Bölüm 7

125 15 7
                                    

Geç oldu ama ilham mı gelmedi desem, ne desem? Umarım beğenirsiniz. Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim. İyi okumalar:)

Simay...

İyi de bu Timur'un yanına kim gelecek ki? Acaba Yağmur denen o kadın mı? Panik haline bakılırsa büyük ihtimal Yağmur. Eğer oysa şansım ayağıma kadar gelmiş olur. Kadın kimmiş, neyin nesiymiş, öğrenirim. Yalnız Bedir' le de konuşmam lazım. Bir an evvel taşınması gerek. Olayları zaman kaybetmeden çözüp, Timur'un bizden ne istediğini bulmam lazım.

-"Alo? Bedir nasılsın?" gayet insanca konuştum,anlarsa tabii!

-"İyiyim sağ ol."

-"İnsanlar iyiyim sağ ol dedikten sonra sen nasılsın? diye sorarlar Bedir!"

-"Böyle bana laf soktuğuna göre gayet formundasın bence." Telefonun ucundan bana güldüğünü duysam da umursamadım.

-"Neyse seninle tartışmaya giremeyeceğim hiç kusura bakma. Şu senin taşınma işini konuşacaktım."

-"Peki." Adamın ağzından lafı cımbızla alıyoruz resmen!

-"Yalnız telefonda konuşulacak bir mesele değil bilmem farkında mısın?"

-"Ne yapayım yani?"

-"Artist misin ya? Bir şey demeyeyim diyorum insanı zıvanadan çıkarıyorsun!"

-"Şu anda çalışıyorum Simay. Senin mızmızlığına ayıracak vaktim yok. Anlatabiliyor muyum?"

-"Pardon ya! Böldüm çalışmanı!"

-"Allah Allah, ne desek suç. Tamam Simay, akşam buluşur konuşuruz. Oldu mu?" sesindeki bıkkınlığı buradan anlayabiliyordum.

-"Aman beyzademiz sinirlendi! İyi tamam, akşam konuşalım o zaman. "

-"Simay artık kapatıyorum. Görüşürüz."

-"Görüşürüz!" dedikten sonra ikimiz de kapattık telefonu.

Madem Bedir'le akşam konuşacağız sıra Timur'a geldi. Acaba Timur'u arasam mı? Arkadaşın ne zaman gelecek diye. Arayayım en iyisi. Hiç de muhatap olmak istemiyorum o pislikle ama. Neyse artık yapacak bir şey yok. Yani yanına gidip onunla yüz yüze konuşmaktan daha iyidir. Çünkü adamı görünce kan beynime şimşek hızıyla fırlayıp, saçlarımın her kökü kafama diken misali batıyor. Sinirime hakim olmak için sıktığım dişlerim şakaklarımda müthiş bir sancıyla beni kıvrandırırken, bastırmaya çalıştığım öfkem bedenimde bağımsızlığını ilan eder gibi bedenimi ele geçiriyor her seferinde. Tüm bunlarla kendi iç dünyamda savaşırken karşılığındaysa etrafıma sahte gülücükler saçmaktan başka yol kalmıyor. En azından amacıma ulaşmam için gülümsemeye devam etmem lazım. Telefonumu elime alıp onu aradım:

-"Timur ne yapıyorsun?"

-"Çalışıyorum Simay. Ne yapabilirim sence?"

-"Sana bir şey soracaktım da ondan aradım."

-"Öyle mi? Neymiş bakalım?" alaycı ses tonuyla sorduğu soruya:

-"Arkadaşın gelecekti ya bugün. Saat kaç gibi gelir diye soracaktım?" bir süre sessiz kalınca devam etti:

-"Bu merakının ardında ne var Simay?"

-"Bir insana neden merak ediyorsun diye saçma bir soru sorulur mu Timur?"

-"Seninki meraktan ziyade daha farklı gibi çünkü!"

-"Nasıl yani?" saflığa yatıp cevabını bekledim:

GELİN FİRARDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin