Uzun bir aradan sonra yeni bölüm gelmiş bulunmakta. Yine, yeni, yeniden sizlerle. Keyifli okumalar...
-"Bak oyunun içinde olan sensin, ben değil! Bu yüzden beni oyununa alet etme. Zaten sana fazlasıyla yardım ediyorum, daha fazlasını hangi yüzle istiyorsun?" adam ayağa kalkıp kadının baktı ve soğuk es tonuyla "Sanırım bu konuşma burada bitti." dedi sadece.
-"Hayır, henüz değil çünkü benim söyleyeceklerim daha bitmedi .Sana yavaş yavaş güvenmeye başlamıştım halbuki ama yanılmışım. Kaşımdakini adam sanmak benim hatam. Beni yarı yolda bırakacağın aklıma gelmezdi. İşte şimdi bitti bu konuşma! " dediğinde kadın da ayağı kalktı ve çantasını alıp kapıya yöneldi. Adamdan gelen soruyla irkilen kadın büyük bir dehşete düşmüştü.
-"Yarı yolda bırakmak adamlığa sığmaz kabul ama; bunu yapan senin nişanlın, ben değilim. Zaten onun yüzünden bu hallere düşmedin mi?" adamın söyledikleri kadına tekrar tekrar çarpıyordu özellikle son kısmı.
-"Düşmek mi? Hayret aşağıdan yukarısı o kadar net mi? dur bakayım bir." Kadın adamın yanına gelip yukarıya bakar gibi yaptı sonra devam etti: "Yalnız sana bir şey daha söyleyeyim Bedir yukarısı çok soğuk ve fırtınası sert olur. Her an kasırga vurur seni de haberin olsun, demedi deme!" kadın rüzgarını savurduktan sonra hışımla çıktı odadan. Adam yüzüne vuran soğuktan etkilenmiş olacak ki donup kalmıştı.
Kadın koridorda hızlı adımlarla ilerlerken etraftan gelen bakışlara aldırmıyordu. Merdivenleri hızlı hızlı inerken arkasından ona yetişmeye çalışan birinin sesi yankılanıyordu. Duymazlıktan ve görmezlikten geldiği insanlar gibi o da bundan nasibini almıştı. Çıkış kapısında ona yetişen adam kadının kolundan tuttu:
-"Simay iki saattir sana bağırıyorum!" bu sefer adam sinirlenmişti, kadın kadar olmasa da.
-"Bırak kolumu!" gözlerini kısıp adama bakan kadın, kolunu bırakması için önce adama ardından adamın onu tutan eline baktı. Adam sözüne devam etti:
-"Tamam, bırakacağım ama bir şartla." İzin isteyen bakışa:
-"Şart mı? Ya sen benim kolumu tutmaya cüret et sonra da şart koş! Pardon, yüzsüzlüğü indirimden mi aldın, fazla ucuz duruyor da?" kadının sert sözleri adamı bir an bile düşündürmeden elini çekmesine sebep oldu.
-"Anlaşılan sen sezonunda alıyorsun, doğru mu?" bu cevap üzerine kadın bıkkın bir şekilde:
-"Ne istiyorsun Bedir ha? İçerde söylediklerin yetmedi şimdi de kapı önünde mi devam edeceksin?" kadın eliyle saçlarını sağ yanına dağıtırken adam da onu izledi. Kadın bunu fark etmeden adam sözü aldı:
-"Biz seninle en başından böyle konuşmadık. Evli rolü yapmak da nereden çıktı?" adamın cümlesi yüksek çıkınca onlara yönelen bakışlar oldu etrafta. Bunun üzerine adam zoraki gülerek:
-"Yani tiyatroda! TİYOTRADA böyle bir sahneden haberim yoktu demek istedim." Daha yüksek sesle çevreye bakarak söylemişti adam. Kadın da şaşkın şaşkın adama:
-"Hah şimdi de delirdi! Ne tiyatrosundan bahsediyorsun?" adam kadını bu sefer dışarıya çıkardı. Yaka paça dışarı çıkarılan kadın:
-"Ne yapıyorsun ya? Bıraksana..Aa.. Bırak ya!"
-"Kızım bela mısın sen? Rezil oldum tüm emniyete senin yüzünden!" kulağına eğilip bunları söyleyen adam kadınla yürüyerek ilerliyorlardı.
-"Kim? Ben miymişim bela! Ruh hastası manyak!--" bu sefer adam eliyle kadının ağzını kapattı zira kadının susmaya hiç niyeti yoktu. Adam kadına bakıp:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİN FİRARDA!
Teen FictionTANITIM Güzel, alımlı, ego patlaması olan, zeki, kurnaz, tabi biraz da sakar bir kadın-- Dr. Simay Karizmatik, ukalalıktan haz etmeyen, uyanık, işinde başarılı, mesleğine aşık bir adam--Bedir Komiser Oldukça yakışıklı, çapkın, zeki, nişanlısını alda...