İKİ GENÇ KIZIN İNTİKAMİ

10.Bölüm

500 okuyucuyu ve 100 voteyi geride bıraktık. Oy veren ve okuyan herkese çok teşekkür ederiz. Şuan diğer yazarla sevinç dansı yapıyoruz djjdjdjshsj. Hadi devam 1k okuyucu 150 vote oluruz inş. Aslında bölüm bugün değildi ama görünce dayanamadım. Öpuldunuz.

Semihakeser : UÇUŞAN KELEBEKLER kitabına bakarsanız süper olur. Harika bir yazar inş istedigi okuyucu sayısına ulasir.

Yorumlarinizi bekliyoruz. BU BÖLÜM BOL BOL YORUM OLMAZSA BÖLÜM GEÇ GELİR. ( saçmalamayın tehdit değil bujgdfghdfgkh . )

*******

Masal ' dan

İçeride sıkılmaktan ölüyordum. Bir düşme sesi duyduğumda bahçe kapısına koştum. Beste yine düşmüştü. Ben kahkahalara boğulurken beste bana ölümcül bakış attı. Gülerek eski yerime dönerken oturduğum yere Kerem in kurulduğunu gördüm.

Dün den beri hiç konuşmamıştık. Odasına izinsiz girdiğim ve onu ittiğim için özür dilemem gerek. Çünkü resmen bana trip atıyor dünden beri. Yanına yaklaşırken kahkahalar atıyordu.

Allah Allah neye bu kadar gülüyor diye düşünerek arkasına geçtim. Biriyle konuşuyordu. Kalpli öpücük lü mesajlaşıyorlardı. Bildiğimiz kızdı bu. İçim burkuldu. Nedenini bilmediğim bir ağırlık çöktü üstüme. 'Baksana sen onu kırdığını düşünürken o seni takmamış bile ' diyen iç sesime hak verdim. Ve sesizce yukarı çıktım. Ve sonra burda ne yapacağım diyip geri aşağı indim.

Beste ve Kağan la uğraşa bilirdim. Bahçe kapısına geldiğimde nalet olası manzarayı gördüm. Beste uyumuş ,Kağan onu izliyor. Oflayıp geri yukarı çıktım. Tek çarem nazlı yla oynamaktı. Odasına girdiğimde uyuyordu. Şansımı sikiyim diye düşünerek odama geçtim. Yarım saat sosyal medyada takıldıktan sonra baya sıkıldım. Aşağı indim ve salona ilerledim Kerem film izliyordu. Yanına ilerledim. Oda uyuyakalmıştı. Bende yanına kurulup izlemeye başladım.

Ama bir süre sonra üstüme ağırlık çöktü. Bende kafamı Kerem in kucağına koyup kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Bir göz kamaştırıcı ışık ve ardından flaş sesiyle gözlerimi açtım. Nazlı karşımıza geçip fotoğraflarımızı çekiyordu.

"Nazlı ne yapıyorsun tatlım hadi onları sil "

dedim. Kerem de gözlerini ovuşturarak

" ne oluyor "

dedi.

" çok tatlı çıktınız ama ben kağ-bes çiftini tutuyorum. "

dedi. O sırada beste ve kağan salona girdiler. Beste sekiyordu ve kağan a yaslanmıştı.

"Canım hadi o fotoğrafı sil "

diyen besteye gözlerimi devirdim. Onlarında fotoğraflarını çekmişti anlaşılan. Kağan

" niye silsin ilk fotoğrafımız sevgilim "

diyince. Beste kızardı. Hatta mor oldu.

"Ah ne kadar tatlısınız "

diyip bir fotoğraflarını çeken nazlı ya

"ama bizimkini silmelisin "

dedim.

"Niyee ilerde lazım olur "

diyince yüzüm düştü. Kerem başka kızlarla işi pişirdiğini duysa böyle der miydi acaba .

" bunu bilemeyiz "

diyen Kerem e şaşkınlıkla baktım. O ise telefonuna gelen mesaja baktı. Hem bunu bilemeyiz diyor hem kızlara mesaj atıyor.

"Sanmıyorum "

diyip ayağa kalktım.

"Bu gidişle sanmıyorum"

diye fısıldayarak odama çıktım.

Beste'den

Neler olduğunu merak ediyordum. Masal neden böyle saçma bir tribe girip yukarı çıkmıştı? Kerem ise hiçbirşey anlamamış gibi Masal'ın arkasından bakıyordu. Evet. Bizde Kağan ile fotoğrafımız çekildiği için Nazlı'nın peşinden salona doğru gittik. Yani Kağan gitti. Ben de ona yaslanmış bir şekilde sendeleyerek salona girmiştim. Yani hayır. Biz ne güzel uyuyorduk. Sen niye böyle götlük yapıyorsun Nazlıcım?
Kağan'ın bana

"niye silsin? İlk fotoğrafımız sevgilim"

demesiyle domatese benzedim iyice.
Masal'ın yukarıya çıktığını görünce Kerem ve Kağan'a

"Ben gidip bi onunla konuşuyum"

dedim ve yürümeye çalıştım. Fakat başaramadım. Arkada 3 kardeş bana gülüyorlardı. Arkama dönüp sikici bakışımı attım. Ve hepsi sustu.

"Ya.. Bana... Bence... Yani... Ay Kağan ne duruyorsun yardım eder misin lütfen"

dedim yarı geveler halde. Ardından Kağan gelip beni taşıdı ve merdivenleri çıkarmaya başladı.

"Ya ben bundan bahsetmiyordum indirsene beni"

diyerek gevelenirken ikimizin de düşmesine sebep oldum. Kabul suçluydum. Neyseki fazla basamak düşmemiştik. Ay ben Kağan'a üzülüyorum. Birşey oldu mu acaba diye düşünürken sanki beynimi okudu ve

"Bana birşey olmadı senden haber ver iyi misin sevgilim"

dedi içime sokularak. Bende nefes nefese

"İ- iyiyim. Beni odaya bırakır mısın? TAŞIMADAN"

dedim bastıra bastıra. Kolunu belime sarıp beni kapıya kadar bıraktı. Yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Teşekkür ederim"

dedim ve gitmesine izin verdim. Kapıyı çalıp içeri gir-. Saçmalamayın tabii ki çalmadım. Benim odam değil mi? Ne çalıcam be diyerekten kapıyı açtım. Fakat Masal içerde değildi. O yüzden yatağımda oturup Masal'ı beklemeye başladım.

Yarım saat bekledim. Hâlâ Masal'dan ses seda yoktu. Yarım saat daha bekliyim dedim. Fakat daha 10 dakika geçmeden merakıma yenilip Kağan'a mesaj atmaya çalıştım. Elim ayağım titriyordu. Acaba ona birşey mi olmuştu.

"Kağaaan. Kağaaan gelir misin? Kağan bak biiiiğ"

diye çığlık atarken aynı zamanda da yürümeye çalışıyordum. En sonunda yere takılıp düştüğümde sevgili Kağancığım daha yeni gelmişti. Yanında Kerem de vardı. Endişelenir mi diye düşünmeye bile bırakmadan

"Ya Masal evde mi bilmiyorum ama son bir saattir odaya gelmedi. Bahçeye de çıkmış olamaz çiçek böcek sevmez o. Ya nerde bilmiyorum"

dedim ağlayarak. Hıçkırarak ağlıyordum. En sonunda Kerem

"Ben bulurum. Siz evi arayın evdeyse bana haber verin. Ben çıktım"

dedi ve odanın kapısını çarparak kapatıp gitti.