1.1

1.6K 239 19
                                    

"hayatım, bugün doktora gitmemiz gerekiyor. durumun iyiye gitmiyor."

yoongi gözlerini devirdi ve başıyla onu onayladı.
annesi haklıydı, hiçbir şekilde iyiye gitmiyordu.
ruh hali öncekine göre daha da sık değişiyordu.

oğlan kahvaltısını bitirdi ve odasına geri döndü.
masasının üstünde bir mektup duruyordu.
eliyle saçlarını karıştırdı, mektubun içindekileri merak ediyordu.
fazla uzun olmayan bir süre önce jimin'den gelen mektuplardan biri yüzünden çıldırmıştı.

"bebeğim, gitme zamanı geldi! giyin ve dışarıda beni bekle. arabayı getireceğim."

yoongi siyah dar bir kot ve bol bir hoodie giymişti.
mektuba son bir bakış atıp odadan ayrıldı.

***

"son zamanlarda nasıl hissediyorsun, yoongi?"

ne kadar da aptalca bir soruydu nasıl hissettiği.
kafası karışıktı.

"iyi olmadı. ruh halindeki değişiklikler eskisine göre daha sık yaşanıyor, doktor lee." onun yerine annesi cevaplamıştı.

doktor başıyla onu onayladı.

"ilaçlarını alıyorsun, değil mi?"

"alıyorum."

kadın yoongi'nin dizini sıvazladı ve ona güven vermek istercesine gülümsedi.
her şeyin iyi gideceğini söylemeye çalışıyor gibiydi.
ama yoongi öyle olmayacağını biliyordu.

doktor içini çekti.

"bunu söylediğim için üzgünüm yoongi ama hastaneye yatman gerekiyor. sadece bir süre için."

oğlanın gözleri şokla genişledi.

"h-hayır! y-yapamam! okulum v-ve i-işim var."

adam kaşını hayretle havaya kaldırdı.
"hâlâ okula gidiyor musun? sanıyorum ki size söylemiştim bayan min, bulunduğu şartlarda okula gidemez."

bu kadının hatası değildi, yoongi okula devam etmek için ondan izin almıştı. eğitimine devam etmek, mezun olmak, bir iş ve aile sahibi olmak istiyordu.

yoongi şimdi hıçkırarak ağlıyordu, hastalığına ilk tanı konulduğunda altı ay boyunca akıl hastanesinde yatmak zorunda kalışını hatırladı.
bu tıpkı bir kafese hapsolmak ve çıkamamak gibiydi.

oraya geri dönemezdi.
ama başka bir seçeneği de yoktu.

"hadi, yoongi. eve gidip eşyalarını toplamamız lazım." o ağlarken annesi onu doktorun odasından dışarıya doğru çekiştiriyordu.

"d-dokunma bana! oraya gitmek istemiyorum! i-istemiyorum!" oğlan göz yaşlarını silerken bağırdı.

"bu senin iyiliğin için, bebeğim."

pen pals, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin