13. Bölüm - "Hastayım Ana!"

322 30 14
                                    

Multimedia: Egemen

"Duru bak gerçekten hiçbirimiz naptığını anlayamıyoruz. Neden böyle yapıyorsun? Bana bari anlat. Ben senin en yakın arkadaşınım."

Acaba Özge'ye anlatmalı mıydım? Anlatmazsam içimde kalırdı. Ama şimdi Özge'ye söylersem de gider Berk'e falan anlatır. Benim bu işi kendim çözmem lazım. Egemen'i veya bir başkasını karıştırmamalıyım. O yüzden Egemen bunu öğrenmemeli. Onu tehlikeye atamam.

"Yaa Özge yok birşey! Öyle bir an sinirlerim bozuldu o kadar."

"İyi. Hadi bakalım bu işte bir şey var ama neyse... Nasıl olsa yakında çıkar kokusu"

Özge'yle okuldan çıktıktan sonra yürüyorduk. Özge'lerin evine gelince Özge evlerine doğru yöneldi. Sonra birden durup arkasını döndü.

"Duru sen de bize gelsene. Biraz eğleniriz hem."

İyi olurdu aslında. Şimdi eve gitsem sürekli onu düşünücem. Biraz kafa dağıtmak iyi gelebilir.

"Olur. Bana da iyi gelir." deyip ben de yanına gittim ve eve girdik.

"Aaa hoşgeldiniz kızlar. Nasılsın Duru'cum?" dedi Safiye Teyze eve girdiğimiz gibi.

Bu kadını çok seviyordum. Çok iyi bir kadındı. Yani bazen keşke benim annem olsaymış falan diyorum... Bi de Faik amca var. O da Özge'nin babası. Onu da çok severim. Aynı Safiye'yle Faik gibiler yani. İsimleri tam cuk olmuş hani. Çok hoşlar.

"İyiyim Safiye Teyzecim sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim kızım. Geçin içeri. Bir şeyler falan hazırliyim mi, ister misiniz?"

"Yok anne biz odama geçelim."

"Tamam kızım."

Özge'yle beraber odasına girdik. Odası genişti. Yani böyle küçük bir oda değildi. Duvarları falan açık maviydi. Özge'nin odasını çok beğeniyordum. Da ben bunları şimdi niye anlatma gereği duydum acaba?

Neyse. Çantamı kenara bırakıp yatağına oturdum.

"Ee ne yapalım?"

Özge telefonu eline alıp imalı bir şekilde sırıttı. Bu demek oluyor ki...

"VİNEE!!" diye bağırdık aynı anda.

Birlikteyken yapmayı en çok sevdiğimiz şeylerden biriydi vine izlemek.

"Önce Cameron'ımla başlayalım."

"Hoop orda durcan liseli. Cameron benim. Cameron'ım falan diyon ne ayak?"

Gülüşüne öldüğümü kimselere yar etmezdim. Allah'ım özene bözene yaratmış. Ya benimsin ya kara toprağın! Ahey aheyy!

"Yaa ama bak hep böyle mızıkçılık yapıyorsun Duru! Benim Cameron'ım senin Cameron'ın di mi sonuçta?"

"Üff aman kes tamam. Aç hadi izleyelim." Dedim hevesle.

Telefonu azıcık karıştırıp vine'ı buldu ve Cameron'ın profiline girip vine'larını izlemeye başladık. Şu battaneyeye dönerek sarıldığı ve sürünerek yerde ilerlediği vine'a ve ponpon kızlı 'cheerleader' vine'ına çok gülmüştük. (Eğer vine'lerını izleyenleriniz varsa bilirler. İzlemiyorsanız da izleyin düdükler :Dd)

Bir de neredeyse bütün grup çektikleri 'or naaaahh?' vine'ı vardı. İşte onu bir saat boyunca izleyebilirdim. Vine'ın sonundaki Taylor'ın tipi galp ben :D (or nah? vine'ı multimediada var)

"Or naaahhh?" diyip gülüyorduk birbirimize bakarak.

"Kanka biz şimdi bunları izliyoruz da bunlar ne diyor anlamadan gülüyoruz. Bence fazla zekiyiz."

Olmazsan OlmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin