"oh, um, pekala, hadi saçlarını boyayalım yoongi."
oğlan başıyla onayladı."gidip biraz boya alacağım. umarım iyi bir şeyler vardır."
jimin söyledikten sonra odadan ayrıldı.
aslında yoongi'nin saçlarını boyamak için nereye gitmesi ve ne yapması gerektiğini tam olarak bilmiyordu.
jimin daha önce hiç saç boyamamıştı.çabucak birkaç renk aldı, onları sonra karıştıracaktı.
ürünlerin parasını ödeyip dükkandan ayrılırken aniden telefonu çaldı.
arayan annesiydi."jimin, hayatım, hiçbir şey söylemeden odadan ayrıldın. iyi misin? neredesin?"
"yine yoongi ile birlikteyim, anne."
oğlan yanıtladı."oh. sonunda onunla tanışabilirim, değil mi? merak ediyorum."
jimin durdu.annesi yoongi ile tanışamazdı, muhtemelen aptalca sorular sormak ve aralarındaki ilişkiyi kesmek istiyordu.
hayatta olmazdı."pekala, sanırım. sonra görüşürüz, anne. gitmem gerek. bay." annesi ona cevap veremeden önce telefonu kapattı ve arka cebine koydu.
yoongi'nin odasına döndüğünde onu huzurlu bir şekilde uyurken buldu, tıpkı bir melek gibiydi.
jimin oğlana yaklaştı ve ellerini onun soluk sarı saçlarında gezdirdi.jimin her şeyin farklı olmasını diledi.
ama bu gerçeklikti ve onunla karşı karşıyaydı."hey, yoongi. boya aldım." jimin yavaşça diğer oğlanı uyandırdı.
"mm, teşekkürler." yoongi mırıldandı.
büyük olan oğlan biraz tökezleyerek kalktı.jimin onu tuttu, ama aniden ikisi birden kendilerini yerde buldular.
yoongi, jimin'in üstündeydi, yanakları koyu bir kırmızıya bürünmüştü.onlar birbirine bakarken kapı açıldı.
gelen namjoon'du.
ikisini o pozisyonda görünce nutku tutuldu. fazla düşünmeden odadan çıktı.
çıkarken yoongi için aldığı gülü fırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pen pals, yoonmin
FanficOnlar mektuplar sayesinde birbirlerine aşık oldular. I have permission from @cuddlykihyun, thanks for your permission.