2.3

1.4K 186 63
                                    

yoongi hızla ayağa kalktı, az önce olandan dolayı utanıyordu.
jimin içini çekti, o aslında bir şeyler olacağını ümit etmişti.

aptal namjoon her şeyi mahvetmişti.

"ü-üzgünüm. bu olmamalıydı." yoongi beceriksizce ensesini kaşıdı.

"sorun değil. bu konuda endişelenme." jimin onu yanıtladı.
"gidip namjoon'u kontrol edeceğim. burada kal, döneceğim ve sonra da saçlarımı boyayacağız." yoongi ceketini aldı ve dışarıya çıktı.

yoongi kimsenin onu çıkarken görmediğine emindi.
en yakın arkadaşını bulabilmek için olabildiği kadar hızlıca koşuyordu.
onun hâlâ burada olmasını umuyordu, böylelikle ona açıklamada bulunabilirdi.

oğlan hastaneden çıktı ama ne yazık ki dışarısı karlıydı.
üstünde sadece pijamaları ve incecik ceketi vardı, donacağını düşünüyordu.

neyse ki namjoon önünde yürüyordu ve ondan çok da uzakta değildi.
"namjoon!" yoongi bağırdı ve ona doğru koştu.
en yakın arkadaşı arkasına döndü ve yoongi'nin yanına gelmesi için bekledi, böylelikle binanın önündeki banka oturabilirlerdi.

"üzgünüm, joon. yemin ederim ki düşündüğün gibi değil." yoongi sinirle dudağını ısırdı, namjoon'un donuk kahverengi gözlerine bakıyordu.

namjoon en yakın arkadaşına karşı duygular besliyordu ama bunu ona söylemeye hiçbir zaman cesareti olmamıştı.
yavaşça yoongi'ye doğru döndü ve onun soluk yanaklarını kavradı.
büyük olan oğlan ise şok içinde oturmaya devam etti, ne yaptığına emin değildi.

namjoon dolgun ve soğuk dudaklarını onunkilere bastırırken o donakalmıştı.
arkadaşının dudakları tekrardan hareket edince onu ittirdi.
bu oldukça kötü hissettirmişti.

"ne sikim oluyor, ahbap?" yoongi ayağa kalktı ve namjoon'a sinirle baktı.

"senden hoşlanıyorum, yoongi."

"ne saçmalıyorsun? benimle dalga mı geçiyorsun? biz en yakın arkadaşlarız. benden hoşlanamazsın. bir daha bu konuda konuşmayalım." sarışın oğlan diğer oğlanı önemsemeden oradan ayrıldı.

namjoon hyunguna karşı saygılı olmalıydı, nasıl böyle bir şey yapabilmişti?
yoongi sinirlenmişti ve biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.

"defol git, jimin." odaya girdiğinde ona söyledi.
jimin yoongi'ye şaşırmış bir şekilde baktı.
"saçlarını boyamayacak mıyız?"

"sana defol dedim. dediklerimi tekrarlatma." yoongi tısladı.
jimin, yoongi'nin birtakım problemleri olduğunu anlıyordu, ama davranışları hoş değildi.

"pekala, sadece sakin ol. lütfen."
yoongi gözlerini devirdi.
jimin gitmek için hazırlandığında yoongi onun yolunu tıkadı.

"yine de, yarın tekrardan gel. üzerindeyken sana yapabileceğim çok fazla şey var, bebeğim." yoongi fısıldadı.

jimin yoongi'yi tekmeledi ve oradan uzaklaştı, yüzü koyu bir kırmızıya bürünmüştü.
"ne salak ama."

ç/n: son dört bölüm ehe.

pen pals, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin