Uzun zamandır yazamadım ama devam edicem yazış şeklini değiştirdim. İyi okumalar
"Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, kırk yılın hatrına "sen"; kalayım."
-Cemal Süreya-Yazardan
Defne sabah erkenden kalkıp rutin işlerini yaptıktan sonra ve yine bir sarma merasiminden sonra evden çıkmış. Ömer ise her sabah ki gibi o değişik içeceklerden içip işe gitmiştir. Hayat karşılarına birden birbirlerini çıkardığında neler olucağını bilmiyorlardı tabi. Kim bilir ki zaten. Defne iş yerine gittikten sonra Ömer'i Aaa pardon Ömer Beyi aramaya başlamış ama bulamamış tabi ve yine o tatlı sakarlıklarından bir tanesini yanlışlıkla yapıp Ömer'i bulmuş. Ahh defne ayakta duramıyorsun.
Defneden
Nerde bu ya nerde nerde. Hayır ya bu beni kandırmış olmasın ama öyle birine de benzemiyordu ama olabilir yani kimseye güven olmaz. Ben çok susadım acaba su nerde ha şurda....
"Dondum biraz dikkat etsene"
"Ayy yaktım yani dondurdum adamı birşey oldu mu?"
"İlk günden böyleysen çok çekeceğimiz var seninle."
"Ömer bey gerçekten isteyerek olmadı gerçekten. Yani döner dönmez birden Karşımda görünce çarptım çarpıncada işte size devrildi. Yani döküldü."
"Dır dır dır. Bitti mi yoksa devam ediyormusun."
"Bitti."
"İyi tamam yeni manken sensin. Sinan'ı bul o sana göstersin ne yapıcağını."
"Tamam"
Gitti ya ne yaptın yine sen Defne. Ben bu gidişle böyle devam edersem yarına kalmaz atılırım her halde. Sinan dediği nerde acaba ayy bittim ya hemde manken olucaksın dedi. Ben ve mankenlik bu adam delirdi mi ya, yani Allah yakışıklılık vermiş, boy vermiş , ee tamam vücut ta vermiş ama yani bende ne manken olucak boy nede tamam güzellik olabilir. Çok mu konuştum ben yine?
"Defne defne hah sen Defne misin?"
"Evet te niye sordunuz?"
"Ben Sinan"
"Aaa sen yani siz Sinan bey."
"Aaa sen yani siz Defne hanım. Hahaha defne memnun oldum hemen başlayalım Ömer çok disiplinlidir, mükemmeliyetçidir yani herşeyin mükemmel ve kusursuz olmasını ister. Düzenlidir, kendi sözünü dinletir ee yani dediği dediktir. İnatçılığıda var tabi sakın dayanamayıp bağırmayı deneme! Özetlersekte çok iyi bir insandır Ömer."
"Çok iyi"
"Ne çok iyi?"
"Çok iyi bir arkadaşsınız Ömer beyi çok çok iyi tanıyorsunuz."
"Neyse çok konuştuk. Hadi şu oda senin git oraya Ömer'in hemen yan odası o sana haber verir çekim zamanında"
"Peki çok teşekkür ederim."
Gidelim bakalım odaya. Ne değişik yer burası ya beynim yandı tiplere bak sıkıcı ben iyiydim ya anneannemle sarma filan güzeldi yani. Ama bir iş bulmam lazımdı ve buldum. Şimdi yukarıda Allah var yakışıklı patronum var adama bak Yunan Tanrısı gibi gibisi az kalır. Çikolata olsa yenir bana ne oluyor ya delirdin kafayı yedin Defne. Ortam filan mı iyi gelmedi bana yok yani ortam da ne olsun. Ay baktı buraya baktı bu cam niye var ki oda burası yani cam konulmaması lazımdı bak halen bakıyor kızım Defne sen niye bakıyorsun adama. Hem bana bu neden halen iş vermedi ne biçim patron bu. Birşey çalıyor ne çalıyor telefon ee tabi fazla bakmak kafa yaptı bana.
"Defne odaya gel."
"Efendim Ömer Bey"
"Evlen benimle Defne"
"ÖHÖHÖHÖ NEE AYY FENALIK BASTI ÖHÖHÖHÖ PARDON?"
"Şaka yaptım Defne dinliyormusun beni diye test etmek istedim. Yarın çekim var haberin olsun bana bir filtre kahve getir."
"Peki."
Salak valla salak kalp var bende adam kalp. Hem ben evet diyicektim belki niye hemen bozuyorsun. Birde sanki asistanıyız bey efendinin 'fölötrö köhvö götör' diyor. Sen kimsin, kimsin sen. Ya ama çok tatlı olmuyor mu gülerken evet oluyor sizde biliyorsunuz. Ben ne yapıcaktım ya he kahve eveet alkış Defneye. Bu kahve alma yeri nerde ki evet şuna sorayım.
"Kahve makinesi nerde acaba"
"Ay nöromm öyle işte.. ne oldu yine ne oldu nörom sonra konuşalım bays mucuk. Efendim yine mi ben, bensiz yapamıyorsunuz hiiç birşey dimi."
"Ben kahve-"
"AYY ÇILDIRICAM ŞİMDİ VALLA ÇILDIRICAM."
"Ben kahve makinesini arıyorum söylermisin"
"Misin derken siniz olucak o kızım ben Koray Sargınım bana baak varya ben kahve makinesi fabrikası-çok çok mantıklı bir cümle kurdum sjjs- satın alırım sana nispet yaparım."
"İyi tamam söylemeyin iyi günler"
Millet akıllıya hasret ben deliye pardon devreler yandı tam tersi olucak o. Hem millet n,ye deliye hasret olsun salakmıyız biz ne değişik söz öyle. Hem niye burdaki herkes manyak, deli ve aynı zaman da anormal. Defne kız sen nereye düştün, aa kahve makinesi ya ben Ömeri unuttum. Pardon Ömer beyi. Tamam şimdi tam kovuldum bir insan bu kadar bekler mi beni bekletseler valla kovardım.
Tık tık (kapı sesi hsjsjs)
"Nerde kaldın sen Defne?"
"Ee şey şimdi bir adam ııı koray mış ismi o baya baya birşey dedi de yani öyle"
"ANLADIM defne tamam. Çıkabilirsin"
"Peki. Birşey soracaktım benim nerem manken olucak."
"Burası bir ayakkabı firması zaten bacakların ve ayakların görünecek yüzün görünmeyecek. Yani bacakların güzel o yüzden seçtim."
Bacakların güzel dedi Ömer bey olan Ömer bana hani şu kaslı güzel gülen Ömer Bey. Dur bi bakıyım aa valla da güzel yani adam biliyor işini. Bayılıcam şimdi şurda güzel bacakların dedi bacakların güzel dedi evet güzel dedi.
"Defne, defne burdamısın."
"Imm ben buradayım teşekkürler sizde çok yakışıklısınız, gülüşünüzde güzel yani. Ben gidiyim zaten geç oldu her halde çıkış saati vakti geldi."
"Tabikide çıkabilirsin."
Kız Defne sen ne diyorsun adama üstelik seni seviyorum da deseydin tam olurdu. Bir şarkı sözü vardı o kesin Ömer beyi tanımlıyor. 'Gülüşünde bir şey var hep içime dokunur'. Her halde bu kesinlikle onun için yazılmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Kırıntıları
FanfictionBir kadın... Bir adam... Birbirlerinde aşkı bulurlar ve herşey değişir...