İKİ GENÇ KIZIN İNTİKAMİ

BÖLÜM 2

-Beste'den;

Sabah saat onbir buçuk gibi uyandım. Ve dünkü mesajları kontrol ettim. Sonuçta gece gece ne yaptığımı biliyor muyum ben?

Neyse sabah uyandığımda yüzümü yıkadım. Aynaya bakmamaya çalışarak dişimi fırçaladım saçımı gevşek bir topuz yaptım ve gitmeye hazırdım. Evlerimi pek uzak değildi bizim evimiz ara sokakta. Onlarınki ise tam caddedeydi. Her neyse çıktığımda saat 1'e geliyordu. Fazla vakit kaybetmeden evlerine yetiştim.

Kapıyı açan Masal'dı sanırım annesi yoktu. Vakit kaybetmeden direk odasına geçtik. Neler yapacağımıza karar vermeliydik. Ilk once her genç kızın acılı rüyası "ağda" yaptık birbirimize sonra temizlenmek icin düş aldık ardından ne giyecegimize karar verdik. İkimiz de yaz aylarının vazgeçilmezi olan şort giydik ve yarım bluz giydik üstümüze de hırka niyetine şifon ceket tarzı birşeyler aldık. Saçlarımızı da maşaladık. Ama öyle bukle bukle değil de daha çok doğal bi görünüm aldı saçlar.

Sonra makyaja geçti sıra. Ben eyeliner çekme konusunda pek becerikli değilim. Hatta makyaj benim ilgi alanım değil. Ben daha çok saçlarla ilgilendim. Masal'da makyaj yapma görevini üstlendi. Kısmen hazırdık. Sadece son birşey kaldı. O da annelerimizi arayıp birbirimizde kalacağımızı söyleyecektik. Ben annemi aradım ve Masalgilde kalacağımı söyledim annemle annesi çok yakın olduğu için itiraz etmedi. Aynı şey Masal için de geçerli. O da aynı şeyi yaptı. Annesi de hemen izin verdi.

Evet. Şimdi tam tamına hazırdık. Sadece taksiyi çağırıp gitmek kalmıştı. Kalbim yerinden sökülecek gibiydi. Çünkü günler sonra yine Efeyle görüşecektim. Eminim Masal'da aynı şeyleri hissediyordur. Çünkü benim için Efe neyse Masal için de Oğuz öyleydi...

-Masal'dan;

Evimiz cadde üzerinde olduğu için hemen taksi bulmuştuk. Tabi ikimizde şort giymeye alışık olmadığımız için biraz zor binmiştik.

Taksiye yol tarifini söyledikten sonra whatsapp grubuna son kez baktım. Hala kim olduğunu bilmedikleri için kimse muhatap olmuyordu. Ama Efe ve Oğuz' dan da ses seda çıkmamıştı. Ben böyle düşünürken gideceğimiz sitenin önüne geldik.

Heycandan parayı verirken elim titremişti. Beste'de benden farksız değildi. Kapıyı anca iki kerede açabilmişti. Eve doğru her adımımızda titriyorduk. En son bir Beste'yi süzdüm. Gayet güzel olmuştu aslında birazcık tombişti o kadar. Onunda yarısını saçları kapatmıştı.

Bahçeden ses geldigi için oraya yöneldik. Baya kalabalıktı. Ben bu kadar kişi çağırdığımı hatırlamıyordum. Herkes birkaç kişi getirmişti yanında. Bizi gören biri hemen yanındakine işaret etmişti. Hemen bir köşeye kurulduk. Ben şort giydiğimize sövüyordum çünkü bacaklarımız kalındı ve yere oturduğumuzda daha çok açılmıştı. Bütün bacaklarımız ortadaydı. Beste' de rahatsız olmuş gibiydi.

İkimizinde gözleri Oğuz ve Efe 'yi arıyordu. İlk ben gördüm. Yanları kalabalıktı. Biraz onlara yaklaştık. Gözlerim hemen Oğuz 'unkiyle buluştu. Kızardığıma eminim.
Oğuz' un

"Ooo kimlerde buradaymış ".

Lafıyla herkes gözlerini bize döndürmüştü." Anlamayanlar için bizden bahsettiğini göstermek için kaş göz hareketleriyle bizi işaret etti. Herkes bize dönmüştü. Beste

"Hadi kalk gidelim."

Desede ona aldırmadan yerime yayıldım ve

"Evet burdayız bir sorun mu var?"

dedim. Bu cesaret dalgası nerden geliyordu böyle.

"Burdaki tek sorun sizsiniz."

dedi Efe. Bu cocuğu hiç ama hiç sevmiyordum. Beste söze atladı.

"Kanıtla o zaman çünkü ben kendimi sorun değilde çözüm olarak görüyorum. İstersen senide çözebilirim."

dedi. Ben şok ben iptal ben vefat. Ben bile şok olmuş şekilde Beste' ye bakarken herkesin ağzı açık kalmıştı. Sonra birden

"Seeeeeelam "

diye "eee"leri gevşek bir şekilde uzatan bir ses duyunca herkes oraya döndü. Hadi ama! Allah aşkına bunun burda ne işi vardı. Gözlerimiz buluşunca yüzünü buruşturdu. Hah sanki ben ona çok meraklıydım. Beste' de gördüğü zaman gözleri dolmuştu. Ona

"sakın "

dememle kendine gelmişti. Selin sürtüğüne baktığımda Oğuz ve Efe' nin arasına oturmuştu. Efe tekrar bize döndü. Ve

" çok kanıtlamamı istiyorsan buyur şişe çevirmece oynayalım "

dedi. Beste iyice gaza gelmişti. Ama ondan önce Selin lafa atlamıştı.

"Süper olur "

diyerek. Daha biz birşey demeden yuvarlak oluşturmuşlardı. Beste ise stresten tırnaklarını yiyordu. İlk olarak adını bilmediğim bir çocuk ve Oğuz' a gelmişti. Oğuz hemen cesaret demişti. Bir kiz dikkatimi çekti. Çocuğa Oğuz u işaret edip duruyordu. Çocuk ise sırıtarak "Ece 'yi öp" dedi.- vay aq ne kaşargillerden varmış- O kızı işaret ederek. Gözlerim doluyordu.

Herkes öp öp diye ritim tutup bağırıyordu. Oğuz hızlı bir şekilde kalkıp kızı öptü. Ama yelloz kız Oğuz'u bırakmadı. Herkes "oooo"larken ben iyice ağlama moduna girmiştim.Beste sakin ol sakin ol diye bir şeyler diyordu. Ben güçlü bir kız olduğumu hatırlattım kendime ve gözyaşlarımı geri gönderdim.

Şişeyi bu sefer Ali çevirdi. Tanimiyordum sadece adını biliyordum. Selin bize bakıp sırıtıyordu. Birkaç tur nomaldi. Sonra Beste beni dürtükledi ve gözleriyle Selin'i gösteriyordu. Baktığımda bir çocuğa kaş göz yapıyordu ve Efe' yi gösteriyordu. Çocukta bilerek Efe' de durdurdu. Efe'de Oğuz gibi soruyu beklemeden "cesaret" dedi. Çocuk "Selin' i öp" diyince Beste'nin fenalaştığını gördüm. Efe ' de yavaş yavaş yaklaşıp Selin 'in dudaklarına küçük bi buse kondurdu.

Bunun inat olduğu çok belliydi sırf Beste ona karşı çıktı diye yapıyordu. Selin' de tam bir kaşargillerden çıkmıştı. Telefonum çalıyor gibi gizlice müzik açtım. Ve hemen ordan uzaklaştım. Hiçbirşey yapmadan geri döndüm ve " Bestecim annem aradi hemen gitmemiz lazim " dedim. Burdan uzaklaşmak için en iyi çözüm buydu. Hemen kalktık ve kumsala doğru yöneldik.