Merhaba Deniz,
Ayağa kalkamadığıma kaç kez lanet ettim hatırlamıyorum.
Durdum arkama bakmaya korkuyordum.
Hızlanan nefesinle bana yaklaştığını sezdim.
Kapşonumu öyle bir açtın ki bir iki tel saçın yolunduğuna yemin edebilirim.
Acı içinde inledim.Kafamı kaldırıp yüzüne bakmaya korktum.
Nazik olmayacak şekilde ayağı kaldırıp çenemi sıkarak kendine bakmanı sağladın."Sen" diye tısladın.
"Sen biliyordun."
"Deniz bak ben-"
Beni var gücünle duvara ittirdin.
Acı bir iniltinin çıkmasına mani olamadım."Amacın neydi?"
"Beni okula rezil etmek mi ha?"
"Aşkına karşılık vermedim diye okula rezil oldun diye bana cephe alıp benimi rezil etmeyi planladın!"
Zarfı suratıma fırlatıp
"Annesi babasını boynuzluyor diyip okulamı yayacaktın bu fotoğrafları?""Söylesene!"
Öyle bir bağırıyordun ki Deniz boğazının sonradan acıyacağına emindim.
Canının acımasını istemiyordum.
Ben seni bu denli severken bunları nasıl düşünebilirdin aptal!Ağlamayacaktım Deniz ağlamayacaktım.
Yani umarım..."Deniz yanlış anladın amacım dediğin gibi değil."
"Ne o zaman Allahın cezası ne!"
Diyip duvara öyle bir yumruk attın ki Deniz sana yemin ederim bana bağırmana çağırmana değil elinin acısına ağladım.
Acı çektiğini belli eden suratına ağladım.
Kan sızan eline ağladım.
Bu görüntünün zihnimde kalacağına ağladım.Ve sonra dayanamadım Deniz.
Susmak istedim ama susamadım sana öfkelenmiştim."Böyle bir şeyi nasıl düşünürsün Deniz? Ben o adam değilim anlıyor musun beni, ben onun gibi değilim? Ona çekmedim! Pislik değilim ben! Koca bir aptalsın aptal! Savaş istedim benimle savaş istedim! Doğruları bil istedim. Ben seni kandırmak istemedim aptal! Nasıl söylerim nasıl ederim diye kendimi yedim bitirdim ben! Ama öfken gözünü kör etmiş. Doğruları gerçekleri ayırt edemeyecek kadar kör! Ve sakın benim aşkımı sorgulama anlıyor musun beni benim aşkım yüce, benim yerime geçsen bu yükün altında ezilirsin Deniz."
Ve yalan söyledim o adamın pis bir huyu bendeydi.
Şuan sana karşı kusuyordum bu öfkeyi.Elini bana karşı kaldırdın gözlerimi yumdum Deniz.
Korkudan değil.
Eğer vurursan;O adam gibi olacağından.
Değerinin düşeceğinden.
Herkesleşeceğinden korktum Deniz.Ama sen aksine dengesizleşen ruh halimi körükledin.
Gözyaşım mutluluktan akıyordu.
Kocaman şefkatli ellerin usul usul saçlarımı okşuyordu.
Hangi ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi açmadım Deniz, açmak istemedim.
Bu güzel an hiç bitmesin istedim.
Diğer elinlede gözyaşlarımı sildin.Sonra ateşe değmiş gibi elini hızla çektin.
Yanan sen değildin ki Deniz.
Yanan bendim ben!
Yanan bendim ve beni yakan el senin elindi.
Beni söndürmeyede, yakmayada yaracayacak o el sendin.
Ya bu ateşim körüklenecek kül olacaktım.
Yada çok geç olmadan bir parçam acı içinde kalıp sönecektim."Git" diye fısıldadın.
Gitmek istemedim Deniz.
"Git yağmur, git" dedin ardından.
Bana ismimle seslenmiştin ismimle! Uzun yıllar sonra ismimle.Yüzüne baktım uzun uzun, yüreğim ve zihnim büyük bir kavgaya girmişlerdi. Yüreğim her ne kadar kal desede zihnim galip gelmişti.
Ayaklarım benden bağımsız bir şekilde geçmişti yanından.
Arkama bakamıyordum Deniz.
Çünkü arkama bakarsam yüzsüz bir kız gibi dönüp boynuna atlardım."Sakın bana güvenme." Diye sesini duyabilmem için bağırmıştın.
-Yağmur
![](https://img.wattpad.com/cover/50825268-288-k17038.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz
Cerita Pendek"Bu defter sensin, ben de bu deftere acizce hislerini döken acınası o kızım Deniz."