Bölüm: 6
Saçlarını ilk iş olarak boyattı rengi akmış kızıl saçları eski kan kırmızısı rengine dönünce keyfi yerine geldi.
Kuaförde ki kel adama sırıttı.
'Evet hayatım şimdi senden saçlarıma ne krem ne de sprey hiç bir şey katmadan topuz yapmanı istiyorum tek tokayla tutturulacak. '
Adam başta kaşlarını çatsa da hemen ardından gülümsemesi genişledi.
'Eski günler de ki gibi zorluyorsun beni Kraliçem'
Gülşah yüksek sesli bir kahkaha atarak 'Fiko bir tek sen yapabilirisin isteklerimi'
Adam halinden hoşnut gülümseyerek. Kızın beline kadar uzayan saçlarına elma ağacı ve ahududu karışımlı parfüm esasını püskürttükten hemen sonra saçını büyük bir ustalıkla yüksek bir topuz yapıp siyah bir çubukla tutturdu.
Saçının görünüşüne bakıp onaylayan bakışlarını görünce daha çok sırıttı.
'En fazla dört saat dayanabilir bu topuz. Saçların çok asi sprey veya krem olmadan beni zorluyor.'
Gülşah sıcak bir gülümseme göstererek kuaförün parasını ödedi yeni aldığı kıyafeti giyip ayaklarına bilekten bağlamalı kırmızı rugan platformları giydi. Kimsenin bilmediği bir zaafı vardı Gülşah'ın ayakkabılara karşı. Nedense bütün ayakkabılar bir ressamın yaptığı tablosu kendi için ne kadar önem arz ediyorsa, ayakkabıları da Gülşah için öyleydi.
Eski kıyafetlerini yazdığı adrese gönderilmesini istedi. Tabi kuru temizlemeden sonra. Kıyafetleri gönderirken de bir şeyden emindi.
Rengin bu elbiseyi bir daha asla giymeyecekti.
Değerli ayakkabılarıyla kuaförde bir tur atıp onayı verdikten sonra çağırdığı taksiye bindi adresi verdi. Camda dışarısını izlerken bugün neler yaptığını kafasında değerlendirdi.
Planı tıkır tıkır işliyordu.
'İstediğim koşullar oluşuyor' diye mırıldandı. Sadece bir kaç adım daha kalmıştı ve sonrasında savaşa hazırdı.
'Ah bir de adımlar zor olmasa' diye geçirdi içinden. Taksi durduğunda bir heyecan dalgası sardı. Şimdi oynayacağı oyun çok tehlikeliydi. Ve kuaförünün dediğine göre en fazla üç buçuk saati vardı.
Bu hamleyi de başarıyla yaparsa. İntikam almak için bütün olanaklarının oluşmasına bir haftası kalıyordu. Ondan sonra her şey avuçlarının içindeydi. Ne yapmak isterse sadece istemesi yeterliydi.
'Bir kraliçe gibi' diye düşündü 'Gerçek bir Kraliçe gibi.'
Taksiciye ücretini ödeyip indi. Derin bir nefes alıp emin adımlarla restorant'a yürüdü.
Kapıda onu karşılayan adam hemen peşi sıra koşup buyur etti.
'Sizi tekrar görmek ne güzel efendim'
Geldiği Restorant öyle her isteyenin giremeyeceği aylar önceden rezervasyon yapılması gereken bir yerdi. Tabi VİP üyeleri istediği zaman yer bulabiliyordu.Gülşah adama hafif bir gülümsemeyle baktı.
Adam sorgusuzca Gülşah'ı içeri aldı. Asansöre yöneldi. Sonuçta sağlam bir VİP üyeliği vardı.
Gülşah gülümsemesini sabit tutarak.
'Alt kattan bölmeli bir yer olsun'
'Tabi efendim' diye yanıtladı. Gülşah'ın bir adım ötesinde ona yolu gösterdi. Bu sırada Gülşah planının ikinci kısmına geçerek telefonundan kısa bir mesaj attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞeyTan Diyor Ki...
RomanceGülşah! Tek bir ismin nelere kadir olacağını göreceksiniz bu romanda. Klasik bir Aşk üçlemesiyle çıkıyorum karşınıza; ama bu sefer büyük bir farkla. Bu hikayenin kahramanı KÖTÜ KADIN... İyileri çok saf bulan insanlarla oynamayı seven...