"Mezuniyette ne giyeceksin ?"
"Biz mezun olmuyoruz Carl.Üst sınıflar mezun oluyor."
Gözlerini devirdi. "Justin üst sınıf.Onunla gitmiyor musun ?"
"Şey.Sanırım o annesi ile gelecek." dedim tırnağımı yerken.
"Ot çekilen bir yere annesini mi getirecek ?" dedi şaşkın bir şekilde.
"Bilmem bana öyle söyledi." omzumu silkip verdiğim cevap onu kesinlikle tatmin etmemişti.
Yanımıza bir tane sandalye çekilince kafamı oraya çevirdim.
"Konuşsak." dedi elini ensesine atıp.
Dudaklarını ıslatıp benden gelecek cevabı beklemeye başladı.
Dudaklarını yalarsan konuşmak dışında şeyler de yapabiliriz.
"Eve gitmeliyim." dedim.
"Bir dakika bile sürmeyecek." dedi.
Senden ayrılıyorum cümlesi kesinlikle bir dakikadan az sürerdi.
Ya da şöyle derdi. 'Ayrılıyoruz'.
Gözlerimi ona çevirip "Pekala." dedim.
Bakışları benden Carly'ye çevrildi."Özel."
"Kulağımı kapatırım." dedi Carly ellerini kulağına getirip. "Bakın sizi duymuyorum."
Justin gözlerini devirip tekrar dudaklarını ıslattı.
"İsmin neydi senin ?" dedi.
"Carly." dedi elini kulağından çekip.
"Git buradan.Sonra gelirsin."
Sandalyeden kalkıp çıkışa doğru ilerlemeye başladı.
"Mel.Küs kalmak istemiyorum." dedi Justin bir süre sonra.
Dudağımı ısırıp ona bakmaya devam ettim.
"Seni özledim."
Aklıma Gabel ve o gelince gözlerimi ondan kaçırdım.
Sırıtması.
Onun suyunu içmesi.
"Sanırım bir dakika oldu." dedim ayağa kalkıp.
"Bana böyle davranma."
Kolumu tutup beni tekrar oturttu.
"Çok kötü bir şey yapmışım gibi davranıyorsun."
"Sana normal davranıyorum." dedim omzumu silkip.
"Sorun da bu." dedi dibime girip. "Ben senin erkek arkadaşınım."
"Neden hala gizlice senden hoşlanan ezik biri gibi hissediyorum o zaman ?"
"Sana kız arkadaşım olduğunu hatırlatacağım." dedi fısıltı şeklinde.
Kulağıma ve boynuma deyen nefesi kalp atışlarımı hızlandırdı.
"Gitmem gerek." dedim ve onu hafifçe ittirip kapıya kadar yere yapışmadan koştum.