"you can be on top"

2K 61 13
                                    

"Içeri gelebilir miyim ?"

Gözlerimi devirdim ve kapıyı açık bıraktıp uzaklaştım. Ben içeri girdiğimde onunda benim peşimden geldiğini biliyordum. Salonda ki yemek masasının önüne gelince durup ona döndüm. Ve kollarımı önümde bağladım. Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. "Hallettim. Şu söylediğin fotoğraf işini..fotoğrafı çeken çocuğu buldum. Sorun halloldu. Şimdi..." Omuz silktim. Başımı Hayır anlamında salladım. "Sana inanamıyordum" Bunu söyleyeceğimi tahmin etmiş gibiydi. Bana parmağıyla bir dakika işareti yaptıktan sonra montunu açtı. Iç cebinden kahverengi büyük bir farz çıkardı. "Al bakalım Tanrıça. Bu seni ikna eder" Zarfı alıp masaya oturdum. "Bu ne ?"."içinde resmimiz var. Iki tane çıkarttırmış. Fotoğrafları makinede kendim sildim. Ve herhangi bir yere vermemesi için bunları da satın aldım. Bir yere asarsın diye düşündüm." Ona tekrar göz devirdikten sonra zarfı açtım. Içinden söylediği gibi iki tane büyük
fotoğraf çıktı. Şu "öpüştüğümüz ateşli fotoğraflar!"Çeken kişi yüzümüzde flaş patlattığı için Neymar'ın teni olduğunda daha açık renk görünüyordu. Kaşlarımı kaldırıp şaşkınlıkla ona baktım. "Doğrusu bu kadar çabuk bulacağını tahmin etmemiştim. Böylelikle sen oyalanırdın ve aramızda ki bu garip durumuda geçiştirirdim" yüzünde muzip bir gülümse oluştu ve ani bi hareketle beni kendine çekip yanağımdan öptü. "Üzgünüm ben burdayım ve gitmeye niyetim yok" Ellerimle beni sarmalayan kollarını tuttum. "Kabul etmeleyim fena olmadı bu. Ama yinede emin olabilmek için gazeteleri kontrol edeceğim" kollarından sıyrılıp laptobu almak için üstüne kata çıktım. Çabucak bilgisayarla birlikle geri döndüğümde masada beni bekliyordu. Yanında ki sandalyeye geçtim. Internete girip İspanyol gazetelerine ve benzer haber sitelerine baktım. Neyse ki bişi yoktu. "Gördün mü hiç bişi yok ? Ama bunlardan bende bir tane var" masanın üstünde ki fotoğraflardan birini kaldırdı. "Ben sadece çekip instagramda paylaşırsam anlaşılır" Kaşlarımı çattım. Ne diyordu bu ? Şantaj mı yapıyordu. "Sen bana şantaj mi yapıyorsun? " Bu sefer o gözlerini devirdi. "Hayır bebeğim saçmalama. Sadece söylüyorum. Çok güzel çıkmışmışız" Yerimden kalktım ve laptopu kapattım. "Eğer öyle bişi yaparsan O fotoğrafı giysi dolabına asıp benim hakkımda bir aşk mabedi yapmaktan ileri gidemessin" Ben cama doğru yürürken peşimden geldi. "Işte bende o yüzden vazgeçtim"

Bi süre camdan dışarısına baktım. Düşünüyordum. yani başımda sessizce dikilen Brown Barbie'yi. Onunla ne yapacağımı bilmiyordum. "Peki. Şimdi ne yapacağız? " Tekrar daha önce yaptığı gibi kollarını bana doladı. Bu sefer belimdelerdi. Çenesini omzuma dayamıştı. "Gerçekten bu kadar dertlenmene gerek yok güzelim. Sana söyledim. Seni bi daha üzmeyeceğim. Umarım bu senin için bir şey ifade eder ; söz veriyorum" Derin bir nefes verdim. Ne yapacağımı bilememekte doğru söylüyordum. Ama içimde bir sıkıntı yoktu. Aksine bu fotoğraf mevzusununda çözümlenmesiyle içim rahattı. "Pekala öyle olsun" Neymar ses etmedi. Ama gülümsediğini camdaki yansımasından görebiliyordum. "O zaman bunu kutluyoruz bebeğim. Ve bu sefer sen üstte olabilirsin"

.
.
Herkes zannediyorki yazar bi sonraki bölüme anlatacak ahsshhs ama yok. Neyse TOWARDS THE SUN'I OKUYUN LÜTFEN ÇOK REKLAM YAPIYORDUM BILIYORUM. ÇÜNKÜ SIZI SEVIYORUM. VE ARTIK VOTELARDA ARTMA GÖRMEK ISTOYORUM. THANKSS.

YGS YAKLASIYOR BANA SANS DILEYIN ♡

Junior Fuckboy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin