Multi-Toprak
Sahil kenarlarındaki bankların birine kuruldu ve denizi izlemeye başladı.Su beton zemine çarpıyordu
suyu soğukluğunu hissetmişti.
Kulaklığını çılarıp ceketinin cebine anahtarların yanına
yolladı.Deniz mas maviydi tıpkı gözleri gibi daha sonra kafasını
kaldırıp yukarıya gökyüzüne
baktı.Belki birkaç ay sonra
gideceği yere baktı.O da maviydi
ama geceleri siyaha dönüyordu.
Am yine de ruhunun siyah olması mavi gibi davranmasını
engelliyemezdi.Aniden irkildi çünkü karşıdan
geçen gemilerin korna seslerini
duydu ve o gemileri izlemeye
sonra o gemilerin etrafında ki martıları izlemeye koyuldu.
Martı gibi olmak istemişti o an
neden olduğunu bilmiyordu ama martı gibi olmak ve mavi sularla
dans etmek istiyordu.Bir yerden
duyduğu kelime beynin de yankılandı "Martı ölümü, yalnızlığı,ihaneti ve hüznü temsil
ederdi ve bizler bir martıyız."Bu kelime içinde birşeylerin kırılmasına izin verdiğinde aniden ayağa kalkıp sahil boyunca yürümeye karar verdi.
Aslında bu fikri pek sevmedi
ama kafasını dağıtması gerekiyordu zaten ayakları ondan bağımsız bir şekilde yürümeye başlamıştı.
Daha sonra soğuk bir rüzgar
esti.İçine girmesine izin verdiği
soğuk bütün bedeninin titremesine neden olmuştu ama
yine de sevmisti bu duyguyu.
Hasta olduğu halde bu kadar sert esen rüzgara boyun eğmemişti ama doktorunun kızacağindan endişe ederek ceketinin fermuarını yarıya kadar kapattı.Yolda yürümeye devam ederken bonesi aklına geldi ve
ceketinin şapkasını boneyi kapatır düşüncesiyle kafasına
geçirdi. Ellerini cebine sokup
mp3'ünü almak istedi.Kulaklığın da istediği müzik çalması için şarkıları inceliyordu ama tam
arkasında oturan yaşlı ve orta yaşlı teyzelerin söylediklerine kulak misafiri oldu.Makyajlı ve yaşlı kadın kendisini yani onu göstererek
"Benim eltimin kızı da bu hastalığa yakalandı sonra hasta diye ne kocası ilgilendi ne de
çocukları akrabalar da hastalığı
bulaştırır diye kimse ilgilenmedi kızla sonra zaten hastalığın verdiği acıya dayanamadı kendini asıverdi bahçesinde ki
ağaça" Kadının bunları normal birşeymiş gibi anlatması canını yakmıştı.
Ardından ortayaşlı ve diğerine göre oldukça bakımlı görünen kadın devam etti"Ay, yazık valla
kıza genç,güzel aman hep böyle
insanlar ölüyor canım ne yapalım şurda bir,iki ay ömrü kalmış onunla da böyle sahile gelerek rahatlıyo zavallı"demesi artık onun için bir duvarın yıkılma anı gibiydi.Kendini toplayıp cevap vermek
istedi ama ne diyebilirdi ki ölceğini zaten biliyordu ama başka birinin ağzından duymak
onun için içler acısıydı.
Peki ya "Zavallı"demesi başını
sağa sola salladı ve içinden"Evet
ben tam bir zavallıyım"dediDaha sonra ordan bir an önce
ayrılmal istiyordu.Bunun için
koşmaya başladı.Bu düşünceleri aklından atmaya çalışıyordu ama yapamadı ve daha çok hızlandı.Ne kadar çok koştuğunu bilmiyordu ama artık nefesi keseilmeye başlamıştı ve ğöğsünde ki ağrı artmaya başladı.
Nerde olduğunu anlamak için
kafasını kaldırdı ve evinin önünde olduğunu anladı.Apartmanın soğuk mermerine oturduğunda artık
nefes alamıyordu ve parmak uçları uyuşmaya başlamıştı.Aniden vücudunu kesen soğukla kendini apartmanin sarı mermerlerine bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IHLAMUR
Chick-LitÖlümü yanıbaşınızda hissetmeniz dileğiyle... ...psikopat yazarınız...