Dostoyevski'nin elinden tuttum, gezdim.
Gogol ile ölü canları sayıp deftere geçirdim.
Borisov'da bir barda alıp sodamı yanıma
Tolstoy'dan karlı yolların romanlarını dinledim.Koskoca katedrali kremalı bir pasta yaptım,
Arbat Caddesi'ndeki taşlarda durdum seksek oynadım.
Olmaz dediler bu mevsimde Sibirya'da kar topu,
Donar dediler iki kuruşluk düşlerin de topu topu.Karolar birbirine karıştı Lenin Mozaiğinde
Metrolar doldu taştı insanların sesiyle
Kâh Sovyet kâh Çarlık hüküm sürdü sanki
Okuduğum biraz tarih, baktığım biraz resimleBilmem ki nasıldır şimdi Rusya'nın haritası
Bina gibi parçalarından kurduğum büyük ütopyada
Romanlar et kemik, şarkılar deri, tarih kafatası
Kimsenin gözümün içine bakıp da görmediği dahaBu hayal kırıklıkları, kırıklıklar var ya
Arzuya ayak basmaktan korku verir insana
Bırak gerçekliğin kiri pası değmesin sana
Hep hayallerimdeki kadar temiz kal Moskova
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçme Şiirler
PoesíaSözcüklerin ciğerini bilen ve onları sırtlarında anlam küfeleriyle ahengin ipinde cambaz eden ustaların önünde saygıyla eğilen bir çalakalemin karalamaları. Yeni milenyumun ilk on altı yılından önce yazılmış dizeler.