"Maça gidecek misin ?" dedi Carly kahvesinden bit yudum daha alıp.
"Sanmıyorum." dedim dudağımı büzüp. "Geçen yıl bizi erkek arkadaşın soktu.Bu yıl yedek oyuncu bile değil."
"Justin bizi içeri alabilir.Erkek arkadaşın nasıl olsa ?"
Son günlerde erkek arkadaş kelimesi beynimin içinde tekrarlanıp duruyordu.
Bu yıl mezun oluyordu ve büyük ihtimalle başka bir şehire gidecekti.
Üniversitede fıstık gibi kızlarla tanışacak ve benden ayrılacaktı.
Kim on altı yaşında bir kızla çıkmak isterdi ki ?
"Şey." dedim. "Belkide ona sorarım ?"
"Senin dışında kimi getirebilir ki ?" şaşkınca.
"Carly derse girsek.Sınav yok muydu bugün ?"
"Bugün sadece basketbol antrenmanları var.Onları izlemek için geldik ?"
"Ah, ben eve gitmeliyim."
"Saçmalama." dedi yanıma gelip kolumu tutarken. "Birlikte gidip tişörtsüz olanların resmini çekeceğiz."
Beni kantinden çıkarırken hala konuşuyordu.
Gözlerimi devirip onu dinlenmiş gibi yapmaya devam ettim.
Sahaya girince ön sıralardan birine oturup çalışan üç beş kişiyi izlemeye başladık.
Carly telefonu çıkarıp sırıttı."Sen çekme Bieber görür."
Yüzüme bakarsa görür.
Gülümseyip bize doğru gelen yeni çocuğa baktım.
"Merhaba." dedi gülümseyip. "Suyunuz var mı ?Getirmeyi unutmuşum."
Carly yeni aldığı suyu ona uzattı."Teşekkürler." dedi suyu içtikten sonra.
Carly vakit kaybetmeden konuştu. "Rica ederim."
Kafamı ön sıralardaki ponpon kızlara çevirdim.
Aralarında Gabel'ın olduğunu görmek tüylerimi diken diken etti.
Sarı saçlarını at kuyruğu yapmış ve amigo kızlar için olan eteğini giymişti.
Umarım Justin bugün gelmez diye düşünürken arka kapıdan çıkmıştı.
Gabel'ın yanındaki kızlara bir şey söylediğini görebiliyordum.
Gabel elindeki su şişesini Justin'e uzatıp bir şeyler söyledi.
Justin şişeyi elinden alıp yarısını içip ona geri uzattı.
Gabel tekrar gülümseyip elindeki ponponu Justin'in kafasına geçirdi ve Justin bu kadar uzaktan bile fark edebildiğim beyaz dişleriyle sırıttı.
Kafamı yeni gelen çocukla derin bir sohbet içerisinde olan Carly'ye çevirdim.
Bir şey demeden oradan kalkıp hızlı adamlarla kapıya yöneldim.
oh iyice kavga ettiler mis