Merhaba Deniz,
Bugün senin ve kendim için birşey yaptım.
Ne mi yaptım?
Babam demeye utandığım o adamla kavga ettim.
Annenle Babamı gördüğümü söyledim Deniz.
Daha ne kadar pislik olup kendini düşüreceğini söyledim.
Ağzıma gelen herşeyi söyledim.
Bu his iyiydi rahatlıyordum.
İçimdeki kini, öfkeyi kustum ona Deniz.
Ama hesaba katmadığım birşey vardı.
Azarlamaktan ve odama kilitlemekten başka ileri gitmeyen o adam bana vurdu Deniz.
'Ben senin Babanım' diye gürledi.
Bu komikti gerçekten.
Zaten kendimi tutamayıp kahkalara boğulmuştum.
İlk defa birinden darbe alırken ağlamadım Deniz.
İnanabiliyor musun ilk defa canımın bu kadar çok yanmasına rağmen güldüm.
Hemde kahkahalarla.
Onun bana geçmiş olan huyunu onunla tanıştırdım.
İçime saklanan duyguyu bugün gün yüzüne çıkardım Deniz.'Sen kendini Baba olarak mı görüyorsun' dedim.
Aslında bakarsan hiç ama hiç pişman değilim Deniz.
Neden olayım ki?
'Baba' kelimesinin anlamını bilmeyen bir adamdan bahsediyoruz.
Bana bir daha vurdu Deniz.
Ama yine pes etmedim.
Onu tehdit ettim.
Herkese yayacağımı söyledim.
Anneni riske attığım için özür dilerim Deniz.
Ama kendimi seninle babanın yerine koydum.
Bilmenize hakkınız vardı.
Bu onu durdurmadı Deniz.
Durdurur sanmıştım ama durdurmadı.
Daha çok vurdu daha çok.
Ama sorarsan sözümün arkasında durdum.
Üstüne üstlük ceza verdi.
Okula gitmeme cezası.
Aslında bu iyiydi.
Nasıl olsa merak eden kimsem yoktu ve yalnızdım.
Anlayacağın bir şey fark ettirmiyordu benim için.
Okulda insanların arasında yalnızdım, evde eşyaların.
Hem kızarmış yüzümü kimsenin görmesini istemezdim Deniz.
Utandığımdan değil, kimsenin doğruyu bilmeden uyduracağı şeylerden.
Seni bir hafta göremeyeceğim Deniz bu bir hafta içinde kendine iyi bak...
-Yağmur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz
Short Story"Bu defter sensin, ben de bu deftere acizce hislerini döken acınası o kızım Deniz."