12. Bölüm - Bu neyin tribi?!

332 31 4
                                    

Okurcanlarım başlamadan önce bir şey söylemek istiyorum. Biliyorum bir çoğunuz bu kısmı okumuyor ama ben yine de söyleyeceğim.. Hikayenin okunma sayısı neredeyse 2K olacak. Ama oylamamız hala 100'lerde. Bir çoğunuz okuyup geçiyorsunuz. Benim de oy veya yorum olmayınca çok yazasım gelmiyor. Lütfen biraz anlayış gösterin. Sizden fazla bir şey istemiyorum. O kadar sayfayı okuduktan sonra sadece bir yıldıza basmak o kadar da zor olmamalı. Her bölümü oylayıp bazen yorum yapan birkaç okuyucum var. Onlara gerçekten çok teşekkür ediyorum. Lütfen siz de biraz benim açımdan düşünün. Neyse çok uzatmiyim canlarım. İyi okumalar ^_^

Multimedia: Duru

Yine her zamanki gibi alarmımla birlikte yataktan düşerek uyandım. Yaa bir gün de mesela ben şu yataktan düşerken biri beni tutsa olmaz mı? Hani böyle olur ya çizgi filmlerde binanın tepesinden biri düşer. Sonra yan taraftan uçarak superman gelir onu havada tutar falan. Aman yaa sabah sabah ne saçmalıyorum?!

Eee ben şimdi bugün napıcam? Okula gitmesem... Annem hayatta izin vermez. E ama okula gitsem nolucak? Egemen'le aynı sırada oturuyoruz. Mecbur gideceğim. Artık bir şekilde halledicem yapacak bir şey yok.

Okul formalarımı giyip saçımı dağınık bir at kuyruğu yaptım. Beyaz converselerimi de ayağıma geçirdikten sonra çantamı alıp aşağı indim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Hızla kahvaltımı yapıp kalktım.

"Ben gidiyorum. Görüşürüz!"

"Görüşürüz tatlım. İyi dersler."

Evden çıkıp yürümeye başladım. Özge'lerin evinin yakınlarına gelince Özge de çıktı ve beraber okula kadar yürüdük.Biraz uykusuz duruyor. Allah'tan bu sabah enerjisi yok. AMAN ALLAH KORUSUN!

Okula vardığımızda Özge bahçede oturan bizimkilerin yanına gitti. Bense direk sınıfa çıkmaya karar verdim. Özge yanlarına gittiğinde Egemen uzaktan bana bakıyordu. Hızla içeri girdim. Allah'ım nasıl uzak duracağım?! Aynı sınıfta aynı sıradayız.

Neyse sınıfa girdiğimde daha kimse yoktu. Sırama geçip oturdum. Daha dersin başlamasına vardı. Sıranın üstüne kapandım ve düşünmeye başladım. Kim olabilirdi ki? Tanıdığım biri miydi yoksa bambaşka biri mi? Ya da kız mıydı erkek miydi? Derdi ben miydim yoksa Egemen mi?

Ben bunları düşünürken zil çaldı. Herkes sınıfa girmeye başladı. Sıranın yan tarafında bir ağırlık hissettim. Egemen gelmişti büyük ihtimalle. Bense hala sıranın üstünde uyuyor gibi kapanıktım.

"Kalk uykucu hoca gelecek birazdan" dedi kulağıma eğilip fısıldayarak. Yapma işte şunuu!! Fısıldama kulağıma. Şurada uzak durmaya çalışıyorum.

Bence uyuyor numarası yapmak en iyisi. Hiç sesimi çıkarmadım.

"Harbiden uyudun mu la? Kız uyuyon mu? Dur şimdi anlarız."

Noluyor? Neyi anlıy-, hahaha yaa ama hahahh yaa...

"Yaa napıyorsuun!" diye hızla kafamı kaldırdım. Benim gibi biri gıdıklanır mı yaa? Hayır yani ben her yerimden gıdık alan bir insanım. Bana farketmiyor. Her yer olur yani, sıkıntı yok. Bize her yer Şanzelize!

O da kulee bu da kulee... Bizde de var Ataakulee... Eyfeli getirir dize, BİZE HER YER ŞANZELİZEE!..

Tamam ben yine coştum pardon.

Ooo Ankara'nın Dikmeni. En sevdiğim...

"Uyumuyormuşsun demek ki anlamış olduk. Fena mı oldu?"

"Yaa yapma bana öyle şeyler. Ben ki en gıdık alınmiyicak yerlerden bile gıdık alan bir insanım. Teessüf ederim yani lütfen."

"Sen niye numara yapıyorsun öyle uyuyor gibi?"

Olmazsan OlmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin