2.Bölüm

47 2 2
                                    



Merhaba Deniz,

Bu gün durgun gözüküyordun umarım bir şey olmamıştır.
Normalde güler yüzlü bir insan değilsin ama kendini hemen ele veren bir yapın var.
Yada sadece bunu ben hissediyorum bilemiyeceğim.

Seni kim üzüyorsa söyle Deniz onun elini ısırayım.
Burayı yazarken güldüm Deniz gerçekten güldüm.
Çünkü güzel anılarımızdan biriydi.
Lütfen bunu unutmuş olma, hatırla.
Yada dur yardımcı olayım.

Babam hiçbir zaman veli toplantılarıma gelmediği için herzaman ki gibi şöförü göndermişti.
Ne kadar komik bir durum değil mi?
Öz Baban seninle ilgili olan bir şeye gelmiyor ve kan bağı bile olmayan bir başkasını, bir yabancıyı gönderiyor.
Gülünç...

Eve servisle seninle gitmek istemiştim ama şöför buna izin vermemişti.
Beni sürüklüye sürüklüye arabaya götürüyordu.
Aslında zavallı şöföröde kızamam ki, Babam söylemişti böyle yapmasını.
Hem beni belirli bir saygı, değer çerçevesinde tutmayan Babamdı, diğeler insanlar neden tutsun ki?

Ve sen çıkmıştın Deniz.
Zavallı şöförün elini ısırıp benim elimi tutup servise koşmuştuk.
Aslında o gün şanslıydık yada ben yarı şanslıydım çünkü akşam iyi bir azar yiyeceğimi çok iyi biliyordum.
Servis tam kalkarken yetişmemiz hayatımda yaşadığım ilk çılgınlığımdı.
İlklerim hep seninleydi Deniz.

Şuan sana nasıl olduğunu soramamak ne kadar boktan bir durum haberin varmı?
Yanında olamamak?
Sıkma canını ben varım, hep yanındayım diyememek?
Nasıl olsun ki?
Beni görmemezlikten gelen biri bunu anlayamaz değil mi Deniz?

Keşke hep çocuk ve masum kalsaydık.

Bana denilen bir gerçek vardı;
İnsanlar zamanla değişir Yağmur, en sevdiğin insanlar bile değişir ve sen onları tanımakta güçlük çekersin.
Ben bu söze hiç inanmadım Deniz hep inkar ettim.
Sen değişmezdin...değişemezdin.

Ama biliyor musun?
Sana kızmıyorum, kırılıyorum...

-Yağmur

DenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin