the host team

2.4K 107 10
                                    

Birbirmizi tanıdığımızı çok net belli ettiğimiz gergin bir kaç saniyenin ardından şimdi o yuvarlak masanın etrafında 6 kişiydik. Neyse ki Jason 'demek tanışıyorsunuz' gibi gereksiz bir cümle kullanmamıştı. Bunun yerine masaya yaklaşırken ki gerginliğime hak verir gibiydi. Ama tekrar yalnız kaldığımızda bunun hakkında konuşacağına emindim. 

Neymar sonunda ben yokmuşum gibi davrandığı 2 dakikanın ardından bakışlarını bana çevirdi. Hemen yanımda olduğu için ona bakmak için biraz aramızda ki mesafeyi açmam gerekti. Benimde istediğim tamda buydu. Ondan olabildiğimce uzak olmak. 

''Demek böyle yerlere geliyorsun..''

Bunu cevap vermek istemiyordum. Burası benim mekanımdı ve nerde istersem orda takılırdım. 

''Sende artık California da takılmaya karar verdin öyle mi ?'' 

Soruya soruyla karşılık vermek istemiştim. Yüzüme alaycı gülümsememi takındım. Bu sefer maç benim sahamda geçiyordu. Kesinlikle güçlü görünmeliydim. 

''Aslına bakarsan buraya davet edildim. Ve.....burda sana nasıl hitap edeceğimi bilmiyorum. Nita yada..... Majesty mi demeliyim ?''

Az kalsın bir yudum aldığım şampanyamı (champagne ;) geri püskürtecektim. Şu lanet adımı neden duymuştu ki sanki ?  Tamam kendi evimde olduğum için şans benden yana olabilirdi. Ama karşımdakinin de Neymar Jr olduğunu unutuyordum. 

Jason bana gülümsemesini tutmaya çalışır şekilde bakınca bu maçı burda bitirmeye karar verdim. Neymar'ın söylediğini yok sayarak doğruca J'e konuştum. ''Bizim başka birilerini daha görmemiz gerekmiyor mu ?'' Ona benim bu dediğime katıldı. ''Evet haklısın''

..............................

''Demek şu buralardan uzaklaştığında sorun yaşadığın kişi Neymardı ?''

Offladım. Ve diğer herkesten ayrıca durduğumuz masada ki şampanyayı alıp hızlıca içtim. Bardağı masaya sertçe geri bıraktığımda kendimi çok garip hissediyorum. ''Evet ve sen gidebileceğimiz başka bi yer yokmuş gibi beni onla aynı yere getirdin'' dedim. Hızlıca içtiğim şampanya başımda bir ağrı girmesine neden oldu. Harika , ben içki içmezdim ki ! ''Yani bu benim suçum oldu öyle mi ? sadece buraya gelip beni yalnız bırakmamanı istemiştim'' Dediğinde haklıydı. Bende buraya bu yüzden gelmiştim. Ona böyle söylemeye hakkım yoktu. ''Tamam öyle dememeliyim üzgünüm.'' Uzanıp ona sarıldım. Bana kızmamıştı. Oda bana sarıldı. Gerçekten bana o yeşil gözleriyle dik dik bakıp bu arkadaşça sarıldığımız anı bozmak zorunda mıydı ? Geri çekilip ''Sadece burda rahat hissedemiyorum buda beni geriyor. Özellikle bana dik dik bakarken..'' başımla Neymarın olduğu masayı işaret ettim. Hala bize bakıyordu. Jason tekrar bana döndüğünde kaşların çatmıştı. ''Bunu halletmemi ister misin ?'' Aceleyle ellerimi salladım. ''Hayır. hayır sorun değil'' Bununla kendim yüzleşebilirdim. ''Sadece gidip bana bir bardak daha şampanya getirebilirsin'' Gülümseyip dediğimi yapmak için yanımdan ayrıldı. Bende tekrar onunla göz göze gelmemek için başımı başka tarafa çevirip bakındım. Yan masada ki kadınların elbiselerine yorum yapmaya başlamıştım. Sarışın olan fena sayılmaz 6/10. Peki onun yanında ki kesinlikle zarif görünüyor 8/10 ve şu pembe elbiseli ewww berbat 1/10. Diğer masadakileri oylamaya başlayacaktım ki telefonumdan gelen sesle dikkatim dağıldı.  Mesajdı.Telefonumda ekli olmayan birinden gelmişti. Ama kim olduğunu anlamam için isminin yazması gerekmiyordu. Daha önceden numarasını ezberlemiştim. Derin bir nefes alıp gelen mesajı açıp okudum. 

+9856433565 : O elbiseyle çok fazla seksi görünüyorsun..

OHH GÜZEL Bİ BÖLÜM DAHA SADJASKDASDSJL.

DAHA ÇOK VOTE VE YORUM BEKLİYORUM

Junior Fuckboy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin