"Senin ne işin var burada?"
" Düğününe geldim. Başka ne işim var gibi görünüyor?"
Senem çileden çıkmış durumdaydı. Bu adam onca yıl sonra ne hakla buradaydı. Bir de yüzsüzce düğününe geldim diyordu. Yıllardır aramamış, sormamış, hiçbir şekilde iletişime geçmemiş, şimdi en mutlu gününü berbat etmek için buradaydı. Ne yapması gerekiyordu Senem'in? Böyle bir günde rezalet çıkarmasına izin veremezdi. Nikahına sadece bir saat kalmıştı. Resmen kapana kısılmıştı. İçinde ki nefret çok büyüktü.
Senem ne yapacağını düşünürken kapı çalındı ve yavaşça açıldı. İşte kurtarıcısı gelmişti.Senem gelen kişiye bakınca bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. Şimdi işler daha da karışacaktı işte.
"Sen...sen... ne hakla buradasın? Kızımın yanında ne işin var?"
"Siz de aynı şeyi tekrar edip durmayın. Senem'in düğününe geldim işte. Bunda şaşılacak ne var?"
Hah! Bir de şaşılacak ne var mı diyordu bu adam? Yüzsüzlüğün de bu kadarı. Adam karşısındaki iki kadının sinirini oynattığının farkında olarak pis pis sırıttı. Sanki çok normal bir şey yapmıştı. Allah aşkına aklını kaybetmiş olmalıydı ya da karşısındakilerin aklını kaybettirmeye uğraşıyordu. Bu adamı kimsenin görmesini istemiyordu. Bir an önce çıkıp gitmeliydi. Yoksa kendini tutmak çok zor olacaktı. Yılların birikmişliği ile ne yapacağını kendisi de kestiremiyordu. Her an düşüp bayılabilir ya da sinir krizi geçirebilirdi.
Eğer birazcık da olsa merak uyandırabildiysem hikayemi okumaya davet ediyorum sizleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın kanunu
RomanceSenem başarılı, zor bir hayat geçirmiş güzel bir avukat. Yekta babasının zoruyla sevmediği bir kadınla evlenmiş zengin bir işadamı. Ve bunları birleştirecek bir boşanma davası. Senem, babasına çok benzeyen bu adamı sevecek mi? Yoksa onu da kaybe...