BÖLÜM 2 "ACIMA"

32 2 0
                                    

Multi-Yalın
Dökülen saçlarına baktığında,
ayna da daha otuz saniye önce
yıpranmışta olsa saçlarına bakmıştı şimdi ise saçlarının hiçbiri yoktu.

Gözünden istemesede bi damla yaş geldi elinin tersiyle o ıslaklığı sildi ve bir an önce kendini dışarı atmak istiyordu tabi bu saçlarla
nasıl çıkacaktı onu da bilmiyordu aslın da.

Banyodan odasına geçti,kayan dolabından şu an kendisine bol gelen elbiselerine baktı,rahat
olması için üstüne gri bir eşofman takımı geçirdi üstüne,
ceketin içine yarım atlet giydi,
çünkü sahil kenarı bu saatlerde soğuk olurdu ve soğun içine işlemesini istiyordu.Daha sonra
saçları geldi aklına ne yapması gerektiğini biliyordu ama onu
takmak hoşuna gitmiyordu.
Çünkü insanlar ona o zaman acıyarak bakıyordu.

İstemese de doktorun verdiği çiçek desenli o boneyi kafasına
taktı.Dolabın kapağını kapattığın da tekrar gördüğü o yansıması
bonenin ona yakıştığını işaret eder gibiydi ama biliyordu şu
an acınacak haldeydi.

Aniden harekete geçip mp3'
ünü aldı ve kulağına geçirdi.
Eskiden köpeği Lasi'yle çıkardı
yürüyüşlerine ama hastalığından dolayı onu bir barınağa bırakmak zorun da kalmıştı.
Tek sevgilisi oydu ama onu da
almışlardı.

Anahtarı kapıdan çekip ceketin cebine attı ve kapıyı arkasından
örttü.

Asansöre binmek istemiyordu o yüzden direk mereivenlere yöneldi.Aşağı indiğinde kulaklığından ses gelmediğini
fark etti ve mp3'ünü çıkarıp
şansına hangi müzil gelirse onu
dinleyeceketi.Bu oyunu seviyordu ona mutlu olması gerektiğini söylüyordu.Müzik
kulağını doldurmaya başladığın da bunun Ellie Gouilding-Love me like you do olması onu sevindirmişti.Çünkü bu müzik
Grinin elli tonu filmi için yapılmış bir müzikti ve o filmin
içindeki aşkı her zaman kıskanmıştı.

Apartmanın kapısını açtığın da hava güneşli ve parlaktı ama hafif bir rüzgar esmesi havanın
serin olacağını söylüyordu ve
serin olması onu gerçekten sevindirmişti.

Aslında böyle havaları hiç sevmezdi,yağmuru ve karı çok
severdi.Morali bozulsa da dışarı
attı kendini.Rüzgar yüzünü yalıyordu,saçları olsaydı şimdi
uçuşurdu ama kafasında uçusan
tek şey bonesinin ipleriydi.

Evi sahile yakındı,müzik eşliğinde yürümeyi seviyordu.
Yolda yürürken bir kadınla göz göze geldi.Kadın orta yaşlıydı
ama genç gözüküyordu,gözlerine
baktıgında ise kendisine acıdığını anlatan bir bakış yakaladığın da başını önüne eğdi
ve adımlarını hızlandırdı.

Sahile geldiğinde müziğin çoktan bittiğinin farkına vardı.
Bu sahili seviyordu çünkü bir
çok filme,birçok şaire,birçok yazara ilh kaynağı olmuştu.Ama
ona ise tek kaynağı yaşamdı.

IHLAMURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin