CHAPTER 7 - I THINK, I NEED TO OPEN THE STOPWATCH

55 16 0
                                    

"Hadi doğruluk mu cesaret mi oynayalım." dedi Luke. Herkesin sarhoş olduğundan kimse itiraz etmedi. Yerde daire şeklini oluşturduğumuzda ben de Liam ile Louis'in arasına oturdum. "O zaman şöyle yapıyoruz..." dedi Ashton konuşarak. "Denilen şeyi yapmayan ya da cevaplamayan kişi 5 tane shot atacak. Kabul mü?" diye sordu şirin bir edayla. Herkes "Kabul!!!" diye ciyakladı. "O zaman... Hadi oynayalım!" dedi Micheal ve bitirdiği bira şişesini ortaya koyup çevirdi. Şişe döndü, döndü, döndü... En sonunda Zayn'de durdu ve herkes sorulacak soruyu bekledi. "Doğruluk mu cesaret mi?" dedi Micheal gülümseyerek. Zayn "Doğruluk!" diye cevap verince Micheal sinsice gülümseyip "Herkesin merak ettiği bir şey soracağım Zayn. Saçlarınla gerçekten en uzun ne kadar uğraşıyorsun ya da uğraştın?" Herkes gerçekten meraklı bakarken biz kızlar olarak anlamamış bir biçimde bakıyorduk. Louis bunu suratlarımızdan anlayıp açıkladı. "Gerçekten Zayn saçlarıyla çoooooook uzun uğraşır kızlar." dedi bize bakıp 'o'yu uzatarak. Bu sırada Zayn ona azarlarcasına bakıyordu. "Evet saçlarımla biraz fazla uğraşıyor olabilirim ama en uzunu..." dedi hatırlamaya çalışarak. Emin olunca konuştu "4 saat 37 dakika." dedi gayet ciddi bir biçimde. "Yuhh!" dedi Melanie kendini tutamayarak. Ben de ona katılarak konuştum. "Zayn biz kızlar olarak o kadar uğraşmıyoruz saçlarımızla. Yani bu üstün başarından dolayı sana plaket bile verebilirim şu an." dedim gülerek. Herkes gülerek bana katılınca Zayn de gülüp şişeyi çevirdi. Şişe yine döndü, döndü, döndü ve en sonunda Harry'nin önünde durdu. Zayn aklında bir fikir varmışçasına gülüp Harry'ye döndü ve "Doğruluk mu cesaret mi dostum?" diye sordu gülümsemeye devam ederken. Harry fazla beklemeden "Cesaret." diye cevap verince Zayn'in gülümsemesi daha da genişledi. Sonunda benimle aynı şeyi düşünmüş olan kişi yâni Louis "Gülümsemeyi kes ve sor şu soruyu." dedi sakin ama bıkkın bir sesle. Herkes 'aynen' anlamında homurtular çıkarınca ağzını açtı ve bu kadar sırıtmasına sebebiyet veren şeyi söyledi. "Barbara ile bahçeye çıkıp öpüşmenizi istiyorum yalnız bunu 2 dakika boyunca yapacaksınız. Hııı... Dışarıdasınız diye kendinizi görünmez zannetmeyin öpüştüğünüzü göreceğim. Merak etmeyin!" dedi sırıtmaya devam ederek. Bunu yapacak mıydım ki? Ben ve böyle bir şey yapmak! Yan yana koysanız gülmekten bayılırsınız. Harry'e bakınca anlayamadığım bir surat ifadesiyle Zayn'e bakıyordu. Birden bana dönünce göz göze geldik. O kadar sevimli bakıyordu ki... Sanki 'istemezsen zorunda değilsin' der gibi. Birden gözlerim dudaklarına kaydı. Pespembeydiler. Gerçek anlamıyla pespembe... Sonra yine o zümrüt gözlerine bakıp gülümsedim sevimlice. İçime dolan onu öpme isteğiyle onaylarcasına gözlerimi kırpıştırınca önce gülerek gamzelerini bahşetti ve ayağa kalktı sonra da yanıma gelmeye başladı. Başımda dikilip elini uzatınca kocaman elini kavrayarak ayağa kalktım. Elimden tutarak beni kapıya doğru yönlendirdi.

Dışarı çıkınca çok olmasa da soğuk hava üşümeme sebep oldu. Harry ile pek fazla insanın olmadığı bir yere doğru yürürken birden durdu. Anladım ki gelmiştik. Birden bana dönünce bu karanlıkta bile parlayarak 'biz buradayız' diye cırlayan yeşil gözlerine baktım. "İstemiyorsan yapmak zorunda dee..." Sözünü bitirmesine engel olan susması için dudaklarına koymuş olduğum parmaklarımdı. Parmaklarımın dudaklarına temasıyla yavaşça gözleri kapanmıştı. Etkilenmiş miydi gerçekten? Biraz bu şekilde durduktan sonra gözlerini açıp belimi arkamdaki duvara yasladı. Yavaşça kafasını eğip dudaklarıma yaklaştı ve bir şey hatırlayınca dudaklarımın üzerine nefesini vererek konuştu. "Sanırım, kronometreyi açmam gerekiyor." dedi gülümseyerek.

Selam!!! Ben geldim... Evet! Yeni bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapın. Buna ihtiyacım var. Multimedia'da size yine çok sevimli bir Harry koydum. Gelecek bölümde görüşmek dileğiyle!!! All The Love Xx..!

THE ENCOUNTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin