CHAPTER 12 - SLEEP WELL, MY ANGEL. SEE ME IN YOUR DREAMS.

40 8 0
                                    

Harry'nin Anlatımından

Gaza köklemiş eve giderken aklıma o itin inlemeleri geldikçe gülümsüyordum.

Evet... Dediğimi yapmış kırılmadık kemiği kalmayana kadar dövüp gözünün yaşına bakmadan öldürmüştüm piçi. Daha fazla o çocuğu düşünmemeye çalışıp aklıma evde uyuyan güzelliği getirdim.

Farklıydı... Altımda inlettiğim ya da kendilerini inletmem için yalvaran orospulara benzemiyordu. Saf ve temizdi. Bunu bakışlarından bile anlayabilirdiniz. Aklıma öpüştüğümüz gelince gülümsedim. Onu kucağımdan indirdiğimde eteğinin yukarı kaymış olduğunu fark edip zaten pembeleşmiş yanaklarının kırmızıya dönüşmesini hatırladım.

Saftı işte... Böyle düşüncelere dalmışken eve geldiğimi fark ettim. Arabayı garaja sokup eve girdim çabuk çabuk. Üçer beşer merdivenleri tırmanıp odanın kapısına geldim. Uyuduğunu hatırlayıp sessiz olmaya çalışarak kapıyı açıp içeri girdim.

Benim bıraktığımın tam tersine dönmüş olan meleğe baktım. Kapıyı açtığımda çıkan gıcırtıdan dudaklarını şapırdattı. Kapıya sövdükten sonra sessiz olmaya çalışarak banyoya ilerledim. Hafif kan bulaşmış tişörtümü çıkarıp kirli sepetine attım. Duşa kabine ilerleyip ısınması için suyu açtım. Kotumu ve boxerımı da çıkarıp aynı şekilde sepete fırlatıp ılınan suyun altına girdim.

Kısa bir duş aldıktan sonra dolaptan bir havlu alıp belime sardım. Yine sessiz olmaya çalışarak banyodan çıkınca doğruca dolabıma ilerledim. Bir boxer giyip yatağa ilerlemeye başlamıştım ki Barbara'nın üzerindeki elbisenin uyumak için uygun olmadığını düşündüm. İkimiz açısından da uygun değildi.

Nasıl derseniz; yatarken rahatsız olacak bu onun açısından olan şeydi. Benim açımdan da şöyle ki o her kıpırdandığında lanet eteği biraz daha açılacak ve... 'Sonuç olarak üzerini değişmen gerekiyor!' diye bağıran iç sesimin haklı olduğunu düşünüp dolabımın yanına geri döndüm. Siyah bir tişört alıp doğruca yatağa yürüdüm. Umarım uyandırmadan giydirmeyi başarabilirdim tişörtü.

Onu oturur pozisyona getirdim ve arkasına oturup sırtının göğsüme yaslanmasını sağladım. Sırtındaki fermuarı açıp eteklerinden tutarak elbiseyi yukarı doğru çekip üzerinden çıkardım. Gözümün önünde iç çamaşırlarıyla olması beni yakıp kavursa da aklıma dolan fikirleri hemen uzaklaştırıp kafasından geçirdim tişörtü. Kollarını da içine geçirdikten sonra arkasından çekilip sırt üstü yatırdım güzelliğimi. Tişört bile elbisesinden daha uzundu.

Yatağın diğer tarafına geçip uzandım ve yatağın ucuna atılmış olan pikeyi üzerimize örttüm. Yataktaki kıpırdanmalarımdan olsa gerek Barbara bana doğru döndü. Karanlıktı ama arkamdaki camdan gelen ay ışığı tam yüzüne çarpıyordu. Yorgunluktan neredeyse her yerim ağrısa da onu izlemek bütün yorgunluğumu alıyordu.

Elimi uzatıp gözünün önüne düşmüş saçı tutarak kulağının arkasına sıkıştırdım. Yanağını okşayıp dudaklarına minik bir buse kondurdum ve sessizce fısıldadım. "İyi uykular meleğim. Rüyanda beni gör."

Evet!!! İki bölüm peş peşe geldi! Şu an 23. Bölüme kadar yazdım bilgisayarda kayıtlı ama zaman bulamıyorum wattpad'e geçmeye. Zaman buldukça yazıyom işte.

Maalesef okullar açıldı. Bunu size hatırlatmak istemezdim ama maalesef yazmış oldum. Muhtemelen bölümler 4-5 günde bir gelecek. Ya da erken vakit bulduğum anda. Çünkü lise bir oldum da.

Ayrıca arkadaşlar One Direction'un yeni şarkısı olan Infinity'i indirin Spotify'den falan. Drag Me Down'u dinleyin youtube'dan izlenmemiz artsın. 100 milyon olsun artık. Midnight Memories için de aynı şey geçerli. Onun da izlenmesi artsın artık. En az izlenmesi Midnight Memories'in var ve farkındaysanız girdikleri restorantta 'Turkish Food' yazıyo... Kebap dükkanı!! O yüzden izleyin!!!...
All The Love Xx...!

THE ENCOUNTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin