Harry'nin Anlatımından
Şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdığım gibi gaza köklendim hemen. Barbara'yı eve bırakıp depoya dönmeliydim ki o piç kurusunu gebertebiliyim. Eve ulaştığımda arabayı hemen park edip indim. Barbara'yı kucağıma alıp eve doğru yürümeye başladım.
Kapıya gelince - zor da olsa - anahtarı cebimden çıkarıp kapıyı açtım. Ayağımla kapıyı kapatıp doğruca merdivenlere yöneldim. İkişer ikişer merdivenleri tırmanıp koridoru yürüyerek en sonunda odama ulaştım. Kapıyı açıp içeri girdim ve kucağımda uyuyan güzelliğimi yatağıma bıraktım. Alnından öpüp çabuk adımlarla dışarı çıktım. Arabaya ilerlerken aklımdaki tek düşünce o iti gebertmekti.*******
Depoya ulaştığımda torpidodan silahımı alıp arabadan indim. Büyük kapıdan girip geniş koridorda ilerlemeye başladım. İnleyen bir erkek sesi duymamla yüzüme bir sırıtışın yerleşmesi bir oldu.
İçeriye girdiğimde sandalyede elleriyle ayakları bağlanmış, ağzı bantlanmış ve yüzü gözü dağılmış o piç kurusunu etrafında da bizimkileri görünce sırıtışım daha da genişledi. "İyi benzetmişim ha...." dedim sırıta sırıta. "Aynen kardeşim. Biz hiçbir şey yapmadık seni bekledik ayrıca. Sadece bağladık gördüğün üzere." dedi Niall tebessüm ederek. Yavaş adımlarla sandalyede oturan orospu çocuğuna yaklaştığımda gözlerinin korkuyla büyüdüğünü fark ettim.
Tam önünde durdum ve elimi çocuğun ağzındaki banta götürdüm. Tutup çektiğimde büyük bir inilti depoyu doldurdu. Bu duruma kahkaha atarak tepki verdiğimde çocuk ağzının açılmasını fırsat bilerek "Lütfen bırakın gideyim. Ben öyle yapmak istememiştim." dedi af dilercesine. Dedikleri üzerine gülümsemeyi kesip en delici bakışlarımdan yolladım ite. "Kapa çeneni orospu çocuğu. Niyetini yeterince belli ettiğini düşünüyorum. Daha fazla konuşup beni sinirlendirme. Ne demişler 'Son pişmanlık fayda etmez!' "
Evet!!! Yeni bölüm!!!! Harry'nin anlatımından geldi. Yorum yapın! Yeni bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazın.
Yorum ve Vote'larınızı bekliyorum!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ENCOUNTER
Fanfiction"Aww... Harry! Bak! Yıldız kaydı." "Hayır bebeğim. Yıldızlar kaymaz. Az önce bir gök taşı ozon tabakasına çarpıp parçalara ayrıldı. Bu da ondan kopan bir parça." dedi gözlerime bakarak. "Tıpkı benim gibi." dedi sonra sessizce. "Nasıl?" dedim anlama...