DOĞUKA'NIN AĞZINDAN
Bu kızı neden kaçırdık bende bilmiyorum fakat Şura kaçırmamızı istedi. Bu kızla ne derdi olabilirdi ki?
Tamı tamına 4 yıldır Şura'yı seviyorum. Beni fark etmesi için yapmadığım şey kalmadı fakat o hâla beni kardeşi olarak gördüğünü söylüyor. Bazen sabahlara kadar içiyor efkarlanıyor,hep o piç Ulaş'ı özlediğini söylüyor. Bazen o çocuğu sevdiğini düşünüyorum ama onlar kuzen!
Kızı Şura'nın evine getirdik. O da hâla Ulaş'ın yanında olmalı. Kızı incelemeye başladım. Çok güzel,çok masum fakat bir şeyleri ters gidiyor gibi. Kızda bir iticilik var. Beynim ısınsada kıza karşı kalbim uzak dur bu kızdan diyor. O da Şura'yı sevdiğimdendir sanırım,sonuçta her kızda böyle oluyor bu.
Aradan yaklaşık bir saat geçtikten sonra Şura eve geldi. Geldiği gibide kızı sordu ve beni umursamadan aşağı indi. Sessizce onu takip ettim. Ve aralık kapıdan onu dinlemeye başladım. "Ulaş'ın yeni oyuncağı sensin demek. Seni seviyor bunu gözlerinden anladım. Hee kıza farkli bakarken sana çok narin bakıyor. Ama ne var biliyor musun? Bana öyle bakmıyor! O benim ve sen onu elimden almaya çalışıyorsun. O beni sevicek fakat sen ortada dolanıyorsun! Aslında seni öldürürdüm ama bunu yapmayacağım." bir kahkaha attı ve konuşmaya devam etti."sana öyle birşey yapacağım ki sen kendini öldüreceksin" sustu ve ayaklandı. Kapıyo doğru geldiğini anladığımda içeri girdim. "Bende seni arıyordum. Ben gidiyorum bir istediğin var mı?" "bana en az 3 adam bul hepsininde ağzı sıkı olsun. He onlara söyle iyi bir zevk yaşayacaklar ona göre hazırlansınlar" sinsi bir sırıtış yaptı ve arkasını dönüp kıza baktı. "Aklından ne geçiyor Şura?o kızı öldürmen gerekirdi?" "Öyle birşey yapacağım ki o kendini öldürecek" tek kaşımı kaldırdım. Devam et der gibi suratına baktım."Hadi ama sen erkeksin anlaman gerekirdi. Zevk ne çok iyi bilirsin" güldü ve göz kırptı. Bunu yapamazdım. O kıza bunu yapamazdım. Ulaş'a herşeyi anlatmam gerekiyor. Ben Ulaş'ın yerinde olsam kim bilir ne hallere düşerdim.
Her ne kadar Şura'yı sevsemde benim başıma gelsin istemediğimi başkasına yaşatamam. Bu kadar kötü olamam. Asla olamam.
Hemen arabaya bindim ve Ulaş'ın evine sürdüm arabayı. Kim bilir ne kadar merak etmiştir kızı. Ah Şura ah biliyordum. Bu çocuğa aşık olduğunu biliyordum.
Eve geldiğimde kapıyı çaldım fakat kimse açmıyordu. Telefonu çıkartarak Ulaş'ı aradım. "Alo" "Ulaş nerdesin?" "kimsiniz?" "benim Doğukan bir kızla ilgili konuşmamız gerek acil" "şimdi olmaz işlerim var" kızın adını bilmiyordum ve Ulaş'da çok kötü gibiydi. Kızı tarif etmem gerekiyordu fakat tam hatirlamiyordum. "Evden koşarak çıkan ve kısacık şort giyen bir kızla ilgili. Ben kaçırdım onu ve onunla ilgili konuşucaz nerdesin?" "siktiğimin çocuğu bara gel hemen! Yada sen gelme adresini ver!" "ben geliyorum" dedim ve suratına kapattım. Kendini ne saniyordu bu piç. Ah sakin olmalıyım.
ULAŞ'IN AĞZINDAN
Nihayet gelmişti. Adının doğukan olduğunu öğrendiğim çocuk. Hemen kafa attım. Geriledi fakat yere düşmedi. Yapılı olduğu her halinden belliydi zaten. Ama tabiki kimse ben olamaz.
"Vurmayı kes ve beni dinle hersey için geç kalmış olacaksın yoksa." "Anlat." "Kız Şura'nın evinde o kaçırmamı söyledi ve kaçırdım. Kıza zarar vericek ve planıda tecavüz ettirmek.kızla konuşmalarını duydum. Şura seni seviyor ve o yüzden bunları yapıyor." "saçmalık o benim kuzenim." "bende öyle düşündüm fakat öyle değilmiş işte. Yoksa bende sevdiğim kadını gelip şikayet etmezdim. Seni anladığım için geldim ve söylüyorum. Şimdi ne yaparsın bilmiyorum. Fakat Şura benden 3 adam bekliyor ve ben onu sana söylemeye geldim. Bence burda benimle uğraşıcağına git ve kızı kurtar." Kafam karışmıştı fakat onu dinleyip hemen bardan çıktım. Şura'nın evine vardığımda kimse kapıyı açmadı. Kapıyı kırmaya çalıştığımda içeriden sesler geldi fakat kapıyı açan kimse olmadı. Balkon camını kırdım ve içeri girdim. Tüm odaları gezdiğimde kimseyi bulamadım. Tekrar ses geldiğinde bodrum katı olarak ayırdığı kattan ses geldiğini anladım ve hemen oraya gittim. Ordaki odaları gezdiğimde sondan ikinci odadan tekrar ses geldi. Sima yerde yatıyordu ve şurada üzerindeydi. Naptığını bilmiyordum ama Sima'nın ağladığını anlamıştım.