18. Bölüm

37 3 0
                                    

Keyifli okumalar canlarım.

İzel ile Senem öyle sohbet ederken diğer tarafta hain planlar içinde olan adamdan hiç mi hiç haberleri yoktu.

.........

Burak, Senem'e daha yakın olmak istiyordu. Onu hiç unutmamıştı. Fakat ne yapabilirdi? Nasıl yakın olabilirdi? Aklına bir plan geldi. Bir arkadaşının boşanmak istediğini söyleyip, dava ile ilgili bilgi alıyorum bahanesiyle yanına gidecekti ilk olarak. Daha sonrasını da zamanı gelince planlayacaktı.

Yekta Senem ile ayrıldıktan sonra eve gitmiş ve üzerini değiştirip yatağına uzanmıştı. O gün yaşadıklarını düşünüyordu. Senem'in mutluluğunu, kendisine 'sevgilim' diye hitap etmesini ve yaşadığı diğer güzel şeyleri. Sonra birden aklına o Burak denen adam geldi. Aslında adam kendine karşı birşey yapmamıştı ama yine de Yekta ondan hoşlanmamıştı. O'nun, Senem'e olan bakışları Yekta'yı çok rahatsız etmişti. Ama ne olabilirdi ki ? Senem O'na kendisini sevgilisi olarak tanıtmıştı yani adam bir nevi ağzının payını almıştı. Bunları düşünürken uyuyakaldı. Sabah uyandığında  hemen bir plan kurdu kafasında. Bugün sevgilisine güzel bir sürpriz yapacaktı. Onun için hemen hazırlanmaya koyuldu.

Hazırlandıktan hemen sonra evden çıkıp fırının yolunu tuttu. Sıcacık simitler alıp fırından çıkacağı sırada  gözüne ay çörekleri takıldı. Onlardan da 2 tane alıp çıktı.

İzel Senem ile sohbet ettikten sonra Serhat'ın kahvaltıyı birlikte yapma teklifi üzerine evden ayrıldı. Senem de İzel gittikten sonra saçını tepesinde topladıktan sonra mutfağa gitti. Tam çayı koymuştu ki kapı çaldı.
Senem kapıyı açmasıyla gelen kişiye  ağzı açık bir sekilde bakması bir olmuştu.

"Günaydın sevgilim, beni içeriye almayı düşünmüyor musun? Zira kapıda dikilmekten ağaç olmayı istemiyorum da. "

Senem bu sözlerle kendine gelip kapının önünden çekildi.

"Sana da günaydın sevgilim. Kabalığımı mazur gör lütfen. Sadece şaşırdım. Geleceğini söylememiştin."

"Sürpriz yapmak istedim.  "

"İyi yapmışsın sevgilim. Ben de yeni çayı koymuştum."

"Ben de sıcak simit ve ay çöreği aldım. "

"Ay çöreği mi? Gerçekten mi? Bayılırım ay çöreğine. "

"Evet. Senin bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha önceden de alırdım."

Bunun üzerine Senem  Yekta'ya  sarıldı.

"Sen ne güzel bir adamsın ya. Teşekkür ederim sevgilim."

"Asıl güzel olan sensin. Hadi artık kahvaltımızı yapalım."

İki sevgili mutfağa geçip  kahvaltı hazırlamaya başladı. Masaya oturduktan sonra koyu bir sohbete daldılar.

"Sen gelmeden önce İzel buradaydı. Onlar artık birliktelermiş. Serhat herşeyi anlatmış İzel'e. "

"Bizden hızlı çıktılar desene.  Serhat önce çok zor  zamanlar geçirdi. Sonra da kendini içkiye ve çapkınlığa verdi. Şimdi İzel ile olmasına çok sevindim. Sonunda kendine uygun birini buldu.  Emin  ol Serhat iyi biri. "

"İyi biri olduğunu biliyorum. Gerçekten zor zamanlar geçirmiş. Bir kadın ona nasıl böyle şeyler yapmış aklım ermiyor. Ama ben de çok mutluyum onlar adına."

Kahvaltıları bittikten sonra her ikisi de evden çıktılar. Yekta Senem'i ofisine bırakıp kendi de şirkete gitti.

Senem ofise gittiğinde sekreterine kahve söyleyip odasına geçti. Biraz çalıştıktan sonra  sekreteri ona birinin görmek istediğini ama ismini söylemediğini iletti.  Senem de bunu duyunca merakla beklemeye başladı. Kapı çalındı ve daha sonra yavaşca açıldı. Senem karşısında gördüğü kişiyle bugün daha ne kadar şaşıracağını düşünüyordu.

Aşkın kanunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin