Merhaba Deniz,
Seni görmeden geçirdiğim boktan bir haftaydı.
Sürekli rüyalarımda beni ziyarete gelmiştin, bu güzeldi.
Hemde çok!
Çünkü rüyalarımda herşey güzeldi, herşey yolundaydı Deniz.
Biz orada çok mutlu ve huzurluyduk.Rüyalardan sıyrılıpta gerçek dünyada da bir araya gelme şansımız olsaydı keşke.
Ama keşke...Ve şuan sana bakıyorum Deniz sana bu şeyi nasıl söyleyeceğimi biçiyorum kafamda.
Bu gerçekten zor.
Çok zor.
Nasıl denilirdiki bu şey Deniz?
Nasıl söylenilirdi? Nasıl dile getirilirdi?
Düşündüm çok düşündüm bu olaydan sonra biz imkansız varsın olalım ama sen üzülme Deniz, üzülme.
Anlıyor musun beni?
Benden nefret et sevme, görme ama sen üzülme.
Kısılan gözlerin, o güzel yüzün asılmasın.
Seni gülerken daha çok seviyorum mesela.
Çünkü senin güzel gülüşün bana yayılan bulaşıcı bir hastalık gibiydi öldürmüyor süründüyordu.Dünyanın en güzel filmi gibiydin Deniz seni izlerken hiçbir şekilde sıkılmıyordum.
En sevdiğim sahne gibiydin Deniz aynı heyecanlılıkla tekrar tekrar başa sarıp izliyordum seni.-Yağmur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz
Short Story"Bu defter sensin, ben de bu deftere acizce hislerini döken acınası o kızım Deniz."