"Pekala." dedi kitabı kapatıp. "Gidip bir şeyler yemem gerek.Hiçbir şey anlamıyorum."
"Justin daha başlayalı on dakika bile olmadı."
"On dakika benim için uzun bir süre."
Gözlerimi devirip kitaba kafamı çevirdim.
"Öğlen aramızı buna harcadığımıza inanamıyorum." dedi gözlerini devirip.
"Ne yapmamızı isterdin ?" dedim alayla.
Yüzüne birden gelen sırıtma sorumun cevabı için yeterliydi.
"Notun C." dedim onu susturup konuyu değiştirmek için.
"Eksiyi unutma lütfen."
"Justin yemek ye ve gel."
Ayağa kalkıp sınıftan çıkana kadar onu izledim.
Kafamı sıraya gömüp gözlerimi dinlendirdim.
Telefonumdaki saate baktığımda yirmi iki dakika olduğu fark edince ben de sınıftan çıktım.
Kantine inince Justin'i iki kızla yemek yerken buldum.
Yanlarına gidip Justin'e baktım.
Beni fark edince güldü. "Yemek yiyeceğini zannediyordum."
"Bunlar arkadaşlarım." dedi. "Bu-"
"Merak etmiyorum." dedim elimi havaya kaldırıp susması gerektiğini belli ederken.
Arkamı dönüp kantinin kapısına ilerlemeye başladım.
Avuç içlerime geçirdiğim tırnaklarım çığlık atma isteğimi azaltıyordu.
Koridorun başındaki kızlar tuvaletine girip tuttuğum göz yaşlarımı bıraktım.
çok saçma bir kavga oldu bu
