Multimedyada Dolunay'ın yastıkları var. Yorum ve votelerinizi bekliyoruz. Elestirilerinize ihtiyacimiz var. Teşekkür ederiz. Takipte kalın. İyi okumalar...
Ateş tüm yol boyu konuşmuştu. Bir insan tüm yol boyu nasıl konuşabilir? Tabî doğru ya. Bu Ateş. İnsan mı ki. Ateş konuşuyor fakat ben onu dinliyor muyum? Tabiki dinliyorum (!) İç seslerin en şekeri. Ateş'i dinlemezsem ve o fark ederse bir de bu kadar şeyin üstüne beni öldürdükten sonra diriltir tekrar öldürür. Ney? Konu neydi? Evet, evet. Ondan...
Eve gelene kadar biraz kestirmiştim. Zaten uyursam daha rahat ederdim. Uyandıramazdı abicim beni. Eve varınca herkes arabadan çıktı ben de uyandığım halde uyku numarasına devam ettim.
Eve girince bütün Ateş team de bizim eve girdi. Ya bir yerleriniz bitişik mi doğdunuz siz gitsenize kendi evinize. Şimdi diğerlerinin de kabarır abilik duyguları. Neyse uyumaya devam.
"Offff! Kıçım ! Kırıldı sanırım. Abi bir insan bırakılır mı öyle yere?" Hani uyandıramaz abim beni diyordum ya uyandırırmış iç sescim. Hem de yere bırakarak.
"Bırakılır Dolunay bırakılır. Gece gece dışarıya habersiz çıkıp bir de bara gidiyorsa bırakılır."
"Ama abi ya bir güncük eğlenelim dedik. Hem annemlerden izin aldım. "
"Ben anlamam bir güncük felan. Ya başınıza bir şey gelseydi. Hem benden izin aldın mi? Almadın."
Tam ağzımı açıcaktım ki bir şeyi unuttuğumu fark ettim. Abimin destekçileri...
"Aynen katılıyorum. Hem Barut da orda olduğu için başına bir şey gelme olasılığı çok yüksekti."
"Sana ne Duman ya? Sen gidip ineklesene. Niye karışıyon bize?"
"Dolunay sus bence. Ayrıca o kız kimdi ya çok sinir bir şeymiş. Sizin yüzünüzden o Toprak denen şahsiyeti de dövemedim. Bence iyi bir cezayı hak ediyorsun yani."diyen ise Rüzgardı tabi ki. Kavgaya bağımlı olan çocuğumuz Toprak beyle aynı sınıfta olduğu günden beri her gün kavga etmeden rahat edemiyordu.
"Kesinlikle katılıyorum Rüzgar ceza şart bu kıza." Abim bunu söyledikten sonra hemen söze atlaycaktım ki grupta konuşmayan bir üye varmış meğersem.Cankat'ın " Kesinlikle ceza şart. Lan barda sandalye kapmaca mı oynanır hiç. Sen nasıl Ateşin kardeşisin acaba. İnsan bi saklambaç oynar en azından. Bulamazdık belki seni." Demesiyle birden kendini tutamayan Duman gülmeye başlamıştı. Cankat gerçekten sinirlenemiyordu. Ben de biraz yumuşmalarından faydalanıp cezayı reddetmek için hazırlanırken konuyu unutturmanın daha kolay olduğu sonucuna vardım. Ben de gülmeye başladım. Son baktığımdaysa bütün Ateş team gülüyordu. Ben de dahil.
.
.
.
■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■CANKAT-
'Karanlık bir odada yapayalnız oturuyorum. " yardım edin! Kimse yok mu? " diye bağırıyorum. Ancak kimse beni duymuyor. Sanırım Kollarım ve bacaklarım da bağlı. O sırada bir ses duyuyorum. " Cankat. Buradayız."
Bu ses kime ait bilmiyorum ama tanıdık geliyor. Etrafıma baksam da her yer karanlık olduğu için hiçbir şey göremiyorum. O sırada bir anda açılan ışık yüzünden gözlerim kamaşsa da yine de gözlerimi açmayı başarıyorum.
Ama o da ne? Dolunay değil mi o? Ama neden kilo almış? Yoksa hamile mi?
" Cankat! Biz buradayız. Hadi gel bizi al."
" Dolunay ne saçmalıyorsun. Siz kimsiniz hem?" Diye sorduğum soru üzerine oda tekrar karanlığa büründü ve bu kez daha kısık bir ses geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY ATEŞİ #wattys2016
Novela Juvenilİki inatçı insan... İki kardeş... Ne kadar inatçı olsalar da kardeşinden vazgeçemeyen bir abi.. Onu sinir etse de onun için her şeyi yapabilecek bir kız kardeş... Dört arkadaş... Dört düşman... İki kız... Kavgalar... inatlaşmalar.. Sakalar... küslük...