CHAPTER 15 - WHAT DID YOU SAY?

31 4 2
                                    

           Barbara'nın Anlatımından

           Harry'nin dediğinin şokuyla ve sevimliliğiyle gülümsedim.

           "Şey..." dedim yere bakarak. Harry çenemi avucunun içine aldı ve nazikçe kafamı yukarı kaldırdı.

            Gözlerine bakmamı sağlamıştı ama bu işimi zorlaştırıyordu. Zümrütlerini benim gözlerime dikti.
 
           "Evet... Sevgilin olurum." dedim gülümseyerek. O da gülümsedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Olayın şokuyla başta karşılık veremesem de bir süreden sonra ben de ona karşılık verdim. Nefeslerimin daraldığını hissedince geri çekildi ve gülümsedi. "Ben üzerimi değişmeye gidiyorum o zaman. Hemen gelirim." dedi ve dudağımdan bir öpücük kapıp merdivenlere yöneldi.

         Gülümseyerek buzdolabına ilerledim. Bir bardak su alıp koltuğa oturduktan sonra Harry'i beklemeye başladım.

         ******************************

            Harry'i biraz bekledikten sonra birlikte arabaya binmiş evime gidiyorduk. Evin önüne gelince Harry arabayı park edip bana döndü ve aksanlı sesiyle "Seni arabada mı bekleyeyim?" diye sordu gözlerimin içine bakarak.

            Kahretsin neden böyle bakmak zorunda ki??? (Aklıma "GOD damn it! Kırdın beni!!" geldi)

            "Aslında benimle gelsen çok güzel olur..." dedim iç sesimle tartışmayı bırakarak. Gülümsedi ve "Tamam..." diyerek kapısını açıp arabadan indi. Benim de kapımı açıp inmemi sağladığında gülümseyerek teşekkür ettim.

           Tanrım ben neden bu kadar çok gülüyorum?? Belki de halisünasyon görüyorumdur. Mmm... Ya da şizofren olmuş da olabilirim. Evet evet!! Kesinlikle delirdim ben!! 
       
           Bu kadar yakışıklı bir şey gerçek olamaz, olsa bile bana bakmaz.. 

           Yine düşüncelere daldım. Neyse...

           Kapıya adımlayıp çantamdan anahtarı çıkardım. Kapıyı açıp içeri geçince Harry'e "Gelsene!" dedim gülümseyerek. Yine... :) ;)
Kocaman ayağını içeri attı ben de peşinden kapıyı kapattım.

             Merdivenlere ilerleyince peşimden geldiğini hissedip tebessüm ettim ses çıkarmadan. Birlikte odama girdik. Tanrım onun silahlarla döşeli 'Cool' odasına göre benimki çok pembeli ve çocukçaydı ama olsun. Odamı severdim!

              Hemen dolabıma ilerledim ve gideceğimiz yeri bilmeden giyinmemem gerektiğini düşünüp Harry'e döndüm.

             "Harry... Ne giymeliyim?" diye sordum öneri beklercesine. Yatağıma oturduğunu şu an fark etmiştim. Yataktan kalkıp bana yaklaşmaya başladı. Dolabın önüne geçip kıyafet kıyafet seçmeye başladı. Yaptığı şey aklıma parti elbisemi seçen Elenour'u getirmişti. Ufak çaplı bir kahkaha atınca Harry çatılmış kaşlarıyla bana bakmaya başladı.

             "Komik mi görünüyorum güzelim?" dedi alay ve sinir yüklü cümlesiyle. Ama çoğunluğu alaydı. Oyun oynuyordu.

              Ben yine bir şeyleri düşünmeye dalınca o bu sırada çabukluğuyla sırtımı duvara yaslamış kollarını da omuzlarımın üzerinden duvara sabitlemişti. Gülümsedim ve birden gelen cesaretle dudaklarına minik bir öpücük kondurdum. Bu ani hareketimle afallamıştı.

               Onu afallatmıştım!

               Bana gülümsemesiyle niye güldüğümü açıklamam gerektiği aklıma geldi. " Şey... Üzerimdeki elbiseyi Elenour da aynı senin gibi seçmişti de. Aklıma o gelince güldüm." diyerek açıklamamı yapınca bu kez o beni öpüp geri çekilmiş ve dolabın başına geri geçmişti.

               Kıyafetlere bakıp beğenip beğenmediğini belli eden homurtular çıkartıyordu. Elinde kıyafetlerle bana döndüğünde gülümsüyordu. Kıyafetleri elime tutuşturunca ona baktım sonra da banyoya ilerledim. Bana verdiği siyah yırtık kotu dizlerime geçirdikten sonra siyah tişörtü de üzerime giyindim.

               Banyodan çıkıp doğruca dolabıma ilerledim. Ayağıma siyah bir bot geçirdikten sonra dolabımdan aldığım deri ceketi üzerime geçirip Harry'e döndüm ve kıyafetleri bana verirken neden gülümsediğini anladım.

              Bana seçtiği kıyafetler giydiklerinin aynısıydı. Siyah yırtık bir kot, siyah bir tişört, siyah botlar ve deri ceket. Harry'e bakıp gülümsediğinde anladığımı anlayarak gülümsedi o da. Makyaj masamın başına geçip saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra parlatıcımı sürüp beni inlediğinden adım gibi emin olduğum kıvırcık saçlı sevgilime döndüm.

           "Ben hazırım aşkım çıkabiliriz?" dedim gülümseyerek. Şokla kocaman olan zümrüt gözleri ile bana bakarken açılmış ve yavaş yavaş 'o' şeklini almaya başlamış dudaklarına bakıp konuşmasını bekledim. "Ne dedin sen?" 

 
         Selam Minnoşlar!!!
       Size yeni bölüm getirdim!
      Umarım çoooooook beğenirsiniz!

         Bu arada sanırım Harry, Avril Lavigne ile düet yapıyor!!

        İyi şeyler yapacaklarından adım kadar eminim!! 

         Medyadaki performans en sevdiğim performanslardan!!

       Sonraki bölümde görüşmek üzere!!!

       All The Love Xx....!!!
           

THE ENCOUNTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin