaybolllllll. Çık hayatımdan ya çık. Cidden sen benim hayatımda olduğun sürece bana huzur yok yeter ya yeter senden önce ben gerçekten gençtim ya. Huzur ver tamam mı ? Bence bir süre ayrı ayrı dolaşalım.

N: peki siz giyinin hastaneye gidelim benim arabamla. Siz bu halde araba süremezsiniz.

S: Tamam sen git evine ben de burda giyiniyim sen de evinde.

N: Tamam ben anahtarı alayım size destek olurum aşağı inmede. Bişey olursa çağırın.

S: Tamam.

Sinan: Nisanı üzdüğümün farkındayım ve söylememem gereken şeyleri söyledim. Biliyorum ama Nisan bu sefer beni gerçekten çok sinirlendirdi. Bir süre ayrı kalsak iyi olabilir. Ama tabii kötü de olabilir. Ayağım da iyice kızardı. Çatlamış da olabilir. Sonuçta koca tava düştü. 5 dk sonra kapı açıldı. Nisan geldi. Bana destek olup kendi arabasına bindirdi. Hastaneye doğru yola çıktık. 15 dk uzaklıktaydı. Hastaneye varınca Nisan bana yine destek olarak acıyan ayağıma basmamamı sağladı. Ve hemşirelerden tekerlekli sandalye istedi. Beni odaya yerleştirirlerken Nisan hemşirelere bişeyler söylüyodu.
N: Hocam röntgene almadan önce size yanık tedavisi uygulayacağız çünkü bu 1. Dereceden yanık gibi duruyor.Bu süreçte ben hep sizin yanınızdayım.

S: Tamam.

Nisan:
Bu sefer gerçekten de hocamın söylediği lafları hakkettim. Off ya ben hocamı korkutmak için deil. Pastayı yemeyi unuttuğumu söyliyecekyim. Yani aslında hayalimde hocam pastaa demek ve ardından Sinan hocanın bana bağırması yerine kısık gözlerle gülmesi olucaktı. Ben hiç böyle hayal etmemiştim ki. Tabii ben bunları düşünürken hocamın yanıktedavisi bitmişti bile ve röntgen yerinin hazırlanmasını bekledik. Ve bu sürede ben hocamın bana bakışını ve muhtemelen o da benim ona bakışımı izliyordu. Yarım saat bekledikten sonra röntgen hazır hale geldi. Ve tekerlekli sandalyeyle röntgene götürdük. Röntgen çektikten sonra ben röntgene bakarkenki yüz ifademi Sinan görmüş olucak ki.

S: Kırık di mi ?

N: Maalesef ayak baş parmağınız kırılmış.

S: Ee peki ne zaman tedavi edecekler?

N: Şimdi ama merak etmeyin ben sizin yanınızda olucam.

Nisan:
Ben bunları. Ona söyledikten sonra doktor geldi.

D: Merhaba doktor Sinan. Ayak baş parmağınızdaki kırığı düzeltmeye geldim. Tedaviyi yaptıktan sonra bir süre basmayın yere destek alın haftada 1 kontrole gelin ve tabii işe de gitmeyin. Yanınızdaki bayan size yardımcı olur artık.

S: Tamam doktor bey ama bayana bir daha ayağa kalkamayacağımı söyler misiniz?

D: Tamam peki. Sinan bey.

Sinan:
Tamam peki biliyorum. Bu yaptığım çok kötü bir şey ama olsun. Bir dahakine daha dikatli olur da başıma bir başka Nisazade olayı açmaz. Doktor odadan çıktı. Vee odadan çıkar çıkmaz elinde 2 kahve ve 4 tane minik kekle beraber buraya geliyordu. Ki doktor ona benim bir daha ayağıma kalkamıyacağını söylerken ben de beni uyuyor zannetsin diye bir gözüm kapalı şekilde Nisana bakıyordum. Doktor sustuktan kısa süre sonra Nisan dondu. Ve:

N: Ne? Doktor bey şaka yapıyosunuz di mi ? Haha bakın güldüm geçti. İyi di mi?

D: Maalesef Nisan Hanım. Beyefendi
Bir daha ayağa kalkamayacak.

Nisan tabii o şaşkınlıkla elindeki tepsiyi düşürdü. Ve tepsi ayaklarına düşmesine rağmen bir tepki vermedi ve benim yanıma geldi.

N: Hocam... Sinan... Ben ne olursa olsun sizi ayağa kaldıracağım. Tamam mı? Tekrar eski süper kahraman Sinan olucaksınız. Ve yine ki ben sizin hayatınızda olmıycam benim gibi daha birçok kişi,hastanede daha birçok kişinin hayata tutunmasını sağlıyacaksınız. Ben siz bana seni seviyorum dediğinizde hep sizi gıcık etmek için ya ben sizi sevmiyorsam demiştim. Ama şimdi gerçekten çok ama çook pişmanım. Ve ben de sizi seviyorum. (Yanağına öpücük kondurur.) Beni affedin.

S: Affetim bak şimdi.

Sinan:
Gözleri kocaman açıldı. Şapşirik. Anlasın bakalım. El mi yamannn bey mi yaman. Ama bu numarayı fazla uzatmayacağım.

N: Nasıl? Yani yürüyebilecek misiniz? Hocam şaka yaptınız di mi?

S: Ama ayağım hala kırık Nisan. Yani gene bir Nisanzade yapıcaksan. Haa ayrıca söylediklerinin hepsini duydum.

N: Yaa hocam yaa. Size cidden inanmıyorum. Bu bir insana yapılmaz ki yaa.

S: Hadi gidelim bizi bekliyolardır. Şimdiye çoktaaan gitmemiz lazımdı.
Geç bile kaldık. Hadi sen süreceksik arabayı. Kaytarmak yok bakk.

N: Aaa ben neden kaytarıyım ki hem ben araba sürmeyi seviyorum. Hıhh.
Hadi gelin destek olayım size. De arabaya binin.

Sinan:
Nisan beni arabaya bindirdikten sonra bizi neyin beklediğini belki de 1000 kere sordu tabii ben o sırada kendime sakinlik mesajları veriyordum. O yüzden fazla duymamaya çalıştım. Eve geldiğimizde Nisanın evinin önünde bir sürü koliler duruyordu. Tabii o kolilerin içinde de Nisan taşınmadan önce Nisana özel olarak hazırlattığım eşyalar vardı. Tabii Nisan onların benim hazırlattığımı Eşyaların içindeki mektubu okuduğunda anladı. Ve ben koltuktayken resmen üzerime atlayarak ban sarılıp yanağıma öpücükler kondurdu. Ben ustaları çağırdım onlar da gelip eşyaları Nisanın istediği düzene sokup gittiler.
N: Ayy hocam ben gerçekten çoook teşekkür ederim. Size bunu nasıl öderim.

S: Çook basit Nisancım 2 kahvaltı ve sinema.

N: Pekiii. O zaman yarın kahvaltııııı.

Arkadaşlar bu bölümü beğendiniz mi? Beğendiyseniz yorum atın. Ve tabiii eller voteye. Şehitlerimiz için çoooooooooook üzüldüm. Ve bu arada ACIL AŞK ARANIYOR 13 EYLÜLDE DIYE DUYDUMMM.

acil aşk aranıyormuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin