Arkadaşlar biliyorum bölümler eskisi kadar sık gelmiyor ve gecikiyor ama bu sene liseye başladım bu yüzden yeni okuluma yeni ortamıma yeni derslere alışma derken kitap haliyle biraz aksıyor.Bunu bir daha olmaması elimden geleni yapacağım.Gerçekten hepinizden teker teker özür diliyorum.Seviyorum sizleri.
Multi;Temsili
Bölüm şarkısı ;Mustafa Ceceli ;İlle de aşk
Bazı anlar vardır ya hiç olmasını istemediğimiz yada bir an önce olup bitmesini istediğimiz anlar şu anda tam da o anlardan birini yaşıyordum.
Babam yine aynı aptallığı yapıyordu.Bundan önce de bir kaç kez aynı hatayı yapmaya kalkmıştı ama Allah'tan daha evlenmeden kadınların ne bok olduğu ortaya çıkmıştı da kurtulmuştuk.
Hayır,anlamıyorum ki hiç mi akıllanmıyor bu adam?
Her seferinde işin sonunda onun yıkılışını izlemek sanki ölmeme sebep oluyor gibiydi ama babam anlamıyordu işte.
Ben daha kendi annemi kabullenemezken başka bir kadını kabullenmemi istiyordu benden.
Dolan gözlerimin yandaşçısı olan titreyen ellerimi bacaklarımın altına sıkıştırdım.
Bana kendi annem bile annelik yapmamışken başkası nasıl yapabilirdi ki?
Şu anda bir şey söylersem kendime hakim olamayacağımı bu gecenin sonunun sinir kriziyle sonuçlanacağını bildiğimden sessizce koltuğa fırlattığım çantama uzandım.
Abim ve Babam tepkimi ölçmek istercesine gözlerimin içine bakıyorlardı.Abimle göz göze geldiğimiz de destek verircesine gülümsedi.Sanki gülümsemesiyle her an yanımda olacağını söylüyor gibiydi.
Çantamı alıp odada fırtınalar koparacak bir sessizlikle dış kapıya yöneldim.
Biraz kendimi dinlemeye,sakinleşmeye ihtiyacım vardı yoksa cidden babamın kalbini kırabilirdim.
Dışarıya çıktığım anda vücuduma birden çarpan soğukla kollarımı belime doladım.Normalde havalar henüz o kadar soğumamıştı fakat altımda şort olduğundan dolayı birde akşam serinliği olduğu için üşümeme sebep olmuştu.
Arabamın hastanede kalmasına lanetler savurarak yoldan geçen ilk taksiyi çevirip bindim ve gideceğim yerin adresini verdim.Hava kararmıştı ve açıkcası geceleri dışarıya tek başına çıkmaya korkan biri olarak biraz tedirgindim.
Gideceğim yer bir uçurum kenarıydı.Her canımı sıkan bir şey olduğunda oraya gider kilometrelerce aşağıda duran denize bağırır,küfreder nefretimi atmaya çalışırdım.
Bir nebze de olsa iyi geliyordu.
Arkama yaslanıp artık akmasına engel olamadığım gözyaşlarımı serbest bıraktım sanki gözümden akan her bir damla annesiz geçirdiğim her bir günü temsil ediyor gibiydi.Gözlerimi sıkıca yumup bu sefer iyi olacağını düşünmeye çalıştım.Ama olmuyordu işte.
Annem olacak o sürtükten sonra ben bile hayatıma giren insanlara kolay kolay güvenemezken babam bu hatayı üçüncü kez yapıyordu.Sanırım yediği kazıklar yetmemişti.
"Geldik abla" Kırk yaşlarında hafif beyaz saçlı taksicinin seslenmesiyle taksimetredeki parayı uzatıp arabadan indim.Beklediğimden daha kısa süre de gelmiştik ya da ben zamanı sayamayacak kadar dalmıştım,bilmiyorum.
Çantamı rastgele çimenliğin üzerine fırlatıp ruhsuzca uçurumun kenarına ilerlediğimde taksinin lastiklerinin toprak zeminde bıraktığı tiz ses yüzümü buruşturmama neden oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEPYA
Humor"Beni neden seviyorsun?" diye fısıldadım gecenin karanlığına bakarken. "Aslında hiçbir sorumun cevabı değilsin ama seviyorum işte.Olmasan olur diyemiyorum,seviyorum.Mesela seninle yürümeyi seviyorum.Yürüyüşünü seviyorum.Her fırsatta dolan gözlerini...