Keyifli okumalar gelincikler.
Multi: Manga iz birakanlar unutulmaz. Bu şarkı İzel ve Serhat için. bölümde de geçiyor zaten.
Arabadan inip restorana doğru yürümeye başladılar. Burası çok güzel bir yerdi. Deniz kenarında bir mekandı. Bir kapısından sahile iniliyordu. Önceki geldikleri yerlere benzemiyordu. Cam kenarında bir yere geçip oturdular.Ellerine menüyü alıp bakınmaya başladılar. Bir süre garsonun yanlarına gelmesiyle siparişlerini verdiler. Serhat etrafa bakarken restorana gelen çiftle kaşları çatıldı. Bunun ne işi vardı burda? Hem de böyle güzel bir zamanda.
.......... .
" Ne oldu Serhat? Nereye bakıyorsun?"
İzel Serhat'ın bakışlarının sinirli bir şekilde arkasındaki bir noktaya kilitlendiğini görünce hemen dönüp arkasına baktı. Serhat'ın baktığı yerde bir çift vardı ve gülüşüyorlardı. Bunlar kimdi ki ? Ayrıca Serhat bu çifte neden öyle sinirli bakıyordu.
Serhat Izel'in sesiyle onlara bakmayı bırakıp önüne döndü.
"Önemli bir şey yok cadı. Öyle tanıdık birilerini gördüm de."
" Kim onlar Serhat ? Hem neden sen öyle sinirli bakıyordun o çifte? "
" Izel yok bir şey dedim. Fazla kurcalama. "
Izel Serhat'ın ses tonunun yükseldiğini farkedince başını hemen eğdi. Bozulmuştu. Onu bu kadar sinirlendirecek ne yapmıştı ki?
" Özür dilerim. Bağırmak istememiştim. Sadece o kız geçmişimden gelen biri ve hiç de hatırlamak isteyeceğim biri değil. O yüzden o kadar sert tepki verdim. "
"Anladım.Tamam öyleyse. Fazla uzatmayalım. Sen anlatmak istediğin zaman anlatırsın. "
" Teşekkür ederim anlayışın için. Zamanı gelince anlatırım. "
" Tamam. "
Bir süre sonra garson elinde siparişleri ile yanlarına geldi. Yemeye başladılar.
"Ee İzel nasıl buldun burayı? Beğendin mi?"
"Çok beğendim Serhat. Burası çok güzel. Çok şık bir yer."
"Beğenmene sevindim. Yemeklerimiz bittiğine göre gel, sahile inelim seninle. "
Beraber restoranın sahile açılan kapısından dışarı çıktılar. Hava kararmıştı. Gökyüzü yıldızlarla kaplıydı. Yıldızların ışıltısı denize yansıyordu ve eşsiz bir görüntü oluşturuyordu. Biraz ilerlediklerinde 2 tane minder görmesiyle Izel'in gözleri şaşkınlıkla açıldı. Minderlerin bir tarafında da kovanin içinde bir şarap vardı. Izel gördüklerine bir anlam veremedi. Serhat'a dönüp baktı. Serhat ifadesiz bir şekilde ilerliyordu. Acaba bunları o hazırlamış olabilir miydi? 'Yok ya, niye hazırlasın ki ?' diye geçirdi içinden Izel.
Minderlerin yanına geldiklerinde:
"Serhat, neden geldik buraya? Belli ki birisi hazırlamış. Bozmayalım burayı? "
" Birşey olmaz gel. Biraz uzanır sonra kalkarız. "
İzel, bu duydukları ile hayal kırıklığına uğramıştı. Az da olsa bunları Serhat'in hazırladığına dair bir ümit vardı içinde. Gerçi ne için ümitlenmişti ki? Sonuçta hiç bir şey değillerdi. O, bu düşünceler içerisindeyken Serhat'ın kahkasiyla kendine geldi. Neye gülüyordu ki?
" Neye güldüğünüzü sorabilir miyim Serhat Bey?"
"İzel. Çok safsın. Sence ben başkasının hazırladığı şeye konacak biri miyim? Bunları ben hazırladım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın kanunu
RomanceSenem başarılı, zor bir hayat geçirmiş güzel bir avukat. Yekta babasının zoruyla sevmediği bir kadınla evlenmiş zengin bir işadamı. Ve bunları birleştirecek bir boşanma davası. Senem, babasına çok benzeyen bu adamı sevecek mi? Yoksa onu da kaybe...