BÖLÜM 14

42 12 0
                                        

Multide ULAŞ

Gözlerimi açtığımda başka bir yerdeydim. Nerde olduğumu anlamaya çalışıyordum fakat bir fikir bulamıyordum. Ne zaman gelmiştim ben buraya? Benim hastanede olmam gerekmez miydi?

Etrafım gri ve kırmızı renklerinde boyanmış, eşyaların çoğunlukla siyah ve koyu gri tonlarında eşyalarla kaplıydı. Burası birinin yatak odasına benziyordu fakat kimin olduğunu çözememiştim. Tanıdığım hiç kimsenin odası böyle değildi.

Gözlerimi tekrar kapattım. Eğerki biri gelirse uyuyo olduğumu düşünmesini istedim. Bir süre sonra kapı sesi geldi daha sonra da ayak sesleri.

Ayak sesleri git gide yaklaştığında kalbimin atışıda hızlandı. Korkuyordum,titriyordum fakat bunu belli etmemek için uğraşıyordum. Kokusunu aldığımda bu kişinin Ulaş olduğunu fark ettim. Onun erkeksi kokusu kendini hemen ortaya çıkarıyordu. Konuşmaya başladı.

"Seni yine neden kaçırdım bilmiyorum. Seni sevdiğimden de emin değilim. Öyle diyo Ufuk. Sende her dakika beni görmek istiyo musun? Yada beni öpmek? Kokumu doya doya içine çekmek? Ben çok istiyorum be. Sana bir erkek yan gözle baktımı bırak yan gözle bakmayı çümlelerinde senin adın geçti mi kafayı yiyorum. Asla sana birşey olmasına izin vermem. Keşke sende benimle ilgili böyle düşünsen. Düşün müyosun dimi? Ben her dakika seni özlerken sende beni özlesen. Acaba aşık olduğun biri var mı? " sustu ve saçlarımı okşamaya başladı. Bir süre suskun kaldıktan sonra konuşmaya devam etti.

"Valla çok pişmanım. Yaptığım şey için çok pişmanım. Beni affetme şansın var mı onu bile bilmiyorum. Bu arada cem çok iyi prenses. Seni merak etmiş bende iyi olduğunu söylettirdim. Ulan şimdi dudağına yapışmak,saatlerce sevişmek varken burda oturmuş uyuyan insana dert anlatıyorum." dedi ve isyan ederek kalktı. Bir iki adım attıktan sonra saçlarıma bir öpücük kondurdu ve çekip gitti.

O gittikten sonra içimden ikiyüze kadar saydım,sonrada gözlerimi açtım. Etrafıma biraz bakındıktan sonra duyduklarımı kavtaramaya çalıştım. O bana beni sevdiğini mi söylemişti şimdi? Peki neden özürdilemişti? Sanırım beni kaçırdığı için özürdiledi.

Üstüme baktığımda erkek sortu ve birde erkek atleti giydigimi fark ettim. Göğüslerimin bir kısmı gözüküyordu. Bacaklarımında bir kısmı gözüküyordu fakat bol olduğu her halinden belliydi.

Ayağa kalktığım gibi belimden düşen şortu tuttum ve bağlıcak birşey olmadığı için bir elimle belimi tutarak diğer elimle üstümü düzeltmeye çalıştım. Yarım yamalak düzeldiğinde bir elim şortta diğer elim göğsümde odadan çıktım. Merdivenlerden indiğimde gözüme çarpan ilk şey duvarda Ulaş'ın resimlerinin olmasıydı. Her birini teker teker incelemeye ve kendi kendime konuşmaya başladım. "Ne kadar da tatlı. Küçükken belliymiş yere bakan yürek yakan olacağın. Birlikte olduğun kızlar çok şanslı sana sahip olabiliyorlar. Keşke bende sana sahip olabilseydim. Kalbinle,beyninle tüm organlarınla... Ama senin gibiler beni zevk görür asla sevmez. Sizin sevgi sandığınız gece işiniz bitince geçer gider." bunları niye dedim niye düşündüm bilmiyorum. Neden kalbimde bir acı var? Neden bunları söylerken pişman olacakmışım gibi hissettim? Ah be Ulaş duygularımı karman çorman ettin be adam.

Sağa baktığımda Ulaş'ın beni izlediğini fark ettim. Bir dakika bir dakika Ulaş beni mi izliyordu? ULAŞ. BENİ. İZLİYORDU. VE. DEDİKLERİMİ. DUYDU. Bir rezil olmadığım kalmıştı onuda oldum tam oldum. Nedense suratında hafif bir sırıtma vardı. Sanırım onu istediğimi duyması onu mutlu etmişti fakat öyle birşey yapmicağımı çok iyi biliyo olması gerekirdi.

"Se-sen ne za-zamandır ordasın?" güldü ve bana yaklaşarak konusmaya başladı. "Senin düşüncelerini dinleyecek kadar" hepsini duymuştu işte Allah kahretsin ya. "Be-ben ne dü-düşü-nüyormu-şum" kesik kesik konuşmuştum çünkü üzerime doğru geliyodu ve ben duvara yapışmış durumdaydım. Aramızdaki mesafeyi kapattı "Sen beni beğeniyorsun ve senin gibi birini beğenmiceğimi hatta sevmiceğimi düşünüyosun" nefesini dudağıma doğru üfledi. Dudağımı öpüceği zamanda telefonu çaldı. "Adana adana adana merkez pat-" hemen telefonu açtı ve konuşmaya başladı. O konuşurkende kahkaha atıyordum. Gerçekten telefon müziği bu muydu? "Gülme Sima gülme dedim sana amını patlattığımın çocuğu kesin o yaptı. Ulan sormaz mıyım ben ona. Sima bak gülme. Gülme kızım gülme." yere yatmıştım artık. Gülmekten karnım ağrımaya başlamıştı artık.

KALP SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin