BÖLÜM 9

104 17 5
                                    

SİMA'NIN AĞZINDAN

Aşağıya indiğimde masadaki kahvaltıyı görmemle ağzım açık kalmıştı. Tabi beyfendi mutlu sonuçta gece çok güzel bir geceydi onun için.

Koltuklara oturdum ve iyice yayıldım. Onun geldiğini ayak seslerinden anlamıştım. "Kalk ve masaya gel." "tokum ben." "Sima trip çekemem gel şu masaya" "Ne trip aticam sana be karnım tok diyorum sana he-hem ben babamlarla konuşmak istiyorum." "bende diyorum bu kız dört gündür niye anne , baba demedi." şimdi de dalga mı geçiyodu benimle. Kendini beğenmiz ukala. "Bak ben artık gitmek istiyorum beni niye burda tutuyosun onu da bilmiyorum ama ben ne seninim ne de senin olurum." "SİMA KALK VE ŞU MASAYA GEL BENİ KIZDIRMA." bağırmasıyla bile korktuğum adama kafa tutuyordum."Somo kolk mosoyo vo şo mosoyo gol bono kozdormo gerizekalı" diye mırıldanıyordum fakan beni duymuş olmalı ki sırıtmaya başladı. "Ne gülüyosun komik bişey mi var?" "Evet sen." "ukala".

Masaya oturduğumda tabağıma hazırladığı kahvaltılıkları koymaya başladı. Bir yandan da benimle uğraşıyordu. "Sima taklidimi bidaha yapsana" göz devirip kahvaltı yapmaya devam ettim.

Kahvaltı bittiğin de masayı toplayıp tekrar koltuğa yayıldım. Bir süre sonra karşımda duştan yeni çıkmış sadece altında kapriyle bir Ulaş görmeyi beklemiyordum.

"Gidip üstüne bişey giysene be tek sen mi yaşıyosun burda!" "vücuduma yiyomuş gibi bakarken öyle demiyordun ama" diyerek sırıtmasını hiç beklemiyodum ama ben. Ya Ulaş sen sırıtma ya. Allah'm sen neler yaratıyosun yarabbim. "Be-ben senin nereni süziyim be salak" "bilmem neremi olabilir acaba" diyip munzurca sırıttığında ne demek istediğini anladım. Neden bilmiyorum ama korkmuştum.

Ulaş'a hiçbirşey demeden odama çıktım. Bana bişey yapmicaksa neden burda tutuyordu. Ailemle de konuşturmuyordu. Kim bilir beni ne kadar merak etmişlerdir. Çok özledim onları çok.

Kapı çaldığında aşağıya indim. Arkadaşının gelmesini beklemiyordum. Beni baştan aşağı süzmesiyle ne olduğunu anlamadım beni neden süzmüştü ki. Ulaş'ın "Sima.odana.çık." diye tıslamasıyla ona dil çıkarıp odama geri döndüm. Bana emir vermesinden sıkılmıştım. Bunu onunla bir ara konuşmamız gerekiyordu.

Tekrar aşağı indiğimizde arkadaşının hâla burda olduğunu gördüm. Yanlarına gittiğimde o çocuğu yine bana baktığını gördüm. "Ufuk hadi sen git." remsen çocuğu kovmuştu. Hayvan herif. "Tamam abi"

Adının ufuk olduğunu öğrendiğim çocuk gittiğinde bana dönüp bağırmaya başladı. "Sen ne hakla bu tiple aşağı inersin lan?!" "Ne-ne varmış tipimde" "altındaki şortu görmüyor musun lan!" "Be-benim hep giydiğim şeyler" ellerini saçlarından geçirdi ve derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştı. "Sima bak sana son kez söylüyorum. Sen benimsin ve seni o şekilde benden başkası göremez!" bana yine emir veriyordu. Sıkıldım artık emir vermesinden. "Bana emir vermekten vazgeç artık. Ben senin kölen falan değilim tamam mı? Bi kere bana ricada bulun be bir kere." diye bağırarak yukarı çıkmaya çalıştım fakat sadece çalıştım çünkü kolumu kıracakmış gibi sıkıyordu.

"Ko-kolumu ço-çok acıtı-yorsun. Bı-bırak lü-lütfen" hiçbirşey demeden sadece beni dinliyordu. "Bana bak kızım birdaha asla bana bağırma. Zama-" lafını kesti ve "odana çık" diyerek beni itekledi.

Odaya çıktığımda tuttuğum gözyaşlarını serbest bıraktım. Bulduğum herşeyi yere fırlatmaya başlamıştım. Yine kriz geçiriyordum. Gerçekten de bu çocuğum benimle derdi neydi ki?

Odanın kapısının aniden açılmasıyla içeri Ulaş girdi. "Çık odamdan bari burda rahat bırak. Allah'ın cezası.pislik herif. Senden nefret ediyorum. Defol git"bana sarıldığında sayıklayarak ve onu iterek ağlıyordum ama ona izin vermiyordu. "Git Ulaş git rahat bırak nolur rahat bırak. Canımı hep yakıyosun. Bi an mutlu eder gibi oluyosun ama sonra."dedim ve sustum. Beni kendine daha çok çekti ve daha çok sarıldı.

KALP SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin