Aşkın kanunu

11. Bölüm

Ay canlarım benim çok geciktim. Kusuruma bakmayın ne olur. Sınavlarım hep üst üste geldi. Ayrıca tatlı mı tatlı kuzenimin düğünü vardı o yüzden yazamadım. Bir de okuma sayısına göre voteler eksik geliyor, üzülüyorum bu duruma. Lütfen votelerinizi eksik etmeyin.

Keyifli okumalar.
....

Yekta Senem'in kendisine doğru geldigini görünce onu beğeniyle süzdü. Etek kesinlikle çok yakışıyordu bu kadına. Onun verdiği selamını aldıktan sonra beraber tekneye bindiler. Yemek için daha erken olduğundan Serhat Yektaya balık tutma önerisinde bulundu. Sonra ikisi balık tutmaya başladılar. Kızlar da bu arada oturmuş ve sohbet ediyordu. Biraz zaman geçtikten sonra Serhat içeriye gidip yemeklerin gelmesini söyledi. Bir süre sonra yemekler gelmeye başladı. Yemekleri getiren kişiyi görünce Senem şaşkına uğradı.

.....

Yemekleri getiren kişi Ayşen hanım yani annesiydi.

"Anne" diye şaşkınlıkla seslendi.

Ayşen hanım elinde tabaklarla masaya doğru ilerlerken kızının sesini duyunca kafasını kaldırıp şaşkınlıkla açılmış gözleriyle kızına baktı. O anda elindeki tabaklar düşmüştü. Herkes şaşkındı o anda. Ayşen hanım hemen tabak kırıklarını toplamak için yere eğildi. O arada Yekta gelip:

"Bırakın. Eliniz kesilir biz toplarız şimdi" diyerek o da yere eğildi.

" Ama bu benim işim." Dedi Ayşen hanım.

"Olsun siz bırakın eliniz kesilmesin" diyerek toplamaya başladı Yekta.

"Tamam çok teşekkürler." Kafasını kaldırıp adamın yüzüne baktığında ikinci şoku yaşadı.

Senem, annesinin yerdeki kırıkları toplamak için eğildiğini görünce yerinden kalkıp annesine doğru ilerlemisti. Yekta'nın, annesine karşı yaptığı kibarlığı görünce de mutlu olmuştu. Kesinlikle çok kibar bir adamdı. Bir süre sonra da annesinin ona karşı şaşkın bir şekilde baktığını görünce gülmeden edemedi. Hemen yanına gidip annesini yerden kaldırdı.

"Gel anne. Ne yapıyorsun burada sen? Ne zaman geldin? Neden haber vermedin bana? "

" Dur kızım yavaş. Önce bir nefes alayım. Daha bugün sabah buraya iş için geldim. Şirketimiz Kayseri'nin yöresel lezzetlerini yapıyordu. Serhat bey de Kayseri yemekleri isteyince sirket gönderdi. Sana da işim bittikten sonra haber verecektim ama gerek kalmadı. "

" Anladım anne. Yani sen yemek şirketinde mi çalışmaya başlamıştın? "

"Evet kızım. "

" Ha! Bu arada anne seni Serhat bey ve Yekta bey ile tanıştırayım. İzel'i zaten tanıyorsun. Sana yardım eden kişi Yekta bey, müvekkilim. Bu beyefendi de Serhat bey Yekta bey'in arkadaşı" diyerek Serhat'ı gösterdi Senem.

Daha sonra da Serhat'a dönüp:

"Bu güzeller güzeli kadın da benim biricik annem Ayşen" dedi Senem.

"Ay öyle mi? Kusura bakmayın bilmiyordum. Bilsem sizi çalıştırır mıydım.Memnun oldum." Diyerek elini tutup üzerine öpücük kondurdu Serhat.

"O nasıl söz Serhat bey? Tabiki çalışacağım.Bu benim görevim.Bende memnun oldum Serhat bey. "

"Olur mu öyle şey? Siz de bize katılın. Bu arada bende memnun oldum Ayşen hanım" diyerek ayağa kalktı Yekta.

"Evet Ayşen hanım sizde bize katılıyorsunuz. İtiraz kabul etmiyorum. Bu arada bize de bey demenize gerek yok. Ismimizle hitap edebilirsiniz. "