BÖLÜM 16

47 10 0
                                    


ULAŞ'IN AĞZINDAN

"Nasıl yapar lan bunu nasıl. Benim canıma,canımdan bir parçaya nasıl zarar verir. Kim lan o kim. Ahhhhh siktiğimin kızı. Annem olmasa ona sahip çıkıcağımımı zannediyordu. Kimdi ki o. Annemin sevdiği babamın ikinci karısının yiğeni." direksiyonu deli gibi yumrukluyor hemde bağırıyordum. Onu öldürecektim.

Eve geldiğimde kapıyı aralık bir şekilde gördüm. Silahı elime alıp yavaş ve temkinli bir şekilde içeri girdim. İlk katı kontrol ettiğimde boş olduğunu anladım. Aşağı kata indiğimde yavaş adımlarla depoolarak kullandığı yere doğru ilerledim. İçeri girdiğimde etrafı inceledikten sonra yerde Şura'yı kanlar içinde yatarken buldum. Yanına oturup incelediğimde üç el kurşunla ve her kurşunda kalbe yakın hizalarda denk geldiğini gördüm. Nabzına baktığımdaysa artık atmıyordu. Bunu her kim yaptıysa bunu yapanı bulup öldürecektim! "Ufuk hemen Şura'nın evine gelin!" çok fazla bağırmıştım fakat gerçekten çok sinirliydim. Onu ben öldürecektim ama siktiğimin orospu çocuğu gelip benden önce davranmış!

"Geldik abi" "hemen Şura'yı öldüreni bulun ve depoya götürüm." "peki abi" hiç bir şey demeden gitti. Sanırım benimde artık Sima'nın yanına gitme vaktim geldi,bir buçuk saattir yalnız kaldı ve meleğimi çok özledim.

Eve gittiğimde Sima'yı Cem'in kollarının arasında uyuduğunu gördüm. Ona benden başkası dokunamazdı,benden başkası sarılamazdı,benden başkası öpemezdi,benden başkası iyi gelemezdi... O benimdi,o benim.

Yanlarına yaklaşıp Cem'i dürttüm. Hemen uyandı Allah'tan. Ne var der gibi bakış attığında konuşmaya başladım. "Kalk ordan." kahkaha attı "Sima'nın bana ihtiyacı var görmüyor musun?" haklıydı. Onun yanında böyle mutluydu ama benim yanımda mutlu olucak. Olmak zorunda! "Bir daha demem ya kalkarsın yada ben zorla kaldırırım." "o nasıl olacakmış?" yakasından tuttum,yataktan yere attığımda güldü. Derdi neydi bunun?! Yanına gidip yumruklamaya başladım. Hiç tepki vermiyordu sadece gülüyordu. Bir anda ciddileşti. "Sana Sima'yı emanet ettim sana güvendim fakat o şimdi ruh gibi. Benden nasıl olurda onu yalnız bırakmamı istersin!" bir yumruk attığında üstünden düşmüştüm. Eli ağırdı şerefsizin. "Sana kardeşimi emanet ettim. Senin piçliklerin yüzünden tekrar tecavüze uğrucaktı o hemde neden? Senin. Sevgin. Yüzünden." bir yumruk daha attığında atma hızından ne kadar sinirli olduğu belliydi. Haklıydı benim yüzümden zarar görmüştü. "Ve sen gelmiş bana onun yanından kalk diyorsun. Ne hakla diyorsun lan!" bir yumruk daha,bir yumruk daha ve bir yumruk daha,bir yumruk daha atıcakken Sima geldi ve ona sarıldı. Orda bana sarılması gerekirken ona sarıldı. Ona lan ona! "Yapma abi gel gidelim burdan,canım yanıyor bak elinde hep kan içinde gidelim nolur." yanımda ilk defa konuşmuştu,onda da gitmekten bahsetmişti. Hemen lafa atıldım. "Hiç bir yere gidemezsiniz. Cem gidebilir ama sen gidemezsin." kolundan tutup bana doğru döndürdüm. Gözlerimin tam içine bakıyordu ama ne konuşuyor nede tepki veriyordu. Cem'e doğru döndü. "Cem lütfen" gitmek istiyordu ve benim elimden birşey gelmiyordu. Şimdi ne yapacaktım?

Sima gittiğinden beri içiyordum. Onsuz olmaya dayanamıyordum. Benim ona iyi gelmem gerekirken o piçin tekinin yanındaydı.

CEM'İN AĞZINDAN

Sima'yı özel ona süpriz olarak aldığım eve getirdim. Kendi evine götürürsem ailesine ne açıklama yapıcağımı bilmiyordum.

"Hadi gel yemek hazırlayalım" canım istemiyor anlamında kafasını salladı."ama bu böyle gitmez yemek yemek zorundasın. Beni biliyorsun cadı üsteleme ve gel hadi." oflayarak yerinden kalktı. Beraber mutfağa geçtik. "Ne istersin bakim" "fark etmez" "o zaman harika kreplerimden yemeye hazır ol hanımefendi."

Un,süt,yumurta,az kabartma tozu ve tuz koyduktan sonra hepsini çırptım. Mutfak işleriyle ilgilenmeyi seviyordum çünkü Selinle hep yemek yapardık. Tabi sevişmekten fırsat kalırsa. O anlar aklıma gelince güldüm. "Neye gülüyorsunuz acaba" daha sonra düşen yüzümden Selin'i düşündüğümü anladı. "Selin aklına geldi değil mi?" evet anlamında kafa salladım. "Çok mu özlüyorsun?" yine evet anlamında kafa salladım. Daha sonra bende diye mırıldandığını duydum.

KALP SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin