"Benden önce delirmişsin çok kıskandım"
Ona anlamayarak baktım. Ne zırvalıyordu bu ? "Sen..bana mı deli diyorsun." Çarpık bir şekilde gülümsedi. Hala bakışlarının vücudum da gezindiğini fark edebiliyordum. "Aşağıda yaptıklarında sonra bunu düşünmem normal bence" dediklerinin ardından aklıma yeni gelmiş gibi güldüm. Gerçekten aşağı da harika bir şey yapmıştım. Bu konuda en ufak sıkıntım yoktu.Yaptığım şeyle gurur duyuyordum. Aynı bir oyuncunun rolünü en iyi şekilde oynaması gibi..
''O yaptıklarımı neden yaptım sence ?'' Cevabı çok bariz ortadaydı. Ve o cevap şuan karşımda dikilip bana ukala ukala bakıyordu. Normalde bu hali sinirlerime dokunması gerekirdi. Ama öyle hissetmiyordum. Aşağıda yaşadıklarımıza rağmen şuan burda olması nedensizce hoşuma gitmişti. ''Bana deli diyorsan eğer sanırım kendinle hiç tanışmamışsın'' dedim. Kesinlikle haklıydım. Oda buna katılıyor olacak ki sesli bir şekilde güldü. Gülerken gözleri kayboluyordu. Onu izlediğim süre boyunca iç çamaşırlarımla durduğumu unutmuştum. Ancak bana iyice yaklaşıp aramızda ki mesafeyi kapattığında bunun farkına varabildim. ''Ne kadarda uyumluyuz diğmi , git gide bana benziyorsun Nita''
Bir kaç saniye boyunca birbirmizin gözlerine baktık. Bu kısacık süre bile bana fazla gelip gözlerimi kaçırmama sebep oldu. Ona arkamı dönüp kendi kendime konuşmaya başladım. ''Bu elbiseyi halletmem gerek. Ya iz kalırsa?'' Hafifçe eğilip elbisenin ıslak kısımlarını dokundum. Asıl düşünmem gereken elbiseydi. Çekilmemişti hala arkamdaydı aksine tamamen aramızda ki mesafeyi kapatıp kollarını belime koydu. Ah ,lanet. Napıyor bu ? Ellerini çekip tekrar ona döndüm. ''Sanırım yüzüne çarptığım şampanyalar seni ayıltmamış , ne yaptığını bilmiyorsun'' dedim.Yanında geçip gidecekken bileğimi tuttu. ''Aslında ne yaptığımı çok iyi biliyorum , Nita'' dedi. Dalga geçmediğini fark ettim. Çünkü az önce ki yüz ifadesinden eser yoktu. Ciddiydi. Tekrar bana yaklaştığın da bu sefer kaçmayıp yüzüne bakmaya devam ettim. Bir elini yanağıma koyup sessizce bana baktı. Dudaklarıma baktığını fark edebiliyordum. Ardından tekrar bakışlarımı gözlerime çevirdiğinde konuşmaya devam etti. ''Artık beklemek istemiyorum.....seni beklemek istemiyorum...'' Neden bunu dediğini anlayabiliyordum sonrasında ne olacağınıda...ama olumsuz bir tepki vermedim ve oda düşündüğümü yapıp beni öptü. Şimdiyse ne düşüneceğimi bilmiyordum. Bu çok farkıydı. Bi rüyadan uyanmak gibiydi. Sanki onun olmadığı -ayrı kaldığımız- zamanlarda bir rüyaydaymışım gibi. Şimdiyse o uyuşuk halimden sıyrılmış tekrar hayat bulmuş gibiydim. Tekrar hissedebiliyordum..
Ona karşılık vermemiştim. Sadece küçük bir öpücükten ibaretti. Ama bu benim canlanmam için yetmişti. Aksi bir tepki de vermemiştim. Sadece anın tanıdı çıkarmıştım.
Baktığımda onunda kafası karışmış bir şekilde bana baktığını gördüm. Anlam veremiyordu. Benden cevap bekliyordu. Bir şeyler dememi istiyordu. Ama tek kafası karışan o değildi. Düşündüğüm şeylere ne anlam yüklemem gerektiğini bilmiyorum. ''Bebeğim , tekrar benim ol''
Söylediği söz sonunda biraz olsun beni kendime getirdi. Kaşlarımı çattım ve Hızla başımı iki yana salladım. ''Hayır , ben kimsenin malı değilim. Senin falan olmam.'' dediğini açıklamaya çalışmak için bir kaç şey zırvaladı ama onu dinlemedim. ''Nita , öyle söylemek istemedim , yalnış anlıyorsun''
Onu biraz iktirerek kendimden uzaklatırdım. ''Ziyaretin için teşekkürler , artık gitmen gerekiyor Junior. Lanet Çocuklar için zamanım yok'' {No time for fuck boys}
Kabul edin ama bu bölüm güzel oldu. Ve yeni hikayelerimi noluur okuyun ama : ( Bu aralar Shawn ve Jack'e taktım. Okumassanız gideriimm buralardaan :(( Tamam teşşkerüler :))))))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Junior Fuckboy
Random"Sohbetinizi böldüğüm için üzgünüm...Ama bana berbat bir ilişki yaşatan ve ardından hiç bir şey yokmuş gibi buraya gelip sinirimi bozmaya çalışan-" "......bu adama haddini bildirmeliydim"